Osmanlı padişahlarının veciz sözleri

Osmanlı padişahlarının kimisi bilinen ve ün kazanmış kimisi ise çok daha az duyulmuş veciz ifadeleri, özellikle hanedana karşı doğaüstü bir sevgi besleyenlerce ve geçmişin övüncüyle yaşayanlarca sosyal medyada çokça paylaşılıyor, alıntılanıyor. Bu sözlerin kimisi çeşitli belgelerde, mektuplarda yer alırken kimisi ise padişahların yazdıkları şiirlerde yer alan dizeler. Ancak bazı sözlerin ise yakıştırma olması ihtimali çok yüksek. İşte her dönem hamasi edebiyatın içinde önemli referans kişiler olarak başvurulan Osmanlı sultanlarının o sözleri...Filistinin kendilerine satılması karşılığında Osmanlının bütün borçlarını tasfiye etmeyi taahhüt eden Yahudilerin önderi Theodore Herzla; ''Kılıçla alınan vatan parayla satılmaz. Yapmak istediğimi sakalımın bir teli bilseydi sakalımın o telini hemen koparır yakardım. Devletleri yıkan tüm hatanın altında, nice gururun gafleti yatar Kılıç kınından çıkmadıkça it sürüsü dağılmaz. Allah, peygamber korkusu bilmez alçaklar! Unutmayın ki, intikam gecikir ama asla yaşlanmaz! Yeniliceğinden korkan daima yenilir. Bağdat'ı almaya çalışmak, Bağdat'ın kendinden daha mı güzeldi ne?! Beni evhamlı sanıyorlardı hayır! Ben sadece gafil değildim, o kadar. 40 yıl şu devletlerin birbirine düşmesini bekledim. Onlar birbirlerine düştü, şimdi ben tahtta değilim. Dünya devleti ebedi değildir. Fani cihanda hiç kimse de ölümsüz değildir. İnsanların dünyada nefesleri sayılıdır ve ölümsüzlük kapısı kapalıdır. Ayrılıktan sızlanmanın vaktinde acılı bülbülüz, ateş kesilir saba yeli gül bahçemizden geçse. Valide, biz Sultan oğlu sultanız, kullanmayacaksak Eyüp Sultan Camii'nde bu kılıcı niçin kuşandık? Kararımız karardır, sefere çıkacağız. Taht uğruna devleti feda etmeyiz. Cesaret insanı zafere, kararsızlık tehlikeye, korkaklık ise ölüme götürür. Savaş yalnız sınırlarda olmaz .Savaş bir milletin topyekün ateşe girmesidir. Eğer bu bütünlük sağlanmamışsa zafer tesadüfi, yenilgi kaderdir. Tarih değil hatalar tekerrür ediyor Düşmanın kurtuluş reçetesi öldürmek içindir. Esaretin bir çeşidi de borçlandırmadır. Hak arayan varsa hakkını verin. Başkaldıran varsa başını kesin Kılıcımız parladıkça düşmanın gözü ondan ayrılıp bizi göremez. Ama Allah esirgesin, bir gün paslanır da yaltırıklanmazsa düşman bizi görmek değil, bir de tepeden bakar. Ey Konstantiniyye; Ya sen beni alırsın, ya ben seni alırım. Bu dünya 1 padişah için büyük, 2 padişah için küçüktür. Baba eğer padişah sizseniz geliniz ve ordunun başına geçiniz yok eğer padişah ben isem size emrediyorum geliniz ve ordunun başına geçiniz. (Bizans elçisine) İmparatorunuza söyleyin şimdiki Osmanlı padişahı öncekilere benzemez. Bizim gücümüzün ulaştığı yerlere sizin imparatorluğunuzun hayalleri bile ulaşamaz. Bugün para alan yarın emir alır. (Fransuva'nın yardım talebine karşı yazdığı mektubun girişi)Ben ki, Sultanlar sultanı, hakanlar hakanı hükümdarlara taç veren Allahın yeryüzündeki gölgesi, Akdenizin ve Karadenizin ve Rumelinin ve Anadolunun ve Karamanın ve Rumun ve Dulkadir Vilayetinin ve Azerbaycanın Acemin ve Şamın ve Halepin ve Mısırın ve Mekkenin ve Medinenin ve Kudüsün ve Diyarbekir'in ve Kürdistan'ın ve bütün Arap diyarının ve Yemenin ve daha nice memleketlerin ki, yüce atalarımızın ezici kuvvetleriyle fethettikleri ve benim dâhi ateş saçan zafer kılıcımla fetheylediğim nice diyarın sultanı ve padişahı Sultan Bayezıd Hân'ın torunu, Sultan Selim Hân'ın oğlu, Sultan Süleyman Hânım. Sen ki Fransa vilayetinin kralıı Fransuva'sın. Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi. Millet birbirini kırıp geçireceğine bırakın beni öldürsün.İcabı halinde donanmayı kaybetmemek için canımı vermeye hazırım.