Başrollerini Hülya Koçyiğit, Tarık Tarcan ve Orçun Sonat'ın paylaştığı, 1991 yapımı olan filmde ana kahramanımız bir gazetecidir. Kırklı yaşlarına yaklaşan, kocasını kaybetmiş, oğluve köpeğiyle yaşayan gazeteci; iş hayatında başarılı, gazeteciliğin yanı sıra üniversitehocalığı yapan bir kadındır. Gazetedeki patronu, ona karşı gizliden gizliye ilgi beslemektedir. Kahramanımız bunu fark etmekte gecikmez. Eşinden boşanmış ve bir çocuk babası olan işyeri sahibi, oğluyla ilgilenmekte, kendisine de yıllar sonrayeniden beğenildiğini hissettirmektedir ve cazip bir seçenektir. Yavaş yavaş gönlü kayar ve direkt olarak adı konulmasa da aralarında bir ilişki başlar. Bir gün ders çıkışı okuldan almaya gelen sevgili, kahramanımızı bir öğrencisiyle, katılacakları yarışmahakkında konuşurken görür ve aralarındaki samimiyete bozulur, öğrenciyi kıskanır, bu projeyi bırakmasını ister ama çok üsteleyemez. Kahramanımız da bu çıkışa anlam verememekle beraber çok üstünde durmaz. Sonra bir zaman, evlilik üzerine konuştukları bir anda, "Evlendikten sonra çalışmazsın." der, "patron". Mesleğindenolan ve şimdiye kadar bu derece anlayışlı görünen bir adamdan bunu duymak kahramanımız için şaşırtıcıdır. İlişkisini net olarak bitirmese de sonrasında her defasında görüşmeyi reddeder, olabildiğince uzak durur. Bu süre zarfında oğlununhastalanması sonucu gittiği, en yakın arkadaşının çalıştığı hastanede bir doktorla tanışır, süre içinde yakınlaşırlar. Hayatının merkezine oğlunu ve işini koyankahramanımız, başlarda beraber olmaktan çok büyük heyecan duyduğu doktorla dahayattan farklı beklentiler içinde olduklarını fark eder. Genel olarak Türk filmlerinde alışık olmadığımız bir sonla biter film. Her iki adamın da değişeceklerine dair taahhütlerini hiçe sayar gazetecimiz, son sahnede sürekli çalan telefonlara aldırış etmeden çantasını hazırlar ve oğluyla tatile çıkar. Kadındır, güçlüdür, başarılıdır ve hayattan beklentilerinin ve özgürlüğünün önüne geçecek her engele kafa tutabilir.Toplumda yeri vardır, "dul" ve dışlanmış bir kadın değildir ve varlığını ispat etmek için erkeğe ihtiyacı yoktur.