Türkiye'nin en mutlu insanlarının şehri Sinop
Fark ettiniz mi? Kuzeyde yaşayan insanların ortak özellikleri hepsinin mutlu olmaları. Dünyanın en mutlu insanları kuzey ülkelerinde yaşayanlar. Durum Türkiye’de de pek farklı değil. Ülkemizin en kuzey noktasındaki şehir, ülkemizin en mutlu insanlarına ev sahipliği yapıyor. Üstelik sadece kendi sınırları içinde yaşayanları mutlu etmekle kalmıyor, misafirlerini de aynı şekilde mutlu ediyor.
Haberin Devamı
/

Karadeniz deyince aklımıza sonsuz yeşillikler, göller, şelaleler, ani yağışlar ya da romantik bir sisli hava geliyor genelde. Sinop ise sanki hem Karadeniz’deymişsiniz gibi hem de aynı anda başka bir bölgedeymişsiniz gibi hissettiren, aynı anda birden fazla hissi yaşatabilen ender şehirlerimizden bir tanesi. Kıyı kesimlerinde kendinizi Ege ya da Akdeniz şehirlerinde gibi hissederken, kıyılardan uzaklaştıkça yeşillikler artıyor, tanıdık Karadeniz iklimi etkisini gösterip ansız yağışlarla sizi karşılıyor ya da aniden enfes fotoğraf karelerine kadraj olabilecek bir sis çöküveriyor.Üstelik sadece bununla da kalmıyor, yeri geliyor kendinizi İzlanda’ya sanmanıza da sebep olabiliyor. İnceburun’da yer alan volkanik oluşumların üzerinden denize doğru yürürken, ülkemizde görmeye pek alışık olmadığımız manzaralar ile karşılaşmanız ve kendinizi bambaşka bir coğrafyada hissetmeniz mümkün.Sinop HakkındaSinop, coğrafi olarak oldukça önemli bir konumda. Bu önemli konum sebebiyle tarih boyunca bir liman kenti olarak ticari faaliyet göstermiş. Günümüzde hala liman kenti olarak aktif bir şekilde kullanılıyor. Karadeniz bölgesinde yer alan Sinop, Orta ve Batı Karadeniz arasında bir geçiş şehri. Yukarıda da bahsettiğim gibi konum olarak her ne kadar Karadeniz’de yer alıyor olsa da, zaman zaman bambaşka bölgelere ait esintiler de görebiliyorsunuz. Bize en tanıdık gelen Karadeniz kültürü ile diğer bölge kültürleri ve Batı Karadeniz kültürü arasında bir geçiş noktası gibi hissettirdi bana. Turistik potansiyelinin de bir hayli yüksek olduğunu söylemek mümkün. Çünkü doğa isteyene doğa, tarih isteyene tarih, deniz-kum-güneş isteyene sonsuz sahiller ve çok daha fazlasını verebiliyor. Kamp, karavan, günübirlik seyahat tutkunları için de seçenek bol. Özellikle Akliman, kampçıların son zamanlarda gözdesi olmaya aday bölgelerden bir tanesi. Gurmeler için bir şeyler yok mu peki? Elbette var. Kapısında saatlerce kuyruk beklenilen mantı salonları var Sinop’ta. Birbirinden lezzetli mantılar, nokullar ve çok daha fazlası Sinop’ta gastronomi severleri bekliyor. Sinop Gezi RehberiSinop, eğer vakti verimli kullanırsanız sadece 1 hafta sonunda bile çok rahatlıkla gezilebilecek bir şehir. Biz Sinop’ta konaklama için kamp tercih edenlerdeniz. Dolayısıyla gecelemeyi Akliman’da geçirdik. Akliman, hem şehir merkezine hem de havalimanına yakınlığı ile bence Sinop’ta konaklanabilecek en iyi yer. Kamp yapmasanız bile, Akliman’a yakın otellerde ya da Airbnb evlerinde konaklamak çok büyük rahatlık olacaktır. Şehri gezerken araca ihtiyacınız olacağını rahatlıkla söyleyebilirim. Şehir planlaması derli toplu olsa da, mesafeler birbirine pek yakın değil. Bu yüzden havalimanından araç kiralamanız ya da Sinop’a şahsi araç ile gelmeniz, şehir içi ulaşım açısından da büyük rahatlık sağlayacaktır. Aşağıda listelediğim yerlerin tamamını ben sadece 1 gün içerisinde rahatlıkla gezebildim. Eğer ekstradan bir ya da daha fazla gününüz var ise Sinop merkezden uzaklaşmanızı, İnaltı Mağarası, Akgöl ve Boyabat Bazalt Kayalıklar gibi yerleri de görmenizi tavsiye ederim.
Akliman Koyu
/

Sinop şehir merkezinin üzerine kurulu olduğu yarım ada ile, Hamsilos koyu arasında kalan doğal bir liman. Sinop’un en gözde sahil şeridi. Aynı zamanda şehrin en canlı yerlerinden de bir tanesi. Türkiye’nin en güzel kamp noktalarından biri olan Sinop’ta kamp yapabileceğiniz en iyi seçeneklerden de bir tanesi. İster ücretli ister ücretsiz kamping seçenekleri var. Ayrıca deniz-kum-güneş isteyenlerin de gelmesi gereken adres burası. Apart otelleri, kamp alanları, salaş restoranları ve temiz sahilleri ile Akliman, Sinop gezinizin kesinlikle olmazsa olmazı duraklardan bir tanesi olmalı. Hamsilos KoyuPek çok kişi tarafından “Hamsilos Fiyordu” olarak bilinen koy. Ülkemizin fiyort özelliği gösteren tek koyu olduğu söylense de, aslında tam olarak fiyort değildir. Fakat görünüş itibari ile bir fiyordu andırmaktadır. Gerçekten de yüksekten baktığınızda kendinizi Norveç’te zannetmeniz de mümkün. Denizin, bir nehir gibi karanın iç kesimlerine doğru uzantı yaptığı, Karadeniz’de oldukça yaygın olan Ria tipi kıyılara güzel bir örnektir aslında Hamsilos Koyu. Gerçekten de drone görüntülerinde Norveç fiyortlarını andırıyor. İçerisinde bulunduğu tabiat parkı, birçok ekosistemin birleşim noktası olması sebebiyle, biyoçeşitlilik açısından son derece önemli. Koyun içerisine kadar tekne kiralayarak gidebiliyorsunuz. Tekne pandemi sebebiyle kısıtlı sayıda kişiyi alıyor. Süre 30 dakika. Güncel fiyat için gittiğinizde bilgi almanızı tavsiye ederim. 2020 yılındaki yaklaşık kişi başı fiyatı 100 TL civarındaydı. Tabiat parkına giriş ücretsiz. Otopark mevcut.
Haberin Devamı
Sinop Kalesi
/

Yapım tarihi ile ilgili kesin bir bilgi bulunmuyor bu kalenin. Biraz da bakımsız bırakılmış durumda maalesef. Fakat şehir merkezinde, sahil şeridi boyunca yapacağınız yürüyüşte kale ile mutlaka karşılaşacaksınız. 2050 metre uzunluğa, 25 metre yüksekliğe ve 3 metre genişliğe sahip kale duvarları, şehri çevreliyor. Roma, Bizans ve Anadolu Selçuklu dönemlerinde bazı onarımlar yapılmış. Kalenin yapım tarihinin, Hititler zamanına kadar gittiği ile ilgili söylentiler olsa da, henüz tam olarak bununla ilgili bir bilgi edinilememiş. Tarihi Ceza Evi“Başın öne eğilmesin, aldırma gönül aldırma”Tüyleriniz diken diken oldu mu bu dizeleri okuyunca. Ya da Edip Akbayram’ın sesinden duyunca ürperir misiniz? Ben bütün bunları derinden hissediyorum. Bu yüzden bu ceza evini gezerken de tarif edemediğim bir duygu yoğunluğu yaşadım. Çünkü bu dizeler, bir zamanlar Sabahattin Ali bu cezaevinin kalın duvarları arasında hapis hayatı yaşarken yazıldı. “Dışarıda deli dalgalar, gelip duvarları yalar, seni bu sesler oyalar, aldırma gönül aldırma”Bir zamanlar şehri koruyan, daha sonrasında Sabahattin Ali’yi tutsak eden bu ceza evi aslında 3 tarafı denizle çevrili bir kale. Denize bakan cephelerde, dalgalar duvarlara çarptıkça çıkan sesler, esaret altındaki Sabahattin Ali’ye bu dizeleri yazdırmış işte. Bu dizelerin öyküsünü bilmek, yazıldığı yeri görmek sadece beni bu kadar heyecanlandırmıyordur diye umuyorum. Koğuşu günümüze kadar olduğu gibi korunmuş Sabahattin Ali’nin. Ben restorasyon sebebiyle göremediğime çok üzülsem de bunu Sinop’a bir kez daha gitmek için bir neden olarak görmeyi tercih ediyorum.Avlusunda gezerken Edip Akbayram’ın sesinden bu dizeler kafamın içinde çalıyordu. Sonradan fark ettim ki gerçekten avluda hoparlörlerden çalınıyormuş. Bu korkunç hapishanenin duvarları arasında Sabahattin Ali’nin ve diğer kader mahkûmlarının nasıl günler geçirdiğini düşününce dehşete kapılıyorum. Duvarlarından hüzün, yalnızlık, keder, kimi zamanda korku ve dehşet akıyor cezaevinin. Mahkûmların koğuşlarından bazıları, içindeki eşyalara dokunulmadan, olduğu gibi bırakılmış. Tecrit hücreleri, yıkandıkları hamam, yemek yedikleri yemekhane, volta attıkları avlular ve çok daha fazlası. Bunlar konuşabilseydi neler anlatırdı çok merak ediyorum. Bir zamanlar şehri koruyan Sinop kalesinin bir parçası olan bu kalenin, ne zamandan beri ceza evi olarak kullanıldığı ile ilgili kesin bir bilgi yok. Fakat tahmini 1500’lü yıllara dayanıyor. Anadolu’nun Alkatraz’ı unvanına layık görülecek kadar tüyler ürpertici bir yer. Evliya Çelebi’nin Seyahatname ’sinde şu sözler ile tasvir edilmiş…"Büyük ve korkunç bir kaledir. 300 demir kapısı, dev gibi gardiyanları, kolları demir parmaklıklara bağlı ve her birinin bıyığından 10 adam asılır nice azılı mahkûmları vardır. Burçlarında gardiyanlar ejderha gibi dolaşır. Tanrı korusun, oradan mahkûm kaçırtmak değil, kuş bile uçurtmazlar."
Tarihi Ceza Evi
/

“Başın öne eğilmesin, aldırma gönül aldırma”Tüyleriniz diken diken oldu mu bu dizeleri okuyunca. Ya da Edip Akbayram’ın sesinden duyunca ürperir misiniz? Ben bütün bunları derinden hissediyorum. Bu yüzden bu ceza evini gezerken de tarif edemediğim bir duygu yoğunluğu yaşadım. Çünkü bu dizeler, bir zamanlar Sabahattin Ali bu cezaevinin kalın duvarları arasında hapis hayatı yaşarken yazıldı. “Dışarıda deli dalgalar, gelip duvarları yalar, seni bu sesler oyalar, aldırma gönül aldırma”Bir zamanlar şehri koruyan, daha sonrasında Sabahattin Ali’yi tutsak eden bu ceza evi aslında 3 tarafı denizle çevrili bir kale. Denize bakan cephelerde, dalgalar duvarlara çarptıkça çıkan sesler, esaret altındaki Sabahattin Ali’ye bu dizeleri yazdırmış işte. Bu dizelerin öyküsünü bilmek, yazıldığı yeri görmek sadece beni bu kadar heyecanlandırmıyordur diye umuyorum. Koğuşu günümüze kadar olduğu gibi korunmuş Sabahattin Ali’nin. Ben restorasyon sebebiyle göremediğime çok üzülsem de bunu Sinop’a bir kez daha gitmek için bir neden olarak görmeyi tercih ediyorum.Avlusunda gezerken Edip Akbayram’ın sesinden bu dizeler kafamın içinde çalıyordu. Sonradan fark ettim ki gerçekten avluda hoparlörlerden çalınıyormuş. Bu korkunç hapishanenin duvarları arasında Sabahattin Ali’nin ve diğer kader mahkûmlarının nasıl günler geçirdiğini düşününce dehşete kapılıyorum. Duvarlarından hüzün, yalnızlık, keder, kimi zamanda korku ve dehşet akıyor cezaevinin. Mahkûmların koğuşlarından bazıları, içindeki eşyalara dokunulmadan, olduğu gibi bırakılmış. Tecrit hücreleri, yıkandıkları hamam, yemek yedikleri yemekhane, volta attıkları avlular ve çok daha fazlası. Bunlar konuşabilseydi neler anlatırdı çok merak ediyorum. Bir zamanlar şehri koruyan Sinop kalesinin bir parçası olan bu kalenin, ne zamandan beri ceza evi olarak kullanıldığı ile ilgili kesin bir bilgi yok. Fakat tahmini 1500’lü yıllara dayanıyor. Anadolu’nun Alkatraz’ı unvanına layık görülecek kadar tüyler ürpertici bir yer. Evliya Çelebi’nin Seyahatname ’sinde şu sözler ile tasvir edilmiş…"Büyük ve korkunç bir kaledir. 300 demir kapısı, dev gibi gardiyanları, kolları demir parmaklıklara bağlı ve her birinin bıyığından 10 adam asılır nice azılı mahkûmları vardır. Burçlarında gardiyanlar ejderha gibi dolaşır. Tanrı korusun, oradan mahkûm kaçırtmak değil, kuş bile uçurtmazlar."
Haberin Devamı
Haberin Devamı
Evliya Çelebi-Seyahatname
/

Bu mekânın pek çok dizi ve filme set olduğunu da eklemeliyim. Yani birçoğumuz bu mekânı ya televizyondan ya da beyaz perdeden tanıyoruz. Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz, Tatar Ramazan, Parmaklıklar Ardında ve Ferhan Şensoy’un Rasim Öztekin ile başrolleri paylaştığı Pardon filmi bunlardan bazıları. Müzeye giriş, Müze Kart varsa ücretsiz. Müze Kart yoksa 2021 yılı giriş ücreti 18 TL. İnceburun“En”lerde bulunma duygusunu sever misiniz? Ben çok severim. O yüzden İnceburun, Sinop’ta beni en mutlu eden yerlerden bir tanesi oldu. Çünkü İnceburun, ülkemizin en kuzey noktası. Volkanik yapısından dolayı, sütun biçiminde lavlar ve bazaltlardan oluşuyor İnceburun sahili. Ülkemizde görmeye pek alışık olmadığımız manzaralar sunuyor. Sinop'ta mutlaka yolunuzun düşmesi gereken duraklardan bir tanesi.
Erfelek Tatlıca Şelaleleri
/

Sinop merkezden kısa bir yolculuk ile ulaşabileceğiniz Erfelek ilçesindeki bu şelaleler, Sinop’ta mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri.28 adet irili ufaklı şelaleden oluşan bir takım şelale. Dar ve sık ormanlı bir vadinin içinden geçiyorlar. Şelaleleri takip eden ahşap bir yürüyüş platformu ile gittikçe yükselen katları çıkıyorsunuz. Tırmanışın sonuna vardığınızda sizi bir çay bahçesi karşılıyor. Yol üzerinde de dinlenme molası verebileceğiniz birkaç tesis var. 28 kat şelalenin 11 katını görme imkânım oldu. Fakat beni en çok zahmetsizce görebildiğim ilk kat cezbetti. Suyun rengi ve berraklığı karşısında tek kelimeyle nutkum tutuldu. O kadar güzeldi ki içinde yüzmek istedim.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
Sinop Lezzetleri
/

Sinop’ta bana göre denenmesi gereken 2 yerel lezzet var. Bunlardan biri tabi ki Sinop Mantısı. Cevizli mantı, tadı damağımda kalan ve çatlayana kadar yediğim bir lezzet oldu. İkincisi ise nokul. Aslında başka yörelerde de farklı farklı türleri yapılan nokulun, Sinop yöresinde yapılanı patentli ve Coğrafi İşaret niteliğinde. Mayalı bir hamur ile yapılan bir çeşit poğaça olan bu lezzetin, haşhaşlı, kıymalı, cevizli ve peynirli seçenekleri mevcut.Sinop'a UlaşımSinop’a, İstanbul’dan tarifeli uçuşlar ile ulaşabilirsiniz. Sinop havalimanı, Akliman’a çok yakın ve şehir içerisinde denebilecek kadar merkezde yer alıyor. Karayolu ile ulaşmak isterseniz, İstanbul’dan yaklaşık 7 saat Ankara’dan ise 4 saatlik bir yolculuk ile Sinop’a varabilirsiniz