Varis tedavisin nasıl teşhis edildiğine dair bilgi veren Op. Dr. İhsan Alur, “Günümüzde en sık kullanılan yöntem renkli doppler ultrasonografidir. Bu yöntem ile gözle görülemeyen derin toplardamarlar incelenebilmekte, kapak yetersizliği değerlendirilebilmektedir. Bu yöntem ağrısız olup, iğne kullanılmamaktadır” şeklinde konuştu.
SICAKLIKLARIN ETKİSİYLE CİLTTEKİ DAMARLAR GENİŞLER
Yaz aylarında sıcaklıkların artmasıyla ciltteki damarlarda genişleme (vazodilatasyon) olduğunun altını çizen Op. Dr. İhsan Alur, “Bu durumda zaten varis hastalığına bağlı olarak genişlemiş toplardamarlarda daha fazla kan birikmesine (staz) ve kan dolaşımının yavaşlamasına neden olur. Bu da varislerde yanma, kaşıntı, bacakta huzursuzluk hissi gibi yakınmaların artması ile sonuçlanır” diye konuştu.
ÜÇ AYRI TEDAVİ SEÇENEĞİ VAR
Op. Dr. İhsan Alur, tedavi seçenekleriyle ilgili şunları söyledi: “Eğer varisiniz olduğunu düşünüyorsanız, gecikmeden bir kalp ve damar cerrahını görmeniz önemlidir. Unutmayın, tedavi edilmediği takdirde varis, zamanla artan ve tedavi etmesi daha zor olabilen kronik venöz yetmezlik hastalığına (KVY) ilerleyebilir. Op. Dr. İhsan Alur, varis ve KVY için tedavi seçeneklerinin cerrahi tedavi (açık yöntem) ve kapalı yöntemlerle varisli damarın ablasyonu (Endovenöz ablasyon), skleroterapi (köpük tedavisi) olduğunu ifade etti.
TEDAVİ HASTALARIN GÜNEŞLENECEĞİ TARİHE GELMEMELİ
Varis tedavisi için belirlenmiş kesin bir zaman diliminin olmadığına da dikkat çeken Op. Dr. İhsan Alur, “Ancak özellikle skleroterapinin (köpük tedavisi) yaz aylarında hastanın tatile gideceği, güneşleneceği zaman dilimine denk gelmemesine dikkat edilmesi gerekir. Çünkü ciltteki kılcal varislerin skleroterapi (köpük tedavisi) ile yok edildikten sonra güneşte kalması ve varisleri olduğu bölgelere güneş ışınlarının fazla temas etmesi, ciltte renk değişikliğine pigmentasyona ve lokal reaksiyonlara sebebiyet verebilir” diyerek sözlerini noktaladı.