Tarihin en soğukkanlı katili: Albert Fish

Kuzuların Sessizliği filmindeki Dr. Hannibal Lecter'in gerçek olabileceğini hiç düşündünüz mü? Bunu düşünmek bile yeterince ürkütücüyken bu karakterin aslında gerçek olduğunu söylesek? İşte tarihin en soğukkanlı katili Albert Fish'in hayatı...Albert Fish, 19 Mayıs 1870'de 32 yaşındaki Ellen ile 75 yaşındaki Randall Fish'in çocukları olarak dünyaya geldi. 5 yaşındayken babasını kaybetti, annesinin maddi durumu iyi olmadığı için yetimhaneye gönderildi. Burada kaldığı sürece defalarca işkence gördü. Çocuk yaştayken dışkı yemeye başladı. Bir çocuğa tecavüz etmeye çalışırken annesi tarafından yakalandı, para cezasına çarptırıldı. 1910 yılında 35 yaşındayken ilk cinayetini işledi, 19 yaşındaki bir genci öldürdü. 1920 yılına kadar 15 cinayet işlediği düşünülen seri katil kendine de çeşitli işkenceler yapıyormuş. Kendi çocuklarına zarar vermeyen katil, onları başka çocuklara zarar vermeleri konusunda zorluyormuş. 1927 yılında ise boyacı olarak evlerine girdiği ailenin 4 yaşındaki çocukları Billy Gaffney'i öldürmüş. Cesedi kesmiş, kestiği parçalardan bazılarını pişirip yemiş. 1928'de Edward Budd'un iş ilanına cevap veren Albert, kendisini Frank Howard isminde bir çiftçi olarak tanıtarak ailenin güvenini kazanmış. İlk başta amacının Edward Budd'u işkence ederek öldürmek olsa da daha sonra ailenin küçük kızları Grace'i görünce fikrini değiştirmiş. Küçük çocuğu da öldürdükten sonra 9 gün boyunca cesedini yemiş. Bir kadına müstehcen bir mektup yolladığı için tutuklanarak 1931 yılında akıl hastanesine gönderilmiş. Grace cinayetiyle birlikte tüm basının ilgi odağı olan seri katil, Amerika'nın Öcüsü, Gri Adam, Hannibal ve Brooklyn Vampiri gibi isimlerle anılmaya başlamış.Ve sonunda kendi hatası yüzünden yakalanmış. Çünkü Albert Fish, Grace Budd cinayetini işledikten 6 sene sonra aileye kızlarını nasıl öldürdüğünü anlattığı bir mektup yollamış. Yakalandıktan sonra hapishanede çekilen röntgeninde, kasık bölgesinde 29 iğnenin bulunduğu görülen Albert Fish, 1935 yılında yapılan duruşmada idam cezasına çarptırılmış. 16 Ocak 1936'da 65 yaşında elektrikli sandalyeye oturtularak idam edilmiş. Onun korkunç yaşamı birçok film ve kitaba konu oldu.