Uzun yıllardır beyaz perde ve sahnede yok ama neredeyse heftada bir kaç gece beyaz camdan evlerimize konuk olmaya devam ediyor. Münir özkul sayesinde bir toplum onuru, aile değerlerini, insancılığı, sevgiyi ve inancı öğrendi. Kendisine kılavuz edindi.Hemen hepimizin öğrencilik yaşamının bir döneminde ''Hababam'' gibi yaşanmışlıklar olabilirdi ama hemen hiç birimizin Kel Mahmut yani Münir Özkul gibi bir hocası olmadı. Onun içindir ki Münir Özkul, yani Kel Mahmut neredeyse sevenleri orada olmayı ve yüreklerinden kopanı hayatın gerçek sıcaklığında yansıtmayı hiç ama hiç unutmadı.
Ünlü "Aktör dediğin nedir ki?" tiradı
Haldun Taner’in “Sersem Kocanın Kurnaz Karısı” oyunundaki "Aktör dediğin nedir ki?' tiradı Özkul ile özdeşleşmişti. İşte o tirad: “Zaten aktör dediğin nedir ki? Oynarken varızdır, yok olunca da sesimiz bu boş kubbede bir hoş seda olarak kalır. Bir zaman sonra da unutulur gider. Olsa olsa eski program dergilerinde soluk birer hayal olur kalırız.Görooorum, hepiniz gardoroba koşmaya hazırlanıorsunuz. Birazdan teatro bomboş kalacak. Ama teatro işte o zaman yaşamaya başlar. Çünkü Satenik’in bir şarkısı şu perdelere takılı kalmıştır. Benim bir tiradım şu pervaza sinmiştir. Hıranuşla Virginia’nın bir dialogu eski kostümlerden birinin yırtığına sığınmıştır. İşte bu hatıralar o sessizlikte saklandıkları yerden çıkar, bir fısıltı halinde sahneye dökülürler.Artık kendimiz yoğuz. Seyircilerimiz de kalmadı. Ama repliklerimiz fısıldaşır dururlar sabaha kadar. Gün ağarır, temizleyiciler gelir, replikler yerlerine kaçışır… Perde !”