2020 yılında başlayan pandemi süreci, iş hayatını günden güne zorlaştırıyor, ticaretin şekli değişiyor, rekabet artıyor. Acaba ticari faaliyetlerde alacaklılara karşı ya da finansal sektördeki borçlanma enstrümanlarına karşı fazla mı unutkan olunmaya başlandı; ya da bu durum ticaretin bir parçası olarak alışkanlık haline mi gelmeye başladı?
Makalemizde, açıklanan son güncel rakamlarla bu durumu analitik olarak inceleyeceğiz.
Ticari faaliyetlerde hemen hemen her sektörde “çek” ve “senet” evrakı kullanılarak ‘vade avantajı’ elde edilmektedir. Hatta bazı sektörlerde sadece çek ile ticari faaliyet döngüsü sağlanmaktadır. Her geçen gün, vadeler uzamakta; vadeli müşteri çeki alacağı olan şirketlerin “işletme sermayesi” ihtiyacı günden güne artmaktadır.
Firmalar, alacak vadesinden kaynaklı işletme sermayesi ihtiyacını bankalardan “işletme kredisi” kullanımı ile finanse etmektedir. Bankalar da kullandırmış olduğu bu kredilerin teminatı olarak müşteri çeklerini almaktadır. Eğerki ticari faaliyet sürecinde çeklerin vadesinde ödenmemesinden kaynaklı bir tahsilat sorunu oluşursa bankalardan kullanılan kredilerde ciddi problemlerle karşı karşıya kalınmaktadır. Bu nedenle alacak vadesinden kaynaklı bankalardan çek karşılığı kredi kullanan firmalar çok dikkatli olmalıdır. Aldıkları çeklerin müşteri istihbarat kontrollerini detaylı yapmalı ve çeklerin vadelerinin mümkün olduğu kadar süresini azaltmaya çalışmalıdır.
Yüksek kâr marjı ile vadeli çek karşılığında ticaret yapan firmaların yüksek gelir beklentisi, bir anda çeklerin, vadesinde karşılıksız çıkmasıyla ciddi tahsilat sorunları ile karşılaşılabilmektedir. Bu durum şirketin iflasına kadar dahi gidebilmektir.
Şu unutulmamalıdır ki; “borcunu ödememek kararıyla ticaret yapan kişi için, ‘fiyatın’ önemi yoktur..”
Çekin vadesi geldiğinde ödenmemesi durumunda “karşılıksız çek” tanımı kullanılmakta iken senetlerin vadesi geldiğinde tahsil edilemediyse “protestolu senet” olarak belirtilmektedir. Ülkemizde ticari faaliyetlerde kullanılan (ibraz edilen) çek ve senetler ile karşılıksız çek ve senetleri son güncel verilerle inceleyelim.
2020 yılında karşılıksız işlemi yapılan çek tutarı geriledi.
Bankalara, 2020 yılının Ocak – Kasım döneminde ibraz edilen 445 bin keşideciye ait 12,7 milyon adet çekin toplam tutarı 871 milyar TL oldu.
Geçen yılın aynı dönemine göre; çek adedi yüzde 16, keşideci sayısı ise yüzde 10 gerilerken, çek tutarı yüzde 8 arttı
Karşılıksız işlemi yapılan çek tutarı azaldı.
Ocak-Kasım 2020 döneminde bankalara ibraz anında karşılıksız çıkan, 25 bin keşideciye ait 183 bin adet çekin toplam tutarı 12,1 milyar TL oldu. Karşılıksız işlemi yapılan 15,2 bin keşideciye ait toplam 3,6 milyar TL tutarındaki 52 bin adet çek daha sonra ödendi.
Geçen yılın aynı ayına göre, karşılıksız işlemi yapılan çeklerin tutarı yüzde 52, çek adedi yüzde 64, tekil keşideci sayısı ise yüzde 50 geriledi. Kasım 2020 ayında karşılıksız işlemi yapılan çeklerin bankalara ibraz edilen çeklere oranı; tutar ve adet olarak bir önceki yılın aynı ayına göre 1 puan azalarak yüzde 0,9 oldu.
Karşılıksız işlemi yapılan çeklerin il bazında dağılımı
2020 yılı Ocak – Kasım döneminde, karşılıksız işlemi yapılan çek adedinin, keşideci sayısının ve çek tutarının en yüksek olduğu 5 il sırasıyla İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa oldu.
Tutar olarak karşılıksız işlemi yapılan çeklerin ibraz edilen çeklere oranının en yüksek olduğu 5 il sırasıyla yüzde 5,3 ile Gümüşhane, yüzde 4,9 ile Mardin, yüzde 3,6 ile Bitlis, yüzde 3,5 ile Hakkâri ve yüzde 3,4 ile Amasya oldu.
Protesto edilen senet tutarı da Ocak-Kasım döneminde geriledi.
Kasım 2020’de protesto edilen toplam 34 bin adet senedin parasal tutarı 784 milyon TL oldu. Kasım ayında geçen senenin aynı ayına göre, protesto edilen senet adedi ve tutarı sırasıyla yüzde 49 ve yüzde 50 azaldı. Bir önceki aya göre senet adedi yüzde 7, senet tutarı yüzde 11 geriledi.
2020 yılının Ocak-Kasım döneminde protesto edilen toplam 530 bin adet senedin tutarı 10 milyar TL oldu. Söz konusu dönemde, senet adedi bir öncesi yılın aynı dönemine göre yüzde 38, tutarı ise yüzde 47 geriledi.
İl bazında protesto edilen senetler Ocak- Kasım 2020 döneminde, adet olarak en fazla senedin protesto edildiği ilk 5 il sırası ile İstanbul, Ankara, İzmir, Konya ve Bursa oldu. Tutar olarak, Türkiye genelinde protesto edilen senetlerin yüzde 27,4’ünü İstanbul ilindekiler oluştururken, bunu yüzde 9,8 ile Ankara, yüzde 4,6 ile İzmir, yüzde 3,7 ile Konya ve yüzde 3 ile Bursa izledi. Protesto edilen senet tutarının en düşük olduğu iller ise Tunceli, Bayburt ve Kilis oldu.
İş dünyasının kendine has bir mekanizması vardır, bir yöneticinin hataları rakiplerinin servetine dönüşür. İşletmeler, bu veriler doğrultusunda ticari faaliyetlerinde alacak tahsilat sorununu dikkatle hesap etmelidir ve her an karşılaşabilecek olumsuzluklara karşı hazırlıklı olmalıdır.
KAYNAKLAR:
- T.C.Merkez Bankası (TCMB) Temel Göstergeleri
- Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi Verileri ve Raporları
- Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu (BDDK) Veri ve Sistem Yönetimi Raporları
2020 yılında başlayan pandemi süreci, iş hayatını günden güne zorlaştırıyor, ticaretin şekli değişiyor, rekabet artıyor. Acaba ticari faaliyetlerde alacaklılara karşı ya da finansal sektördeki borçlanma enstrümanlarına karşı fazla mı unutkan olunmaya başlandı; ya da bu durum ticaretin bir parçası olarak alışkanlık haline mi gelmeye başladı?
Makalemizde, açıklanan son güncel rakamlarla bu durumu analitik olarak inceleyeceğiz.
Ticari faaliyetlerde hemen hemen her sektörde “çek” ve “senet” evrakı kullanılarak ‘vade avantajı’ elde edilmektedir. Hatta bazı sektörlerde sadece çek ile ticari faaliyet döngüsü sağlanmaktadır. Her geçen gün, vadeler uzamakta; vadeli müşteri çeki alacağı olan şirketlerin “işletme sermayesi” ihtiyacı günden güne artmaktadır.
Firmalar, alacak vadesinden kaynaklı işletme sermayesi ihtiyacını bankalardan “işletme kredisi” kullanımı ile finanse etmektedir. Bankalar da kullandırmış olduğu bu kredilerin teminatı olarak müşteri çeklerini almaktadır. Eğerki ticari faaliyet sürecinde çeklerin vadesinde ödenmemesinden kaynaklı bir tahsilat sorunu oluşursa bankalardan kullanılan kredilerde ciddi problemlerle karşı karşıya kalınmaktadır. Bu nedenle alacak vadesinden kaynaklı bankalardan çek karşılığı kredi kullanan firmalar çok dikkatli olmalıdır. Aldıkları çeklerin müşteri istihbarat kontrollerini detaylı yapmalı ve çeklerin vadelerinin mümkün olduğu kadar süresini azaltmaya çalışmalıdır.
Yüksek kâr marjı ile vadeli çek karşılığında ticaret yapan firmaların yüksek gelir beklentisi, bir anda çeklerin, vadesinde karşılıksız çıkmasıyla ciddi tahsilat sorunları ile karşılaşılabilmektedir. Bu durum şirketin iflasına kadar dahi gidebilmektir.
Şu unutulmamalıdır ki; “borcunu ödememek kararıyla ticaret yapan kişi için, ‘fiyatın’ önemi yoktur..”
Çekin vadesi geldiğinde ödenmemesi durumunda “karşılıksız çek” tanımı kullanılmakta iken senetlerin vadesi geldiğinde tahsil edilemediyse “protestolu senet” olarak belirtilmektedir. Ülkemizde ticari faaliyetlerde kullanılan (ibraz edilen) çek ve senetler ile karşılıksız çek ve senetleri son güncel verilerle inceleyelim.
2020 yılında karşılıksız işlemi yapılan çek tutarı geriledi.
Bankalara, 2020 yılının Ocak – Kasım döneminde ibraz edilen 445 bin keşideciye ait 12,7 milyon adet çekin toplam tutarı 871 milyar TL oldu.
Geçen yılın aynı dönemine göre; çek adedi yüzde 16, keşideci sayısı ise yüzde 10 gerilerken, çek tutarı yüzde 8 arttı
Karşılıksız işlemi yapılan çek tutarı azaldı.
Ocak-Kasım 2020 döneminde bankalara ibraz anında karşılıksız çıkan, 25 bin keşideciye ait 183 bin adet çekin toplam tutarı 12,1 milyar TL oldu. Karşılıksız işlemi yapılan 15,2 bin keşideciye ait toplam 3,6 milyar TL tutarındaki 52 bin adet çek daha sonra ödendi.
Geçen yılın aynı ayına göre, karşılıksız işlemi yapılan çeklerin tutarı yüzde 52, çek adedi yüzde 64, tekil keşideci sayısı ise yüzde 50 geriledi. Kasım 2020 ayında karşılıksız işlemi yapılan çeklerin bankalara ibraz edilen çeklere oranı; tutar ve adet olarak bir önceki yılın aynı ayına göre 1 puan azalarak yüzde 0,9 oldu.
Karşılıksız işlemi yapılan çeklerin il bazında dağılımı
2020 yılı Ocak – Kasım döneminde, karşılıksız işlemi yapılan çek adedinin, keşideci sayısının ve çek tutarının en yüksek olduğu 5 il sırasıyla İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa oldu.
Tutar olarak karşılıksız işlemi yapılan çeklerin ibraz edilen çeklere oranının en yüksek olduğu 5 il sırasıyla yüzde 5,3 ile Gümüşhane, yüzde 4,9 ile Mardin, yüzde 3,6 ile Bitlis, yüzde 3,5 ile Hakkâri ve yüzde 3,4 ile Amasya oldu.
Protesto edilen senet tutarı da Ocak-Kasım döneminde geriledi.
Kasım 2020’de protesto edilen toplam 34 bin adet senedin parasal tutarı 784 milyon TL oldu. Kasım ayında geçen senenin aynı ayına göre, protesto edilen senet adedi ve tutarı sırasıyla yüzde 49 ve yüzde 50 azaldı. Bir önceki aya göre senet adedi yüzde 7, senet tutarı yüzde 11 geriledi.
2020 yılının Ocak-Kasım döneminde protesto edilen toplam 530 bin adet senedin tutarı 10 milyar TL oldu. Söz konusu dönemde, senet adedi bir öncesi yılın aynı dönemine göre yüzde 38, tutarı ise yüzde 47 geriledi.
İl bazında protesto edilen senetler Ocak- Kasım 2020 döneminde, adet olarak en fazla senedin protesto edildiği ilk 5 il sırası ile İstanbul, Ankara, İzmir, Konya ve Bursa oldu. Tutar olarak, Türkiye genelinde protesto edilen senetlerin yüzde 27,4’ünü İstanbul ilindekiler oluştururken, bunu yüzde 9,8 ile Ankara, yüzde 4,6 ile İzmir, yüzde 3,7 ile Konya ve yüzde 3 ile Bursa izledi. Protesto edilen senet tutarının en düşük olduğu iller ise Tunceli, Bayburt ve Kilis oldu.
İş dünyasının kendine has bir mekanizması vardır, bir yöneticinin hataları rakiplerinin servetine dönüşür. İşletmeler, bu veriler doğrultusunda ticari faaliyetlerinde alacak tahsilat sorununu dikkatle hesap etmelidir ve her an karşılaşabilecek olumsuzluklara karşı hazırlıklı olmalıdır.
KAYNAKLAR:
- T.C.Merkez Bankası (TCMB) Temel Göstergeleri
- Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi Verileri ve Raporları
- Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu (BDDK) Veri ve Sistem Yönetimi Raporları