BALIN FAYDA SAĞLAYABİLMESİ İÇİN KALINTI İÇERMEMESİ ŞART
Bal, arı sütü, polen ve propolis gibi ürünler, insanlar tarafından en fazla tüketilen arı ürünleridir. Bu ürünler, birçok hastalığın iyileştirilmesi için yüzyıllardır yaygın bir şekilde kullanılıyor. Mesela Oxford Üniversitesi tarafından yapılan güncel bir araştırma da balın üst solunum yolu enfeksiyonlarındaki ilk basamak tedavide kullanılan antibiyotiklerden daha etkili olduğu tespit edildi. Ancak bilmemiz gereken önemli bir detay var. Bal ve arı ürünlerinin insan sağlığına fayda sağlayabilmesi için hiçbir kalıntı ve yabancı madde içermemesi gerekiyor. Çünkü pestisitler, kimyasal yapıları nedeniyle tüm canlılar için toksik etki yaratıyor.GÜVENLİ BALA NASIL ULAŞACAĞIZ?Ülkemizde yapılan birçok analiz sonucunda kalıntı olmayan balların da olduğunu biliyoruz. Ancak bu ballara ulaşmak için güvendiğiniz ve laboratuvar analizleri yapılmış ürünleri tercih etmeniz oldukça önemli. Kalıntı sorununun yanı sıra baldaki diğer önemli tehlike olan sahte bala da çok dikkat etmek gerekiyor. Çünkü aldığınız balın sahte olduğunu renginden, kokusundan ya da kıvamından anlayamazsınız. Bunu anlamanın tek yolu, gıda kontrol laboratuvarlarında gelişmiş analizler yaptırmaktır. Yapılan analiz raporunda ise balın prolin değeri, HMF değeri, diastaz sayısı, nem oranı, asitlik derecesi, balın su içeriği, iletkenliği, renk değeri ve şeker oranları incelenir. Bunlar arasında ise prolin ve HMF (Hidroksimetil Furfural) değerlerinin kaç olduğu çok önemlidir.
İYİ BİR BALDA PROLİN DEĞERİ KAÇ OLMALIDIR?
Prolin değeri, balın gerçekliğinin, kalitesinin ve antioksidan aktivitelerinin belirlenmesinde kullanılan en önemli parametredir. Sadece balda bulunur ve bunu yapay yollarla dışardan sağlamak mümkün değildir. Bu değerin yüksekliğini iklim, deniz seviyesinden yükseklik ve en önemlisi bitki çeşitliliği belirler. Arı, ne kadar çevre değiştirirse, prolin değeri o kadar artar. Türk Gıda Kodeksi Bal Tebliğine göre baldaki prolin miktarı en az 300 mg/kg olmalıdır. Tedavi amaçlı kullanılan balın prolin değerinin ise 950 mg/kg üzeri olması önerilir.HMF DEĞERİ NEDEN ÖNEMLİDİR?Hidroksimetil Furfural (HMF), şekerli gıdaların uygun olmayan sıcaklıklarda saklanması ve üretimleri sırasında uygulanan ısıl işlemden dolayı meydana gelmektedir. Uygun olmayan şartlarda depolanan ballarda HMF miktarı ciddi oranda artmaktadır. Işık, depo sıcaklığı ve nem, baldaki HMF miktarını etkileyen faktörler arasındadır. Örneğin; bal, cam kavanoz gibi şeffaf bir ambalajdaysa, karanlık bir ortamda saklanmalıdır. Balda HMF değerine, Türk Gıda Kodeksi Bal Tebliğinde 40 mg/kg’a kadar izin verilmektedir. Yapılan araştırmalar, HMF’nin yüksek dozda alınması durumunun üst solunum, göz, deri ve mukoza tabakasını tahriş edebileceğini göstermektedir. Başka bir çalışmada ise fazla miktarda tüketimle beraber tümör oluşum riskini arttırdığı gözlenmiştir.