SON DAKİKA
Atlantis efsanesine inanıyor musunuz?
Binlerce yıllık kayıp medeniyet olarak bilinen Atlantis Efsanesi'nin gerçek mi hayal mi olduğu yıllardır konuşuluyor. Denizin derinliklerinde kaybolduğu söylenen Atlantis, gerçekten var mıydı? Kimine göre hayal ürünü kimine göre gerçek... Hadi gelin biraz bu konuyu irdeleyelim...
Felsefe derslerinden de hatırlayacağımız gibi Platon'un yazdıkları günümüzü de yansıtıyordu. Antik Yunan filozofunun Atlantis ile ilgili anlattıkları hala gündemde...
Platon hayatını kaybetse de 2 bin 2,5 bin yıl sonra bile bu hikaye konuşuluyor. Atlas Okyanusu'nda Cebelitarık Boğazı'nda gerçekleşen Atlantis olayının kaynağı aslında ikili bir diyalogmuş.
Platon'un Timaeus ve Critias adlı diyaloğunda Atlantis adasıyla ilgili efsane yer alıyor.
Birçok profesör bu efsane için hayal ürünü demektedir. New York, Annandale'deki Bard College'da profesör olan James Romm, ''Bu hayal gücünü yakalayan bir hikaye. İnsanların hayal kurmayı sevdiği pek çok unsura sahip.'' demiştir.
Platon'un hikayesi M. Ö. 360'larda anlatılır ve hala konuşulur. Hikayeye göre; Atlantis'in kurucularının yarı tanrı yarı insan olduğu bilinir. Ütopik bir uygarlık yaratılır ve deniz gücü haline gelir.
Yapıları genellikle geniş hendeklerle ayrılır. Kanallarla birbirine bağlantılar oluşturulur ve eşmerkezli adalar yer alır. Altın, gümüş ve değerli madenlerin bulunduğu bir ada hayal edin. Egzotik ve vahşi yaşamı da destekliyor. Adanın bir büyük başkenti de bulunuyor.
Atlantis'in nerede olduğu ise bilinmiyor fakat farklı görüşler hakim.
Akdeniz'de, İspanya kıyılarında diyen de var. Antarktika'da diyen de...
New York Eyalet Müzesi'nde tarih küratörü olan Charles Orser ise ''Haritada bir nokta seçin, birileri Atlantis'in orada olduğunu söylemiştir.'' cümleleriyle Atlantis'in hayal ürünü olduğunu ifade eder.
Ortadaki tek delil ise Platon'dan geliyor. Yaklaşık 9 bin yıl önce Atlantis'in var olduğu ve hikayesinin şairler tarafından aktarıldığını söyler.
Bazı bilim adamları ise Atlantis'in gerçek olduğunu düşünmekte. Titanik'in enkazını 1985 yılında keşfeden National Geographic kaşifi Robert Ballard, “hiçbir Nobel ödüllü bilim adamının” Platon'un Atlantis hakkında yazdıklarının doğru olduğunu söylemediğini belirtiyor.
Ballard'a göre Atlantis efsanesinin mantıklıdır. Çünkü tarih boyunca pek çok doğa olayı meydana geldi. Atlantis'in yok oluşu gibi birçok ada yok oldu.
Santorini'nin harap olmasına da atıfta bulunmuştur. Yaklaşık 3600 yıl önce gerçekleşen volkanik patlamalar sonrasında Santorini harap olur. Minos toplumu o dönemde yaşarken volkanik patlamayla hemen hemen ortadan yok oluyor.
Romm'a göre ise; Platon'un Atlantis hikayesi felsefi teorileri anlatmak ve geleceğe aktarmak için önemlidir. Romm; Atlantis efsanesini Platon'un işlediği temalara dayandırır.
National Geographic, Brittanica kaynaklarından derlediğimiz bu yazı da Atlantis efsanesinin ütopik bir uygarlıkta yaşayan ahlaklı halkın hikayesi olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bu halkın zamanla açgözlü, önemsiz ve ahlaki açıdan iflas etmiş hale geldiğini anlatan Orser, tanrılar ''İnsanlar yollarını kaybettikleri ve ahlaksız uğraşlara yöneldikleri için öfkelendiler'' diye de ekliyor.
Anlatılan hikayeye örnek olarak Santorini verilirken ülkemizdeki Kekova da örnek olabilir.
Kekova, Likya bölgesinde yer alıyor. Yapılan tekne turlarında anlatılan Batık şehrin hikayesi şu şekildeydi... Kekova'nın tarihi trajik bir şekilde batmayla son buldu. M.S. 2. yüzyılda büyük bir deprem sonucu şehir, deniz suları altında kaldı. Bu nedenle, Kekova Batık Şehir olarak adlandırılır. Suların altında kalan binalar, sokaklar ve yapılar, bu antik şehrin hala su altında nasıl ayakta kaldığını göstermektedir.
Atlantis efsanesi sizce gerçek mi? Örnekleri bir hayli var... Volkanik patlamalarla gerçekten bu ada batmış olamaz mı? Yıllar geçse de hikaye olarak hep hatırlanacak gibi...
