5. MUTSUZ EDENLERİ DEĞİL, HUZUR VERENLERİ SEÇ:
Hayatımız, karşılaştığımız insanlarla şekillenir Hiçbir karşılaşma tesadüf değildir. Bu insanlar, ruhumuzun aynası, yaşamımızın öğretmenleri olarak karşımıza çıkarlar. Ancak, her öğretmenin dersi farklıdır, ve bazı dersler, acı verirken, diğerleri bizi içsel bir huzura götürür. "Mutsuz Edenleri Değil, Huzur Verenleri Seç" - bu, sadece bir tercih değil, aynı zamanda bir yaşam biçimidir. Senin hayat yolculuğunu, özgürlük ve huzur arayışını, çevrendeki insanlar düşündüğünden çok daha fazla etkiler. Enerjini tüketen, seni aşağı çeken insanlardan uzak dur. Onlar, senin içsel ışığını söndürebilir, senin doğal neşeni ve huzurunu yok edebilir. Bunun yerine, seni anlayan, destekleyen, seninle aynı frekansta olan insanları hayatına çek. Bu insanlar, senin ruhunun gelişimine katkı sağlar, senin hayat yolculuğunda sana rehberlik ederler. Onlarla olan ilişkin, bir ırmak gibi akar; zorlama ve direnç olmaz. Bu ilişkiler, seni daha yüksek bir bilinç düzeyine taşır. Unutma, hiç kimse karşımıza tesadüfen çıkmaz, her insanın bir nedeni vardır. Ancak, her insanın hayatımızda kalıcı bir yeri olması gerekmez. Kendini mutsuz edenleri bırakabilmek, kendine yapacağın en büyük iyiliklerden biridir. Bu, kişisel özgürlüğe atılan bir adımdır. Hayatın inişli çıkışlı yollarında, mutluluğa ve huzura giden yol, karşımıza çıkan insanları ve olayları bilgece değerlendirmekten geçer. Her bir karşılaşma, bizim için bir öğrenme fırsatıdır; her insanla kurduğumuz bağlantı, hayatımızı şekillendirir. Bu nedenle, kendi değerlerimize sadık kalarak, hayatımıza girenleri seçerken dikkatli olmalıyız. Kendimize ve başkalarına hak ettiği değeri vermek, herkesi olduğu gibi kabul etmek ve mutsuz edenleri değil, huzur verenleri seçmek, hem zihinsel hem de duygusal sağlığımız için hayati öneme sahiptir. Bu düşünceyle hareket ederek, hayatın zorlukları karşısında daha dirençli ve huzurlu olabiliriz. Bu, sadece kendimize değil, çevremizdeki dünyaya da katkı sağlamanın bir yoludur. Bir başka yazıda görüşmek üzere.