Macaristan'daki çalışmalar Kanuni'nin hatıralarını yaşatacak
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) koordinatörlüğünde, Zigetvar kuşatması sırasında 1566'da hayatını kaybeden Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman'ın iç organlarının gömüldüğü alanın bulunması için 2012'de başlatılan kazılar, hem Türk-Macar hem de dünya tarihi açısından büyük önem taşıyor.
TİKA'nın Macaristan'ın Pecs Üniversitesine verdiği destekle başlatılan proje neticesinde Zigetvar kentinde Kanuni Sultan Süleyman'ın iç organlarının defnedildiği yer 2015'te tespit edildi ve kazı çalışmalarıyla Macaristan'da ilk defa Osmanlı yerleşkesi ortaya çıkarıldı.
TİKA ile Zigetvar Belediyesi arasında 2012'de imzalanan antlaşma çerçevesinde hayata geçirilen "Macaristan Zigetvar'daki Kanuni Sultan Süleyman Türbesi Kazı ve Araştırma Projesi"si kapsamında, 2015'ten bu yana Macar ve Türk ekiplerinin katılımıyla Zigetvar'ın kuzeydoğusundaki Üzüm Tepesi'nde arkeolojik kazı çalışmaları yürütülüyor.
Araştırmayı yapan ekibin başında ODTÜ Mimarlık Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Uzay Peker ve Pecs Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Norbert Pap bulunuyor.
TİKA tarafından finanse edilen ve Türk ve Macar uzmanlardan oluşan araştırma grubu, bu bölgede tespit, jeofizik tarama ve arkeolojik kazı çalışmalarını sürdürdü. Alanında uzman Türk-Macar akademisyen ve uzmanların aktif katılımıyla devam eden çalışmalar öncelikle dünya tarihinde geniş yer buldu. Söz konusu çalışmalar, Osmanlı hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman'ın Macaristan'daki türbesinin içinde bulunduğu palankanın (hendekle çevrili küçük ahşap kale) ortaya çıkartılmış olması açısından da büyük önem arz ediyor.
Proje kapsamında 2013'ten itibaren Türkiye'de ve yurt dışında çeşitli ülkelerin kütüphanelerinde kaynak ve arşiv araştırmaları yapıldı. Konuyla ilgili bulunan her kaynağa ulaşılması amacıyla çalışmalar yürütüldü ve arşiv belgeleri ile yazılı kaynaklar, araştırmacıları bir palanka içerisinde Kanuni Sultan Süleyman'ın türbesinin, bir caminin, bir Halveti tekkesi ile bir kışlanın yer aldığı bilgisine ulaştırdı. Ayrıca, kaynaklar aracılığıyla zaman içinde palanka dışında iki mahalle büyüklüğünde bir yerleşim yerinin oluştuğu öğrenildi.
Bu çerçevede, 2013 ve 2014'te yapılan araştırmalarda ortaya çıkan bilgiler, Türkçe ve Macarca olmak üzere iki dilde hazırlanan "Kanuni Sultan Süleyman'ın Zigetvar'daki Hatırası" adlı yayında birleştirildi.
Aynı yıl Türbek Kilisesi ile Szilvasi Inn denilen mevkide ve Üzüm Tepesi'nde jeofizik tarama çalışmaları yapıldı. Jeofizik çalışmalardan elde edilen verilerin değerlendirilmesi neticesinde, jeofizik tarama bulgularını doğrulamak üzere Üzüm Tepesi'nde arkeolojik kazıların yapılmasının uygun ve faydalı olacağına karar verildi.
Üzüm Tepesi'nde yürütülen arkeolojik kazı çalışmalarında, Kanuni Sultan Süleyman'ın kayıp türbesinin kalıntıları 2015'te gün yüzüne çıkarıldı. Bunun yanı sıra, 2016'da türbenin kuzeybatısındaki cami yapısının tamamına ulaşıldı ve tekke yapısının ise kısmi kazısı gerçekleştirildi. Aynı yıl türbe, cami ve tekke yapılarının kuzeydoğusunda alanı çevreleyen palanka hendeğinin yeri belirlendi ve bir metre eninde bir kesit oluşturularak hendek ortaya çıkarıldı.
Palankanın alanını çevreleyen ahşap savunma duvarları ve hendeğin yerinin kesin olarak belirlenmesine ve bunlara ait fiziksel bulgulara ulaşılmasına yönelik çalışmalar da programda yer aldı. Bu amaçla üç farklı alanda açmalar oluşturuldu.
Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de 9 Aralık 2015'te gerçekleşen ve bilim adamları ile Türk ve Macar araştırma ekiplerinin iştirak ettiği bilimsel panelde, araştırmacılar, yazılı kaynaklara, jeofizik taramalara ve kazı alanından ortaya çıkan bulgulara dayanarak, Üzüm Tepesi'nde içinde Kanuni Sultan Süleyman'ın Türbesi'nin, bir cami, tekke ve kışlanın da bulunduğu palankanın izlerini bulduklarını açıkladı.
Kazı çalışmalarına 28 Ağustos-29 Eylül 2017 tarihleri arasında tekke yapısında
devam edildi. Tekke yapısı, 2015'te ilk kazılar başlamadan önce alanda gerçekleştirilmiş jeofizik taramada (GPR) görülen şekliyle camiyi kuzeydoğu ve kuzeybatı
yönlerinden çevreliyor. Kazı çalışmaları, 2016'da tekkenin kuzeydoğu
kanadında başlatıldı ve buradaki dört mekan gün yüzüne çıkarıldı. Kazı
çalışmalarında 2017'de ise tekkenin kuzeydoğu kanadının kazısının tamamlanması ve ayrıca kuzeybatı kanadının ortaya çıkarılması hedeflendi. Kazılar Anadolu ve Trakya dışındaki Osmanlı kültürü hakkında bilimsel bilgi üretme girişimlerine Türkiye'den önemli bir katkı oluşturuyor. Kazı çalışmalarında, özellikle temellerin ve duvar kalıntılarının ortaya çıkarılması, Balkanlar'da az bilinen Osmanlı klasik dönem yapım teknolojileri ve malzemeleri hakkında bilgiler sunuldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla süreç başladı
Bugüne kadar yapılan kazı çalışmalarında elde edilen buluntular, makaleye dönüştürüldü ve çeşitli sempozyumlarda sunuldu. Ayrıca, panel ve konferanslarda da tanıtımı yapıldı.
TİKA'nın öncülüğünde Nisan 2016'da İstanbul'da Kanuni Sultan Süleyman'ın kayıp mezarının araştırılması projesi kapsamında "Zigetvar Kanuni Sultan Süleyman'ın Kayıp Mezarının Araştırılması Bilimsel Değerlendirme Paneli" düzenlendi.
TİKA Başkanı Serdar Çam'ın yanı sıra Türkiye ile Balkanlar ve Doğu Avrupa'nın 11 farklı ülkesinden yaklaşık 100 bilim insanın katıldığı panelde, Prof. Dr. İlber Ortaylı, Tarihçi Prof. Dr. Feridun Emecen, Prof. Dr. Erhan Afyoncu, Prof. Dr. Nurhan Atasoy ile Macaristan'dan katılan Prof. Dr. Janos Hovari ve Prof. Dr. Zsolt Vishy, kazı çalışmalarından elde edilen verileri değerlendirdi.
Çam, panelde yaptığı konuşmasında, proje sürecinin 2012'de Ankara'da bir protokolle başladığını belirterek, "Cumhurbaşkanımız Başbakan iken Macaristan Başbakanı ile yaptığı anlaşma çerçevesinde bu süreci başlattık." ifadesini kullandı.
Büyük ölçüde tamamlanan kazı çalışmalarının sonucunda elde edilen bilimsel bulguların, Kanuni Sultan Süleyman'ın hatıralarını zenginleştirmek, yaşatmak ve geleceğe devretmek adına yararlı olması temenni ediliyor.
Kanuni'nin ölümü gizlendi
Zigetvar Kalesi kuşatması sırasında hayatını kaybeden Kanuni Sultan Süleyman'ın ölüm haberi askerler arasında moral bozukluğu yaratmaması için gizlenmişti. Kanuni'nin naaşının bozulmaması için iç organları çıkartılarak otağının bulunduğu yere gömülmüştü. Kanuni'nin bedeni ise muhasaradan sonra İstanbul'a getirilerek Süleymaniye Camisi avlusundaki bugünkü yerine defnedilmişti.
Kanuni'nin ölümünden sonra tahta geçen 2. Selim, babasının iç organlarının gömülü olduğu yere türbe, etrafına da külliye yaptırmıştı. 150 yıl kadar kalan bu yapılar daha sonra Zigetvar Kalesi'ni işgal eden Habsburg askerleri tarafından yıkılmıştı. Daha sonra Macarlar tarafından bu bölgeye türbe anlamına gelen "Turbek" ismi konulmuştu.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Geçen yıl 500 TL'ye satılıyordu, yeni sezonda 1000 TL! MEĞER ULUDAĞ'DAKİ ÇORBANIN GERÇEK MALİYETİ...
HATAY'A GİDEN YEMEDEN DÖNMÜYOR! Kiremit tavalarda 35 dakika dinlene dinlene pişiriliyor! Yurt dışından bile yemek için gelen var... Ustasından 'BELEN TAVA' tarifi
ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI.... Resimli Öğretmenler Günü mesajları ve sözleri 2024!
Tam bir şifa deposu! Geleneksel tıbbın da modern tıbbında vazgeçilmezi! Çoğu kişi adını ilk kez duyacak...
Black Friday ne zaman 2024, hangi tarihte? Kara Cuma indirimleri tarihi...