Deniz Alphan Deniz Alphan

Bizim orada pazar kahvaltısı....

10.05.2017 Çarşamba | 14:00Son Güncelleme:

Henüz trafik tıkanmıyor ama Nişantaşı'nın pazar günlerinin in cin top oynayan hali kalmadı. Bir Boğaz gezmesini de içeren pazar kahvaltıları trafik yüzünden kabusa dönüşünce durum otur oturduğun yerde oldu. Ve herkes mahallesinde kahvaltı eder oldu. Özellikle Nişantaşı çevresi ve Cihangir pazar kahvaltısı için kendini semtini tercih ediyor.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Bizim mahalle yani Teşvikiye ve Topağacı civarı... Her geçen gün yeni bir yeme içme yerine rastlıyoruz. Pazar sabahları burada mahalleli 10 civarında kahvaltıya damlamaya başlar. 11.00'i buldunuz mu yer bulmakta zorlanırsınız, beklemeyi göze almalısınız. (Geçen pazar Kruvasan'da masa bekleyenlerin sayısı artınca kuyruktakilere taze poğaçalardan ikram edilmesi 10 puan)

Kafelerin çoğunda bildiğimiz zeytin, peynir ve reçellli Türk kahvaltısına ek olarak alafranga dokunuşlu kişler, omletler, çeşitli kekler, turtalar falan vardır. Yalnızca Türk kahvaltısı veren yerler de yok değil. Van kahvaltısı ve de ne olduğu belli olmayan köy kahvaltısı veren yerler de var.

En değişik ve çeşidi bol menüye sık gittiğim Kruvasan'da rastlıyorum. Geçen pazar bol otlu bir omlet yedim. Yanında da gayet taze ve iştah açıcı zeytin, salatalık ve domatesten oluşan salatamsı bir garnitür vardı.

Bizim orada pazar kahvaltısı....

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Arkadaşım ise avokadolu bruschetta seçti. Yemyeşil şahane bir tabak geldi. Taze yeşillik, rafadan bir yumurta ve güzel bir ekmeğin üstünde avokado. Mekana adını veren ve Paris'tekileri aratmayacak kruvasanlardan bu sefer bir kahramanlık edip yemedik. Onun yerine kahvenin yanında küçük mekiklerle idare ettik.

Bizim orada pazar kahvaltısı....

Çok iyi pastane ürünleri sunan Grandma'da da iyi kahvaltı ediliyor... Kahvaltının sonunda sıra tatlı bir şeylere gelince insanın kek ve pastalarından seçim yapmakta zorlandığı yerlerden burası.. Büyükanne'nin kocası Grandpa, Bebek'te açıldı. Bir kez gittim, altı kişiydik. Dolayısı ile birçok şey tatma fırsatı bulduk. Hepsini de beğendik. Eğer bu mekanlara uğrarsanız çıkarken ekşi mayalı bir ekmek almadan eve dönmeyin.

Bir de saat 12'de artık içeri girmeyi bekleyenlerin kuyruğu köşeyi dönen Bazlama Kahvaltı Çeşme var. Türk kahvaltısında var olan aklınıza gelen ne varsa sofranızda. Pişisinden pidesine hamur işleri devamlı servis ediliyor. Fiks ücret içinde dilediğinizden istediğiniz kadar yiyip içebiliyorsunuz. Kapısında da yazıyor zaten “Doymadan kalkmak yok”.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Bu sözünü ettiğim mekanlar artık mahallelinin gittiği yerler olmaktan çoktan çıktı. Ara sokaklar epey hareketli. Civarda oturan gençler Petra, Son, Sixty Beans gibi küçük yerlere gitmeyi tercih ediyor. Bir de Topağacı'nın göbeğinde kıdemli Mahalle ve Divine var; yerlilerin sadece pazarları değil haftanın her günü uğradıkları. Hafta arası işe gitmeden kahvaltı için en çok tercih edilen yer söz konusu olunca Topağacı Büfe başta gelir. Ayaküstü çay ve kahve için ideal. Özellikle Türk kahvesi mükemmel. Gelen geçeni de seyretmek cabası.

Bizim orada pazar kahvaltısı....

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Bu sefer Ege bize geldi... 

Alaçatı Ot Festivali, Urla Enginar Festivali derken İstanbul baharı Ege 'de kutladı. Tabiri caizse yeni Türkçe'de İstanbul Ege'ye aktı diyebiliriz. Gidenler gayet mutlu geri döndü tek şikayet çok kalabalık olması. Üç günlük festivalde Urla'yı 500bin kişi ziyaret etmiş ve 2 milyon enginar satılmış.

O civarlara gidemeyenlere Ege'nin yemekleri Sultanahmet Four Seasons'a geliyor. Evet ,Ege'nin otları lezizdir nefistir ama ben üstüne sadece zeytinyağı döküp öylece baştan savma bir muamele ile sunulmasına karşıyım. Ürün ne kadar lezzetli ve taze olursa olsun biraz daha özenli davranmak gerekir. En azından üstüne dökülen zeytinyağının ek lezzetlerle güzel bir sosa dönüştürülmesi şart. Four Seasons'daki “Ege Rüzgarı”nda konuk şef Zeliha İrez'in hazırladığı menüdeki tüm yemekler tam da sözünü ettiğim gibi büyük bir özen ile hazırlanmış. Yemeklerin klasik tadından uzaklaşmadan Zeliha Hanım'ın kattığı özel dokunuşunu hemen hissediyorsunuz. Öyle bir rafine hamurdan yapılmış karışık otlu börek var ki Ege'de böylesini zor bulursunuz. Bir de Sarhoş Sardela ve Rum Usulü Dana Dil gibi sürprizler de sıradan menülerden sıkılanların gönüllerini kolayca fethedebilir.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

 Bizim orada pazar kahvaltısı....