Ülkelerin ilginç gelenekleri! Evlenen çiftler 3 gün tuvalete gidemiyor!
Her insanın farklı takıntıları ya da ritüelleri kendilerine göre uğurları olabiliyor. Kimi bir terliğin ters dönmesinden rahatsız oluyor kimisi temizlik takıntısıyla mücadele ediyor. Kimi Türk kahvesi içmeden güne başlayamıyor. İnsanların olduğu gibi birçok ülkenin de farklı gelenekleri bulunuyor. Hele bazı gelenekler var ki insan aklını biraz zora sokuyor.
Endonezya'da çeşitli kurallar bulunuyor. Bu kurallardan en ilginci ise yeni evlenen çiftlerin 3 gün boyunca tuvalete gidememesi. Tidong bölgesinde evli bir çift nikahlarından sonraki 3 gün boyunca tuvalete gidemiyor. Nedeni ise oldukça şaşırtıcı. Eğer çiftler tuvalete giderlerse evliliklerinin kötü gideceği düşünülüyor. Yeni evliler bu geleneği bozmamak için aile üyeleri tarafından denetim altına alınıyor ve az miktar yemek yiyor. Ne kadar ilginç dimi? Her ülkenin kendi geleneği göreneği var ve başka ülkelere 'anlamsız' geliyor olabilir. Ama onlar için büyük bir inanış.
Almanya'da ise düğünden önce gelin ve damada görev veriliyor. Alman düğünlerinden önce 'Polterabend' adı verilen bir gelenek bulunuyor. Bu geleneğe göre misafirler bir çiftin evine tabak parçaları bırakır. Gelin ve damat ise bu kırılmış tabak parçalarını temizlemek zorundadır. Bunu yapan çiftlerin evliliklerinin iyi gideceğine inanılır. Ayrıca çiftlerin ekip çalışmasına yatkın olması gerektiği gösterilir.
Danimarka ve Fransa'da ise bekarların üzerinden ilginç gelenekler oluşturuluyor. Danimarka'nın en eski gelenekleri arasında yer alan 25 - 30 yaş arasında bekar kişilerin doğum günlerinde tarçın tozu geleneği yapılır. Bu gelenekte bekarların üzerine tarçın tozu atılır. Fransa'da ise bekarlar şapka takmak zorundadır. Bu inanışa göre evlenmemek genç kadınlar Aziz Sainte Catherine gününü kutlar. Bilgeliği ve inancı simgeleyen yeşil ve sarı renkli şapkalar takarlar.
Hem evlilere hem bekarlara yönelik farklı gelenekler yer alıyor. Günümüzde bu ritüeller çeşitli şekilde devam ederken bireyselleşmeler de başladı. Özellikle enerji taşlarıyla bekarların aşkı çektiği de söyleniyor. Pembe kuvars taş koşulsuz sevginin taşı olarak bilinir. Ay taşı ise dişil enerjiyi simgeliyor. İnsanların belli başlı inanışları duydukça hayret ettirse de en azından bir tebessüm ettiriyor.
Kimine göre gelenek ve görenekler tecrübeye dayalı hayat tasavvuru olarak algılanırken kuşaktan kuşağa aktarılmasıyla yaşatılıyor.
Kimilerine göre ise bunların hepsi birer batıl inanç ve mantıktan uzak. Peki sizlerin böyle inanışları var mı? Ya da uygulaması gereken gelenek ve görenekler?