GÜNDEMDE KALMAK İÇİN HALK SAĞLIĞI İLE OYNUYORLAR
Kadın Hastalıkları ve Doğum, aynı zamanda Halk Sağlığı uzmanı Dr. Nuriye Ortaylı’ya Prof. Dr. Karatay’ın ortaya attığı “HPV aşısı felç yapıyor” iddiasını soruyorum. Net ve anlaşılır şekilde şu cevabı veriyor: “Eğer iddia ettiği gibi Hollanda’dan bir hastası HPV aşısı sebebiyle felç olmuşsa bunu neden Sağlık Bakanlığına bildirmemiş. Bütün ilaçlar ve aşılar, ruhsat alınıp kullanıma başlandıktan sonra bile izlem altındadır. Eğer çok önemli bir yan etki görülürse hemen ülkenin sağlık otoritesine bildirilir, o da uluslararası kurumlara bildirir. Böyle ciddi bir yan etki görüp, bildirmek yerine sağda solda dedikodusunu yapmak hekim sorumluluğuyla bağdaşan bir şey değildir.”
BU TÜR BEYANATLAR SANSASYON yaratıyor
“Ayrıca bugün milyonlarca insana HPV aşısı yapılıyor, bunlardan birinde görülen bir hastalık- felç ya da benzeri bir durum doğrudan HPV aşısına bağlanamaz. Bilimde nedensellik ilişkisi böyle kurulmaz. Söz konusu şahıs anlaşılan bunu bilmiyor. Korkarım o fakültede okurken tıpta klinik çalışmaların nasıl yapıldığı, ilaçların nasıl geliştirildiği, nedensellik ilişkisi nasıl kurulduğu da öğretilmiyormuş. ‘Benim böyle bir hastam var...’ gibi hiçbir dayanağı olmayan açıklamaların bilimsel temeli yoktur. Tıpta hiçbir hüküm ‘bir hasta’ üzerinden geliştirilmez. Bir hastaya bakarak milyonlara uygulanan bir tedavi ya da bir aşı hakkında hüküm veremezsiniz. Bu tür beyanatlar tek bir işe yarıyor, sansasyon yaratmaya ve sözü sarf edenin gündemde kalmasına. Ve maalesef bu kişisel şöhret meraklıları birçok insanın sağlığını kaybetmesine, aslında önlenebilecek hastalıklara yakalanmasına ve hatta ölümlerine yol açmış oluyorlar.”
BİLGİ ESKİR
Prof. Dr. Karatay röportajda “Bizim zamanımızda yoktu bu aşılar” diyor. Onun zamanında olmaması HPV aşısının tehlikeli olabileceği yönünde argüman olabilir mi? Gülüyor Dr. Ortaylı, diyor ki: “Onun zamanında cep telefonu da yoktu. Kullanmasın o zaman. Tıp bilgilerinin yarılanma ömrü 7 yıldır. Aslında bu bile eski bilgi, belki bugünlerde daha da hızlı. Dolayısıyla tıp fakültesinden mezun olurken sahip olduğunuz bilgilerin yarısı, yedi yıl içinde geçersiz hale geliyor. Hala aktif hasta gören bir hekim, kırk-elli yıl önce bitirdiği tıp fakültesindeki bilgilere göre iş yapamaz. Hasta bakmaya devam ettiğimiz sürece okumak, bilimsel gelişmeleri takip etmek, yeni bilgiler öğrenmek zorundayız.”