Profesör Dr. Yeşim Erbil: Kadın cerrahlar ülkemizde yok sayılıyor
Mehmet Ali Erbil’ın kız kardeşi olan Prof. Yeşim Erbil, geçen yıl Çapa’dan ayrıldı. Artık özel sektörde çalışıyor, ayrılması biraz kırgınlıktan.biraz da sistemin hakkaniyetli olmamasından. Bir başka itiraz noktası da kadın cerrahların uğradığı mobbing. Yeşim Erbil, bu ülkedeki kadın cerrahların yaşadığı sıkıntıyı ve uğradığı mobingi Hürriyet yazarı Ayşe Arman’a anlattı. İşte o röportajda öne çıkan başlıklar…
Haberin Devamı
/

- İki dönem Türk Cerrahi Derneği Başkanlığı yaptınız. 25 yıldır da endrokrin cerrahisyle uğraşıyorsunuz ve Türkiye’de endokrin cerrahisinin yayılmasına büyük katkı sağladınız...Teşekkür ederim.- 1987’de İstanbul Tıp Fakültesi’nde asistanlığa başlayıp, 1999’da doçent ve 2005’Te profesör oldunuz. Ama geçen yıl, yönetime kızgınlığınızdan dolayı çok sevdiğiniz “yuva”nızdan ayrıldınız. Neden? Problem neydi?Kırgınlık galiba. Bir an geldi, sistemin hakkaniyetli olmadığını gördüm. Çalışanı ve çalışmayanı çok ayırmadığını fark ettim. 52 yaşından sonra pek özel sektöre çıkılmaz. Ben çıktım. Tecrübem de yoktu. Yine de yaptım. Yapılan şeylerin görülmemesi, değerli projelerin takdir edilmemesi, yönetimler değiştiği zaman işlerin değişmesi, kesintiye uğraması sonunda beni yıldırdı. Oysa bizim uğraştığımız şeyler ömürlük projelerdi. Galiba benim için bardak doldu ve taştı. Herkes çok şaşırdı. Hiç beklemiyorlardı. Ama ben ayrıldım...
/

Çünkü cerrahlık bir erkek mesleği olarak algılanır. Aynı işi yapan kadın cerrah ve erkek cerrah söz konusuysa, erkek cerrah daha fazla kazanır. Hastalar da mesela, asistanlık dönemimizde bizi çok sever ama ameliyat söz konusu olunca, “Siz mi yapacaksınız?” diye sorarlardı. Alışık değillerdi. Hâlâ öyle. Muayene için kadın ararlar ama ameliyat için erkeğe giderler. Güç sembolü erkek gibi gelir. Yavaş yavaş aşılacak tabii bunlar...-- Ben sizin bir videonuzu izledim, orada meslekte kendinizi kabul ettirebilmek için “erkekleştiğinizi” hatta küfür etmek zorunda kaldığınızı anlatıyordunuz...Doğru. Kadın doğumda, ürolojide ve genel cerrahide biraz argo ve küfürlü konuşulurdu. Kabul göreyim diye ben de öyle konuşmaya başladım. Yanlış ama yaptım. Çünkü “Ne biçim konuşuyorsun!” filan deseniz, sizi anında dışlarlar, masadan keserler, ameliyat yaptırmazlar. O nedenle bütün kadın cerrahlarda, kısmi bir erkekleşme var. Bizim meslekte salaş olmak, makyaj yapmamak, kendine çok bakmamak daha makbuldü...
Haberin Devamı
/

- Yani kadınsı özelliklerinizi yok etmeniz ya da törpülemeniz mi gerekiyordu? Evet. Zaten “Bu kadın bunu yapamaz!” diye bakıyorlar, bir de öyle makyajlı gitseniz iyice zorlaşır her şey. Ama şimdi sorsanız, “Kesinlikle öyle bir şey yok!” derler. Bal gibi var. Yazılı olmayan kurallar var. Ama zaten o iş yoğunluğunda, ayda 15 tane nöbet tutarken, saçlarınızı fönleyip makyaj yaptırmanız filan pek mümkün değil. Ancak eve gidip ölü gibi yatıyorsunuz.- El becerisi konusunda erkeğin daha hünerli olduğu mu düşünülüyor? Evet. Alakası yok oysa. Bilakis biz kadınlar el işine daha yatkın bir yapıya sahibiz. Sadece şu fark var: Kadın, egosunu daha rahat kontrol edebiliyor. Erkek, egosuna yenik düşüp, ameliyatlarda daha kör cesaretle davranabiliyor. Kadın cerrahlar her ihtimali düşünüp, daha genel baktıkları için, kör cesaretle ameliyat yapmıyorlar. Gerekirse yardım alıyorlar. Bu da sanki bir “yetersizlikmiş” gibi düşünülüyor. Kadın cerrahlar ülkemizde yok sayılıyor ve hak ettikleri değer verilmiyor.
/

Kadın Cerrahlar Çalışma Grubu’nun yaptırdığı araştırmanın çarpıcı sonuçları şöyle:- Yüzde 47’si kadın olduğu için mobbinge maruz kaldığını düşünüyor.- Yüzde 45’i kadın olduğu için sözlü tacize maruz kaldığını söylüyor.- Yüzde 56.9’u kadın olduğu için küçümsendiğini belirtiyor.- Yüzde 47’si iş arkadaşları ve hocaları tarafından, “İhtisasa hiç başlama! Ya da istifa et” telkinleriyle karşılaşıyor.- Yüzde 33’ü meslek hayatında erkeksi giyinmek zorunda hissediyor.- Yüzde 68’i küfürlü ya da sert konuşmak zorunda kaldığını belirtiyor.- Yüzde 63’ü kadın olmanın akademik kariyere engel olduğunu söylüyor.- Yüzde 55’i uzman olduktan sonra dışlandığını belirtiyor.- Yüzde 75’i kendisini, erkek meslektaşlarına oranla daha fazla çalışma durumunda hissediyor.