Karlı dağda "rustik" düğün

Sarıl... Hem de sımsıkı. Sar, ısıt... İşte tam bunun için lazımsın. Güneşli günü de bil ama esas iş ayazda, zorda, darda... Gülümse, çünkü seninim. Aşk biter, sen bitmezsin bende. Bitme, gel, evlen benimle...Kar ve düğün deyince akla hemen buzdan saraylar geliyor değil mi? Bu sefer gelmesin. Düğünde eğlenmeyen yegane kişilerin gelin ve damat olduğu günleri çok geride bıraktık –inşallah-. İki kişi evleniyorsa, o iki kişi eğlenecek... Eh, bunun için o sürekli prenseslik hayali kuran, Cinderella elbisesiyle salınmayı mutluluk sanan, doğuştan büzük dudaklı, onu bunu beğenmez gelin adayını biraz sarsmak gerekebilir. Karda kışta evlenme serüvenimizin ikinci yarısında süsler püsler, kristaller, şamdanlar yok. Bu kez karlı dağlar masal perisi olmayı değil, sadece çocuklar gibi şen olmayı ifade ediyor. Prenseslik de bir yere kadar. Gerçek değil bir kere. Ne mavi kanlı insanlar, ne de buzdan saraylar var burada. Bir kere olsun, oturup düşünelim, evlenmekle eğlenmek aynı kökten gelsin, geldirelim. Şşt, gelin hanım, bu düğünde o kocaman taşlı yüzüğü bir büyüğe emanet etmekte yarar var. Zira karda coşacağım derken bilmem kaç karatlık kayasını düşürüp günlerce zavallı kocasına hayatı zindan eden ne gelinler bildik, duyduk bu memlekette. Prenses olayım derken canavarlaşmayalım. Masallara konu olan eşsiz dağ manzaraları sadece Alplere mahsus değil. Düğününüz için muhteşem bir dağ kulübesi arayışındaysanız Bolu, Kaz dağları, İzmit, Rize, Ayder ve Ankara Elmadağdaki butik otelleri ya da en yakınlarınızla kutlayacağınız sade, küçük bir davet istiyorsanız kiralık dağ/ göl evlerini gezmenizi öneririz. 2017 yılında doruk noktasını yaşayan 2018e doğru son hız devam eden uzun kollu gelinlikler, kış düğünlerine damgasını vuruyor. Dantel gerçek bir klasik olarak gelinlik tasarımındaki önemini ve yerini koruyor. Ancak dantel yerine pul ve boncukla işlenmiş ritmik ya da geometrik motifler önümüzdeki yıl sıklıkla göreceğimiz detaylardan... Beyazın yanında krem, hatta bej, çok uçuk mavi, yeşil, pembe tül ya da işlemeler, gelinlikte yılın renk trendleri arasından göz kırpıyor. Gelinliğin üzerine bu sezon yapay kürk ve etoller geliyor ancak gelin ve damat ile konukların çoğunlukla dış mekanda vakit geçireceği rustik bir dağ düğünü konsepti düşünüyorsanız işin içine şıklıkla birlikte rahatlık da girmeli... Yün şallar, örgü montlar, yumuşacık eldivenler, hatta kapüşonlar... Adeta masallardan çıkmış uçsuz bucaksız karlı dağlarda; yünün, kaşmirin, angoranın sıcacık kucağında, belki bir kamp ateşi etrafında, en sevdikleriniz de yanınızda... Ve siz hayatınızın en önemli kapısından içeri adım atıyorsunuz. İnsan daha ne ister ki... Kış buketlerinde temel; çam dalları, defne yaprakları, pamuk kozaları, çeşitli tohumlar ve kozalaklardan oluşturuluyor. Bunun üzerine ister yeşil folyaj, ister mevsim çiçekleri ya da tüyler ekleyebilirsiniz. Kuru çiçekler de revaçta. Buketler mevsimin çiçeksiz doğasına inat, mümkün olduğunca büyük ve gösterişli. 2018 yılı boyunca duvak yerine çok gösterişli gelin başları ve süslemeleri göreceğiz. Aksesuar olarak küpenin ve kulak süslerinin öneminden geçen haftaki yazımızda bahsetmiştik. Burada örnek olarak verilen saç düzenlemesi sezon trendlerine göre oldukça sade. Podyumlarda gördüğümüz kadarıyla gösterişli çiçek ve bitki aranjmanları sadece buket olarak gelinin eline değil, saçlara da yansıyor. Dağınık topuz ya da açık saç, önemli değil. Her renk ve boydaki saç için düşünülen çiçek aranjmanları bu yıl gelinleri hiç olmadıkları kadar fark edilir kılacak. Rustik dağ düğününde gelinimiz iç mekanda narin topukluların üzerinde süzülürken gecenin ilerleyen saatlerinde dışarı çıkmak istediğinde hava şartlarına daha uygun bir koruyucuya ihtiyaç duyacak. Gelinlik ve damatlığın altına normal ayakkabıların yanında kar çizmeleri de giymek yıllardır dağda evlenen gelin ve damatların kullandığı bir detay. Kayak botlarıyla evlenenine bile şahit olduk. Bizim önerimiz şıklıktan çok da ödün vermeden hem sıcak hem de şirin olabilen Rus işi Valenki botları. Keçeden yapılan bu geleneksel botları Türkiyede bulmak biraz zor ama internet üzerinden sipariş verilebiliyor. Aman dikkat, yumruk anlamında değil; kroşe ve haroşa birer örgü çeşidi, rustik dağ düğünü konseptinde damatların ceket hatta papyonunu şekillendiren birer fenomen. Bu konseptte her detay ya gerçekten el işi göz nuru ya da öyle gözüküyor. Erkekler için belli bir renk trendi yok. Lacivert, gri ve bejler her zamanki gibi revaçta. Ancak koyu gri ve siyahlardan bu sefer kaçınıyoruz. Kapüşonlu kalın örgü hırkalar ceketlerin yerini alıyor. Papyon ve kravat da merserize ya da pamuklu iplikten örülmüş. Damadın yakasına gelin buketinden bir parça iliştirmesi batılılara has bir gelenek. Bu küçük çiçek aranjmanına ve yakada bunu yerleştirmek için açılmış deliğe butoniyer deniyor. Klasik ceketlerin sol yakasında kalbe yakın konumda bulunan bu deliğin hikayesi XIX. yüzyıl İngilteresinde büyük bir aşkla birbirine bağlı olan Kraliçe Victoria ve eşi Prens Alberta dayanıyor. Kraliçe eşine aşkını her zaman ona çiçekler vererek gösterirmiş. O yıllarda yeni icat edilen fotoğraf makinası; teknolojik gelişmeleri çok seven ve destekleyen kraliçenin isteğiyle bir gün saraya getirilmiş. Poz veren Albert, eşine bir jest yapmak istemiş ve kendisine hediye ettiği çiçek demetinden bir dal koparıp yakasına da küçük bir kesikle delik açıp çiçeği oraya iliştirmiş. Böylece Prens Albertin çekilmiş ilk fotoğrafındaki görüntüsü, yakasında eşine bağının kanıtı olan bir çiçek iliştirilmiş hali olmuş. Dönemin stil ikonu sayılan prensi aristokrat ve soylular izlemiş. Butoniyer günümüze kadar ulaşmış. Güzel bir gelenek. Her sevgililer gününü coşkuyla kutlayıp iş yakaya çiçek takmaya gelince Aman, o bizim geleneğimiz değil diyenlerle dalga geçmek bu köşede serbest! Nedimelere gelince yine el işi göz nuru trendini takip ediyoruz. İster nedime deyin, ister gelinin kız kardeşleri, annesi vesaire. Amaç rahat ve şık olmak. Dağın ortasında katman katman balo elbiseleri sizi yorar. Cambridge Düşesi Kate Middleton tarafından dünyaya tanıtılan bir İngiliz markası olan Temperley London, 2017 Kış sezonu için muhteşem bir koleksiyona imza attı. Tamamı tığ işi merserize ya da yün bir elbiseyi herkesin iyi taşıyabilmesi kolay değil elbette, malum şişman gösteriyor. Bu durumda tığ örgülü bir bluzu örneğin yine sezon trendi olan altın rengi bir etekle kombine edebilirsiniz. Aklınızda bulunsun, rustik deyince aslında köy yaşamını kast ediyoruz. Yani ham ahşap, tomruk, yeşil dallar, köy yaşamına dair basit, basit olduğu kadar estetik ne kadar doğal detay varsa, soframızda dekorumuzda yeri var. Piknik masası bile olur. Düğün yemeği de bu çerçevede şekilleniyor. Lavaş arasına minik şiş kebaplar, sucuk, sosis, çeşit çeşit peynirler, bir köşede zeytinyağlılar... Tazecik köy ekmeği, tereyağı ve tabii ki, et. İnanın o çok şaşaalı düğünlerde Türk insanı her defasında aç kalıyor. Çünkü havalı olalım derken damak tadımızdan uzaklaşıyoruz. Düğün yemeğinizde geleneksel yemeklerden şaşmayın. Gece 1.00de mercimek, hatta işkembe çorbası servisi mutlaka olsun. Çin ve Japon yemeklerinden özellikle uzak durun. Unutmayın, sizin ne sevdiğiniz önemli ama misafirlerin ne sevdiği daha önemli. Bilindiği üzere küçük boyutlu naked pastalar 2017 yılı boyunca düğünlerin baş tacı oldu. 2018de ise pastalar yine benzer boyutlarda ancak kreması biraz daha fazla. Çıplak değil, geçirgen deniyor. Yani pastanın katlarını çok az görüyoruz. Üzerini ise şekerlemeler yerine gerçek çiçekler ya da tohumlarla süslüyoruz. Aynı gelin başındaki gibi pastalar da çiçekleniyor. Keki nar şurubuyla ıslatılmış içi çikolatalı dışı beyaz kremalı pastaları denemelisiniz. Sofra dekorasyonundaki detaylar da yeşil yaprak motifleri, ağaç dalları ve yeşilin her tonundan tekstillerle kendini gösteriyor. Özellikle şeffaf cam aksesuarların yanında yeşil renkli cam bardaklar ve mumluklar dikkati çekiyor. Yaprak desenli peçeteler, üzerine bir bitki dalı, ikisini birbirine bağlamak için ahşap düğmeler ya da doğal kurutulmuş tohumlar kullanabilirsiniz. Sofranın ortasındaki aranjman genellikle tek renk, beyaz ya da sadece yeşil. Ham ahşap ya da kütük parçalarından harf stantları yapabilirsiniz. Tabak düzenine ise düz beyaz, altın şeritli ya da beyaz porselen ve yeşil kesme cam kombinasyonu hakim. Çam kozalakları doğal renginde veya beyaz, sepetlerin içinde ya da masaya dağıtılmış şekilde kullanılabilir. Sıcak şarap olmadan dağ eğlencesi olmaz. Aslı Glühwein, Alman kökenli. Kelime anlamı kor gibi parlayan şarap. Almanlar eskiden şarabı ısıtmak için kızgın demirler kullanırlarmış. İsmi oradan geliyor. Geleneksel olarak Alplerde dağ kulübelerindeki şöminelerin altında şarap konacak bölmeler bulunur. Önceden tarçın ve portakalla tatlandırılan şarap, cam şişesiyle buraya konarak şömine ateşinden kızan taşların arasında kaynama noktasına gelmeden ısınır, tüm aromalar birbirine karışır. Güzel bir sunum için ince uzun bardakların çevresini sicimle sarıp üzerine tarçın kabukları tutturabilirsiniz. Artık düğünlerin olmazsa olmazı konumunda tatlı barları. Sadece konsepte göre içeriği değişiyor. Hep söylüyoruz, tatlı barını otellerdeki açık büfe yemek mantığında düşünüp abartmanıza gerek yok. Amaç çılgınca, açlıktan çıkmış gibi tatlı yemek değil, ufak ufak tadımlık pasta, kek ve şekerlemelerin tadına bakmak. Burada basit bir tahta sandık kullanılmış. Üstü son derece yeterli miktarda tatlıyla donatılmış. Üzerindeki zincir ışık hem dekoratif bir belirleyici, hem de işlevsel olarak iyi bir çözüm. Gayri resmi, bohem düğünlerin menülerinde sosisli sandviçlere, pastırma ve sucuklara; tatlı menüsünde ise donut çeşitlerine rastlayacağız. Küçük, büyük, şeker kaplı ya da sade... Bu yıl düğünlerde donuta doyacağız. Küçücük cam kavanozlara doldurduğunuz bal, davetlilerinize hem mutlu gününüzden bir anı, hem de sağlıklı bir hediye olacak. Alçıdan yapılmış küçük hayvan figürinleri satın alıp bunu kapağa yapıştırıp altın yaldızla boyayabilirsiniz. Cam kavanozun altına yuvarlak bir etiketle isimlerinizi ve tarihi de yazdınız mı tamam. Düğün hediyelerini isterseniz sofrada tabakların üzerine, isterseniz ayrı bir masada yan yana sergileyebilirsiniz. Dünyanın en eski aşk büyülerinden biri, isme kilit kapatmak. Çok basit, kilidin üzerine isimlerinizi yazıp, aşklarıyla ünlü bir çiftin mezarına, aşk hikayesiyle ünlü bir köprünün korkuluğuna ya da bir ömür birbirine sevgiyle bakmış büyük anne-babanızın elinden çıkmış kalp şeklinde bir askıya dilek dileyerek asıyorsunuz. Kilit askınız misafirler için neşeli bir köşe olacak Birbirinin eşi falan değil onlar: karı-koca. Gece boyunca aile büyüklerine karşı tüm görevlerini yerine getirip uslu birer çocuk olan gelin, damat ve arkadaşları, bir noktadan sonra Valenki botlarını ayaklarına geçirip dışarı çıkıp kar kümelerine kendilerini bırakmalı değil mi? Bolca sıcak şarap eşliğinde kardan gelin damat yapmanın inceliklerini keşfetmek pek de zor olmayacak. Ne kadar büyük, o kadar iyi. Çünkü bitince hep birlikte fotoğraf çektirilecek.