Karlar Kraliçesinin diyarında ışıltılı düğün

Küçük kızlar prensli prensesli masallarla büyür. Hemen altyapısı, kökleri, efendime söyleyeyim; sübliminal mesajlar falan demeyin. Evet vardır. Haklısınızdır. Ama bu masalların iyi tarafları da olabilir. Mesela bir kız çocuğu karlar kraliçesinin sarayına ulaşabilmek hayaliyle buz patenine, dolayısıyla artistik patinaja ilgi duyup, yıllarca bu sporu yapabilir. Sporcu olabilir yani. Bir de bu taraftan bakmak lazım. Neyse. Bu hafta düğün için hiç de popüler olmayan kış aylarının bu iş için ne büyük potansiyeller barındırdığına bakıyoruz. Yani bu sefer karda kışta evleniyoruz.Eveet, yılın o zamanı geldi çattı. Efendim, Ekim ayının son Perşembesi yazdan kalma son #tbtler paylaşıldı. Herkes rahat etti mi? Kaloriferi, sobayı yakmayı inatla reddeden Bir hırka daha giydim mi tamamdır kafası mecburen ısırgan soğuğa yenik düştü. İnsanından yaz boyu kaçıp duran kedilerde de bir yapışkanlık, bir kuyrukçuluk ki, sormayın gitsin. Puslu sabahlar, yağmurlu hatta fırtınalı iş çıkış saatleri, uçan şemsiyeler, ana haber bültenlerinde... Ey, yazın Esmiyor deyip duranlar... Halinizden memnun musunuz? Karsta -30 derecede bir atlet üstüne pötikareli pamuklu gömlekle gezen abiler elbet, Türkiyeyi İstanbuldan ibaret sanan ana haber bültenlerindeki kırılgan İstanbulluya gülüyordur. Üç damla yağmur yağdı mı direksiyon hakimiyetini kaybeden şoförlere karşılık buz tutmuş Çıldır gölünde midibüsle drift yapan abileri versek? Ah... Kars, Ardahan. Doğu. Ciğer yakan güzelliğiyle en baba Orhan Gencebay senfonisi yetmez anlatmaya. En çok da o güzelim kristal karı... Herhangi bir insanın kristal karı ilk gördüğü an; İzmirli, Adanalı bir çocuğun kar yağışına ilk kez şahit olduğu ana denk bir duygu seli, unutulmaz bir hatıra olarak anılara hapsolur. Küçükken en sevdiği masal Karlar Kraliçesi olan kadın, Karlar Diyarının sihrini bilir, elleriyle yakalamaya çalıştığı ışıl ışıl parlayan her kar tanesi için şükreder. Sanki gökyüzünden birisi simli konfeti atıp duruyordur. Simlerin hiç tükenmediği bir konfeti şenliği... İşin garibi kar yere düştüğünde eriyip gitmez, pırıltısı devam eder. Her bir tanenin kendi içinde minik birer ışık kaynağı olduğunu düşünür kadın. Yıldızlar gerçek anlamda yeryüzüne inmiştir. Sonsuza uzanan bu katıksız, pırıltılı beyazlık gözlerini kamaştırırken gülümser. Derken ovanın ortalarından bir yerden, karların arasından bir tilki hoplayıverir. Sonra bir daha, bir daha hoplayıp kar kümesine dalışa geçer. Seyredildiğini fark edince de korkak gözleri çakmaktaşı gibi çakar, karların arasında yok olur, gider. Kadın başka bir boyuttan şu andaki yeri, zamanı hayal etmekte olan küçük kız çocuğuna göz kırpar ve yoluna devam eder. Nasıl? Birilerinin canı dağ mı çekti? Tabii, kar görmek için ille de ülkenin doğu sınırına gitmek gerekmiyor. Hatta Orta Anadoluyu geçmeye bile gerek yok. Öyleyse hep beraber gidip bir iki düğüne katılalım mı? Wedding crasher diyor Briton Romalılar... (O nasıl oluyorsa?) Tanımadığınız birinin düğününe gidip beleşçilik yapmak yani. Neden olmasın? Üstelik masal bu ya, düğün temalarını seçebilmek gibi bir lüksümüz var. Hmm, bakalım; ilki romantik olsun. Biraz ciddi, biraz lüks, biraz da mavi. İkincisi ise komik, eğlenceli, rustik olsun. İlkini bu hafta, ikincisini gelecek hafta ziyaret edelim. Olur mu? Ekim ayının ilk yarısında New Yorkta düzenlenen NYFW: Bridal yani New York Moda Haftasının gelinlere özel versiyonu, her yıl dünyanın en önemli gelinlik ve haute couture tasarımcılarının hünerlerini sergilediği dev bir organizasyon. 2018 gelinleri için geçen yıllarda ilgi gören detayların tekrarı kadar pek çok güzel ve yeni detay var. NYFW: Bridalın ardından 2018 düğün dekorasyonu trendleri de yavaş yavaş belirmeye başladı. Her ne kadar dünyanın en önemli trend belirleyicisi Pantone Renk Enstitüsü gelecek yılın rengini henüz açıklamamış olsa da bazı malzeme, doku ve aksesuar detayları gün ışığına çıktı bile. Daha önce de belirttiğimiz gibi renk temaları modadan dekorasyona yaratıcı her alanda her yıl Pantonenin belirlediği yılın rengi ışığında şekil alıyor. Yine de NYFW: Bridalda da görüldüğü üzere bu yıl beyaz ve krem rengi gelinliklerin yanında buz mavisi ile Marie Antoinette mavisi arasında gidip gelen gelinlikler var. Çok az olmakla birlikte uçuk pembeler de bu yıl podyumlara dönüş yaptı. Buradan buz mavisinin dekoratif detaylara da yansıyacağı sonucunu çıkarmak mümkün. Buz mavisini en iyi tamamlayan renk ve malzemeler ise her zaman krem, yani sıcak beyazlar, altın ve bej tonlarıdır. Altın, 2018de hem gelin aksesuarlarında hem de dekoratif detaylarda bolca göreceğimiz bir malzeme/ renk. Uçuk mavi yerine açık gri ya da metalik gri de kullanmak mümkün. Işıltıyı abartmak istiyorsanız altın ve gümüşü, kristallerle bir arada kullanabilirsiniz. Tabii bu tam bir buz efektine yol açacaktır. Tercih meselesi. Bunun dışında, aynı podyumda olduğu gibi az miktarda pembe lekeler kullanılarak monotonluğun öldürülmesi hedefleniyor. Özellikle roze altın, yine revaçta. Takı ve süslemedeki roze altın, dekorasyona bakır olarak yansıyor. Yani bakır ve uçuk mavi tonları beklenmedik bir kombinasyon olsa da sıkça göreceğimiz bir detay olacak. Bakırın yeşil altına göre daha modern dekorlara eşlik edebilmesi, özellikle örtüsüz mermer masaların, geometrik şekillerin, bakır tel ve kabloların düğün dekorasyonuna gireceğinin habercisi. 2018de endüstriyel, urban dediğimiz temiz, net çizgili şehirli stillerinin mix & match mantığında romantik, provence ve country stilleriyle karmasını izleyeceğiz. Mavi renk, özellikle de burada kullanılan tonu, genellikle lüks kavramıyla bir arada kullanılır. Sadece Marie Antoinette değil, örneğin Cinderella da Prensle dans edeceği partide mavi bir elbise giyer. Uyuyan güzelin elbisesi de mavidir. O da prensestir sonuçta. İşin ilginç yanı Avrupadaki kraliyet ailelerinin ya da soyu kraliyete dayanan ve bununla övünen demokratik toplumların simgesi de mavidir. Erkekler özel günlerde mavi kuşaklar takarlar mesela. Örnekler uzar gider. Neden? Mavi Kan diye bir şey var. Avrupalı kraliyet ailelerine mensup kişilerin kanının mavi aktığı yolunda bir inanış. Bunun aslında birkaç tane mantıklı sebebi var. Öncelikle bilindiği üzere Rusya dahil Avrupaya yayılan tüm kraliyet aileleri birbiriyle akraba. Hanedanların adı her ne kadar farklı olsa da, hepsi aslında uzak ya da yakın kuzen. XX. yüzyıl öncesine kadar sadece birbirleriyle evlenebildikleri için benzer özelliklere sahipler. Hatta belli bir noktada hepsi Kraliçe Victorianın torunu. Kraliyet ailesi mensuplarının çoğunun kan grubu 0RH-. RH negatif kan gruplarına dahil olan kişiler dünya nüfusunun sadece %5ini oluşturuyor. Bu kadarla kalmıyor, kraliyet ailesi mensuplarının kanına özel bir antijen var ve bu da dünya nüfusunun %1inden azında mevcut. Yani bu kan konusu hassas ve korunması gereken, soyluluğu kanıtlayan bir detay. Karışmış ya da karışmamış kan tabiri de buradan geliyor. Bu yüzden birbirleriyle evlenip duruyorlar. Nesillerce süren akraba evliliği ise kendilerine has hastalıklar, sakatlıklar getiriyor elbette. Örneğin kraliyet ailelerinin hastalığı olarak bilinen hemofili (kanın pıhtılaşmaması) aile içindeki yoğun RH- kan grubuna bağlanıyor. Uzmanlara göre RH- kan, diğerlerine nazaran içeriğinde daha fazla bakır bulundurduğundan damarların içinde akarken diğerlerine göre biraz daha mavi bir renk alıyor. İkinci sebep, güneşlenmenin, yanık tenin çağlar boyunca işçi sınıfına atfedilmesi, tenin hiç güneş görmemesinin, beyaz ve şeffaf görüntüsünün soyluluğun kanıtı olduğunun düşünülmesi. Beyaz ve şeffaf dedik. RH- kan da damarda mavi görünüyor dedik. Damarları ciltleri üzerinden açıkça seçilen insanlar soylular. Ve o damarlar mavi görünüyor. Üçüncü sebep ise soylu ailelerin sürekli gümüş çatal bıçak, tabak ve bardak kullanmaları. Yüzyıllar boyu farkında olmadan gümüş tuzlarına maruz kalan soyluların o şeffaf ve bembeyaz teni, Argyria hastalığı sebebiyle bazen mavimtırak bir griye dönüşüyor. Rönesans ressamlarının da soyluların portrelerini yaparken ten rengini biraz maviye çaldırdıkları biliniyor. Sonuç olarak komik ama bu soylular gerçekten mavi insanlar. Bu durumda mavi de gerçekten soylu oluyor. Şimdilerde soylu olan mavi, parlak koyu bir ton (Katein yüzüğünün mavisi) ama her şeyin müsebbibi gümüşi mavi de çeşitli kültür katmanlarında yaşamaya devam ediyor. Bir dakika o gürültü de ne? Biri bir yerde Freeeedooooom (Özgürlük) diye mi bağırıyor?!? Ha, yabancı değil canım, William Wallacetır o. Kafayı yine uçurdular iyi mi? Yazık ya. Kim bilir kaçıncı seyredişimiz; her seferinde yüzüne mavi savaş boyalarını çekip aslen gümüş zehirlenmesinden maviye dönen asil suratları taklit ediyor. Türlü kahramanlıklara rağmen sonunda hep ölüyor adamcağız... Olsun, gelinine kavuşuyor, onunla avunuyoruz. 2018de geçen yıllara oranla çok daha modern gelinler göreceğiz. Pantolon-bluz ya da tulum şeklinde gelinliklere, geometrik formlu dev küpeler, altın rengi makyaj ve özellikle oje eşlik edecek. Elbette bu gelinlerin düğünleri için de benzer şekilde modern, artizan pastalar, heykelsi ve gösterişli detaylar öngörülüyor. Ancak bu hafta 2017-2018 kışının duygusal gelinlerini ele alıyoruz. Önümüzdeki yılın romantik gelini çiçek temasıyla özdeşleştirilmiş. Kışın bile solaryumdan vazgeçmeyenlere kötü bir haberimiz var, o esmer tenin modası geçeli çok oluyor. Beyaz tenlilerin, akça pakça gelinlerin şenlik zamanı bu. Adeta yokmuş gibi bir makyaj, belki birazcık şeftali allık, rimel ve ten rengi (nude) ışıltılı ruj. Unutmayın, en önemli hazineniz cildiniz. Beyazdan kreme akan skaladaki tonları iyi taşıyabilmek için ışıltılı bir cilt gerekli. Bunun için aylar öncesinden bolca su içmeye, cildinizi içeriden tedavi eden ne varsa yapmaya özen göstermelisiniz. Yani rejim yapmak yerine sağlıklı beslenmekte yarar var. 2017nin uzun kollu gelinlikleri 2018e de hakim olacak. Popülerliğini koruyan cesur dekolteli, büstiyerli ve şeffaf gelinliklerin yanında tamamı kapalı gelinlikler de revaçta olacak. Boğazına kadar kapalı gelinlik trendini bilindiği üzere Mayıs ayında evlenen ve Dior gelinliğiyle büyük ses getiren model Miranda Kerr yapmıştı. Gelmiş geçmiş en güzel gelin olarak bilinen Grace Kellynin yine aynı marka olan gelinliğinden esinlenen Diorun ilk kadın yaratıcı yönetmeni Maria Grazia Chuiri, bu gelinlikle önceden öngörülemeyen bir trend yaratmıştı. Bu tip bir gelinlik Reem Acranın 2018 Sonbahar koleksiyonunda da görücüye çıktı. 2017nin bir yeniliği olan duvak yerine pelerin kullanımı da gelecek yıla uzanan detaylardan... Krem rengi tül üstüne mat krem pulla yapılan işlemeler, çiçek ve yaprak formlu bezemeler ile tüy, romantik gelinlerde öne çıkan detaylar. Düz kesimli romantik gelinliklerde ise sıra sıra inci detayı öne çıkıyor. 2018 gelinlerinin mücevher yerine süslü ya da sade tasma/ boyun bağları ile dev küpeler kullandıkları görülüyor. Floral saç süslemeleri de öne çıkan bir başka detay. Tabii ki, hepsini bir arada kullanmıyoruz kızlar! Gelinliğimiz zaten yeterince süslü. O yüzden birinden birini seçiyoruz. Mirandanın seçimi gibi tamamen inci bezemeli 1950ler tarzı bir başlık da tercih edebilirsiniz. Dev küpeler dedik, işte 2018in en büyük yeniliği. Kristal, tüy ya da inci... Önemli olan büyük olması. Daha önemlisi küpe değil de daha çok kulak aksesuarı denebilecek bir detay bu. Çoğu tasarımcı bu yıl bu detayı podyumda kullandı. Bunların içinde bir tanesi var ki, abartısız her moda dergisi ondan bahsetti. Amerikalı tasarımcı Lela Rose, gelinlik koleksiyonu kadar kulak aksesuarına getirdiği yorumla da büyük alkış aldı. Tüm koleksiyonu gözden geçirmenizi öneririz. Bunun dışında Marchesa, krem rengi gelinlik üzerine gri tüylü dev küpelerle; Peter Lagner, narin çiçek yapraklarından yaptığı uzun küpelerle; Mira Zwillinger ise inci ve beyaz tüy karışık küpeler ve küçük çiçekli kulak aksesuarlarıyla trendin diğer dikkat çekici örneklerine imza attılar. Bitmedi tabii ki, anlatılması gereken daha bir çok detay var. Onları da gelecek yazılara saklayıp, diğer konulara geçelim. Tektaş yüzük ve alyansların eski ya da eski görünümlü olması bir süredir konuşulan bir detay. Lady Dianadan Kate Middletona geçen safir taşlı yüzük o kadar ünlü oldu ki, neredeyse tek taş yüzük kavramının simgesi artık pırlanta değil, safir olacak. 2018de tek taş yüzük safir veya pırlanta, bazen topaz ya da sarı pırlanta, mümkünse bir aile büyüğünden geline geçtiğini belli eden özel bir yüzük olmalı. Eğer eski görünümlü yeni bir yüzük olacaksa roze altının bu yıl yine revaçta olduğunu hatırlatalım. Ayakkabı detayına gelirsek, iki belirgin trend var. İlki simli ya da parlak metalik, daha çok gümüş renkte klasik stilettolar... İki metalik rengin karışımı, gümüş/altın bir ayakkabı da tercih edebilirsiniz. İkincisi ise gümüş renkli tango ayakkabıları. Tango ayakkabıları bilindiği üzere kişiye özel olarak yapılıyor. Tangocular için ayakkabı her şeyden önemlidir. Saatlerce bu topuklularla parmak ucunda yükselerek dans ediyorlar. Bir de dans ayakkabısı üreten ustaların dükkanları bir kadın için tam bir şekerci dükkanı niteliğinde oluyor. Renk, desen, doku zenginliği yüzünden bir alacakken 5 çift ayakkabı siparişiyle dükkandan çıkmak, bu dansa gönül veren kadınlar için normal bir durum. Tango ayakkabılarının bu kadar önemli olmasının başlıca sebebi, ayağınızın ölçülerine özel yapılmış bir ayakkabının şaşırtıcı derecede rahat olması. Deneyip görmelisiniz. Gelin buketleri 2017nin sonuna doğru gittikçe küçülmüş, adeta küçücük toplar halini almıştı. Tek renk, tek tip çiçek kullanımı da geri dönmüştü. 2018in ilk yarısı için öngörülen ise, büyük çiçekleri olan dev buketler. Kıştan ilkbahara dönerken çiçeklerin çoğalacağı detayını unutmamak lazım tabii. Bu sebeple buketler hem renk hem de şekil açısından çok gösterişli olacak. Bu konudaki yeni trend ise, buketinizi oluşturan çiçekleri bizzat seçiyor olmanız. Çiçekçiye şöyle bir şey istiyorum diye tarif edeceğinize, düğünden iki gün önce dükkana gidip çiçeklerinizi siz seçiyorsunuz. Sonra bu çiçeklerden buketiniz yapılıyor. NYFW: Bridal podyumlarına damga vuran bir detay da kış sezonu için yapay kürkten ceket ve etoller... Gelinliğinizin üzerine sadece beyaz değil, gri ve bej tonlarında, uzun veya kısa tüylü yapay kürk giyebilirsiniz. Damadımız da temaya uygun olarak maviye kaçan (soğuk) gri bir takım, beyaz gömlek ve üzerine bej bir palto giyiyor. Bu kombinasyon, gri takım içine bej papyon ve mendil şeklinde de çeşitlendirilebilir. Paltoyu atarsak, altın rengi kravat ve yelek, altın köstekli saat gibi detaylar da gri takım içinde değerlendirilebilir. Nedimeler de tabii ki, mavi ipek veya şifon elbiseler giyiyorlar. Gelinliğin detaylarına göre elbiselerin modeli değişiyor. Aynı gelin gibi, onlar için de boyun bantları, çiçekli taçlar ya da büyük küpeler öngörülüyor. Bizde nedime kavramı olmasa da gelinin yakın arkadaşlarından en az ikisinin aynı tonda elbiseler tercih etmesi, düğün fotoğraflarına estetik bir değer katacaktır. Uçuk mavi ve altın demiştik. Mavi keten bir örtünün üzerine gümüş işli bir tül, sofranın ilk katmanını oluşturuyor. Parlak altın rengi supla ve mat dökme pirinç dekor tabağı arasına dışı yaldız şeritli beyaz porselen tabak kullanılmış. Bu katmanları birbirinden ayırmak için çok önemli bir detay. En üstte mavi- altın ikilisinin en yakın arkadaşı krem tonlarında bir peçete onun üzerinde ise aynalı bir kutu yerleştirilmiş. Bu kadar altının içinde o aynalı kutunun işi ne mi? Ayna, masadaki kristal bardak ve şamdanlara eşlik ediyor. Altın rengi çatal bıçak takımı ile pembe, mavi ve krem tonlarındaki zarif çiçekler dekoru tamamlıyor. Küçük bir not, buradaki tüm altın tonlarını, roze altın olarak da düşünebilirsiniz. Bu kadar özel detaylara sahip bir düğünde pastanın da çok özel olması esastır. Fotoğrafta gördüğünüz pasta, bembeyaz şeker hamuru kaplı, yapımı kolay bir pasta gibi görünse de esas iş, şeker hamurundan yapılan çiçek detaylarında. Dünyada sadece bu işi yapan pasta şefleri var. Eskinin porselenden yapılan incecik çiçek biblolarını andıran bu işçilik, büyük dikkat ve özen gerektiriyor. Meraklısına youtubeda bu yenebilir çiçeklerin nasıl yapıldığını anlatan videolar var. Bakalım tatlı köşemizde bu sefer neler var? Öncelikle amacımız, kimseyi tatlı yağmuruna tutmak değil. 500 kişilik bir davet verseniz de, tatlı köşesini abartmanıza gerek yok. Tadında bırakın, pastaya yer kalsın. Mavi krema ve pastanın üzerindeki çiçeklerin bir benzeri olan altın çiçek yapraklarıyla süslü cupcakeler, misafirlerin pastadan önce tatlı açlığını biraz yatıştırabilir. Klasik madalyon şeklinde tasarlanmış lolipop kurabiyeleri düğün hediyesi olarak da düşünebilirsiniz. Masanın üzerindeki işli tül örtü ve pirinç sunum tepsisi detaylarına dikkatinizi çekelim. Ayrıca konseptin geneline yayılan ufak pembe dokunuşlar burada da kurdele detayıyla tekrarlanmış. Altın varaklı çerçeveli bir ayna da bu kurgu içerisinde çok iyi bir sunum elemanı olabilir. Üzerindeki kurabiyelerde altın-mavi temasına sadık kalınmış ve her bir kurabiyenin üzerinde gelin ve damadın baş harfleri yazılı. 2017 düğün dekor trendlerinden biri de kağıt süslemelerdi. Bunlar daha çok, kağıt fener ve yelpaze formlu basit süslemeler ya da origami kuş, tekne gibi kolay formlardı. Papier maché adı üstünde, kağıttan yapılan heykellere verilen ad. Origamiyle alakası yok. Kesilerek ya da hamur kıvamına getirilmiş kağıda form verilerek yapılıyor. Basit hazır formları günümüzde lazer kesimle yaptırıp yerine yerleştirmek de mümkün. Kağıttan yapılmış dev çiçekleri düğün dekorasyonu içinde bir çok yerde kullanabilirsiniz. Bu bir kış düğünü olduğu için herkes genellikle iç mekanda olacak. Örneğin gelinliğinizin üzerindeki beyaz çiçeklerin aynısını büyüterek kartondan kestirip dekoratif bir duvar yaratabilirsiniz. Ya da örneğin nikahınızın kıyılacağı masayı bu çiçeklerle süsleyebilirsiniz. Papier Machénin bir de daha profesyonelce yapılan ve gerçek bir çiçeğe benzetilen versiyonları var. Bunun için bir sanatçıdan yardım almak gerekecektir. Düğünün gerçekleşeceği salonda insanların masaları dışında bir araya gelip sohbet edebilecekleri köşeler yaratmak her zaman iyi fikirdir. Pasta ve cupcakelerin üzerinde bulundan narin çiçek formlarını burada da tekrar ederek muhteşem fonlar yaratabilirsiniz.