“Çift terapisti bir tarafın haklı bir tarafında haksız olduğunu söylemez”
Uzun süreli ilişkilerin bir süre sonra rutine bağlandığını belirten Bilici, “Rutin ilişki insanları yoran bir ilişki haline gelir. Böylelikle insanların duygusal veya düşünsel ihtiyaçları ortaya çıkabiliyor. Bu noktadan sonra ilişkilerin dinamiğinin yavaş yavaş bozulduğunu ve kaybetme korkusunun birbirine karşı azalığını görebiliyoruz. Bize gelen danışanların çift terapistine gelmeden önce ki beklentileri bir noktadan sonra haklı olmak olabiliyor. Çift terapisti taraf olmaz ve bir tarafın haklı bir tarafında haksız olduğunu söylemez. Terapistlerin dikkat ettiği nokta genellikle, bozulan dinamiği görmek ve onarmak olur. Çiftler bunu göremiyorlar. Bu noktada terapistler devreye giriyor. İlişkilerde genelde çiftler haklı olmak isterler. Fakat burada haklı olmak mı mutlu olmak bizler için değerli ona bakmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Bireyler sorunları kendi aralarında çözemiyorlarsa bir terapistten destek almaları gerekiyor”
Çiftlerin evlendikten sonra baba evindeki rollerinden de çıkmaları gerektiğini açıklayan Bilici, “Kendi bireyselliklerini oturtmuş, duygusal ihtiyaçlarının farkında olan, kendilerine eleştirisel yaklaşan bireyler yuva kurdukları zaman daha mutlu olduklarını görebiliyoruz. Bireyler bazı şeylerin yolunda gitmediği noktada, eğer kendi aralarında çözemiyorlarsa bu noktada bir terapistten destek almaları gerekiyor” diyerek sözlerini tamamladı.