Öncelikle, Plüton’un ne kadar derinlere inebileceğini hatırlatmam gerek. Bazen, Plüton’un etkisi altında, insanların hayatları tümden değişiyor. Kendini keşfetmeye ve yeniden şekillendirmeye dair büyük fırsatlar doğuyor. Güneş ise, neşelendirici, hayat veren bir gezegen. Yani, bu kavuşumda, bir yandan gizli kalmış duyguların ya da sırların açığa çıkması ihtimali varken, diğer yandan bir ışık yanmaya başlıyor.
Ama bir uyarı: Plüton’un derinliklerine inmek bazen kolay olmaz. Gerçekler can sıkıcı olabilir, eski kalıplardan kurtulmak ise çaba gerektirir. Eğer Plüton’a takılıp kalırsanız, “Aa, bu kadar zor muydu her şey?” diye sorabilirsiniz.
Ama Güneş size biraz da “Sadece ilerle, güneşlen” diyebilir. Yani, bu kavuşum hem bir tür kozmik terapi hem de cesaret testi. Şimdi karar sizin, bu fırsatları değerlendirmek için cesurca harekete geçebilir veya eski, alışkanlıklarınızla tutunabilirsiniz.
Eğer bu kavuşum sırasında çevrenizdeki insanları anlamakta zorlanıyorsanız, sakin olun! Plüton’un etkisi altında, kimseyi tamamen çözmek kolay değil. Belki de, insanlar şu anda ruhsal bir "yeniden yapılandırma" sürecindedir ve biz bunu gözlemlerken, hayal gücümüzü serbest bırakmalıyız.
Güneş-Plüton kavuşumunu "gizli bir güç" olarak görmek yerine, fırsatları değerlendirebileceğiniz bir "yolculuk" olarak kabul edin. Evet, yolculuk bazen biraz karanlık olabilir ama sonunda yeni bir versiyonunuzun doğduğunu göreceksiniz.
Bu kavuşum, sadece eskiyi yıkmakla kalmaz, aynı zamanda yeniyi inşa etmek için de harika bir fırsat sunar.
Öncelikle, Plüton’un ne kadar derinlere inebileceğini hatırlatmam gerek. Bazen, Plüton’un etkisi altında, insanların hayatları tümden değişiyor. Kendini keşfetmeye ve yeniden şekillendirmeye dair büyük fırsatlar doğuyor. Güneş ise, neşelendirici, hayat veren bir gezegen. Yani, bu kavuşumda, bir yandan gizli kalmış duyguların ya da sırların açığa çıkması ihtimali varken, diğer yandan bir ışık yanmaya başlıyor.
Ama bir uyarı: Plüton’un derinliklerine inmek bazen kolay olmaz. Gerçekler can sıkıcı olabilir, eski kalıplardan kurtulmak ise çaba gerektirir. Eğer Plüton’a takılıp kalırsanız, “Aa, bu kadar zor muydu her şey?” diye sorabilirsiniz.
Ama Güneş size biraz da “Sadece ilerle, güneşlen” diyebilir. Yani, bu kavuşum hem bir tür kozmik terapi hem de cesaret testi. Şimdi karar sizin, bu fırsatları değerlendirmek için cesurca harekete geçebilir veya eski, alışkanlıklarınızla tutunabilirsiniz.
Eğer bu kavuşum sırasında çevrenizdeki insanları anlamakta zorlanıyorsanız, sakin olun! Plüton’un etkisi altında, kimseyi tamamen çözmek kolay değil. Belki de, insanlar şu anda ruhsal bir "yeniden yapılandırma" sürecindedir ve biz bunu gözlemlerken, hayal gücümüzü serbest bırakmalıyız.
Güneş-Plüton kavuşumunu "gizli bir güç" olarak görmek yerine, fırsatları değerlendirebileceğiniz bir "yolculuk" olarak kabul edin. Evet, yolculuk bazen biraz karanlık olabilir ama sonunda yeni bir versiyonunuzun doğduğunu göreceksiniz.
Bu kavuşum, sadece eskiyi yıkmakla kalmaz, aynı zamanda yeniyi inşa etmek için de harika bir fırsat sunar.