Laboratuvar da gerekli işlemleri titizlikle yürüten ekip, son çalışmaları İhlas Haber Ajansı ile paylaştı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Kadir Yeşilbağ, “Kentsel hayatta insan temasları arttıkça, özellikle solunum yoluyla bulaşan hastalıkların bulaşma hızı ve görülme sıklığı artabiliyor. Özellikle pandemi döneminde bunu iyi bir şekilde pratiğe dökmüş olduk. Tüm vatandaşlarımız bunu özümsemiş oldu. Buradan doğan bir takım ihtiyaçlar var. İnsan, çevre ve hayvan etkileşiminin arttığı durumlarda hastalıkların görülme sıklığı ve çeşidi de artabiliyor. Bu da bazen pandemi şeklinde bazen daha hafif seyirli lokal epidemiler şeklinde ortaya çıkabiliyor. Bu hastalıkların çok büyük bir bölümü de virüsler tarafından oluşturuluyor. Çok hızlı bulaşıyor. Bu hastalıklar için kullandığımız ilaçların bir takım istenen etkileri yanında, istenmeyen etkilileri de olabiliyor. Biz istenmeyen etkileri çok az olabilecek, fakat virüsü durdurabilecek henüz enfeksiyon başlamadan önce bunu oluşturabilecek bir ilaç geliştirmek için yola çıktık. Doğal içeriklere sahip bir ürün elde ettik. Bunun özellikle sitotoksisite deneyleri, herhangi bir zararlı etki oluşturma potansiyeli son derece düşük çıktı” dedi.Virüs durdurma deneyleri yaptıklarında çok çarpıcı sonuçlar ortaya çıktığını belirten Yeşilbağ, “Virüsün çoğalmasını yüzde 99,9 oranında durdurduğunu gördük. Bu çok çarpıcı verinin yanı sıra, virüsün hücreye girmesini de yüzde 99 oranında engellediğini gördük. Bu, enfeksiyon başlamadan vücudunuza yayılmadan durdurulduğu anlamına gelmektedir. Başka bir deneyde ise ortamda bulunan, vücuda girmeyen virüsü ne kadar durdurabiliyor diye baktık. Burada da yüzde 99,5 oranında başarılı olduk. Geliştirdiğimiz doğal içerikli yeni formülasyon hem ortamdaki virüsü durduruyor, hem vücuda girmesini yavaşlatıyor, hem de vücutta çoğalmasını engelleyen bir etki ortaya koyuyor. Bizim için klinik öncesi aşamaya gelmiş önemli bir ilaç adayını ortaya çıkarmış olduk” diye konuştu.Bu ürünle ilgili laboratuvar deneyleri tamamlandığını ifade eden Yeşilbağ, “Hatta bu sonuçlarla ilgili patent başvurusu ve marka tescilini gerçekleştirdik. Şu anda patent sonucunu bekliyoruz. Ticarileştirme aşamasına gelmiş durumdayız. Tabi bu tür formüllerin etkin olması kadar, etkinliğini ne kadar süreyle koruduğu da çok değerliydi. Bu konuda da yaptığımız formülü, bir yıl süresince ortam sıcaklığında bıraktık. Formülasyonu tekrar test ettiğimizde, yine antiviral etkinlik gösterdiğini tespit ettik. Dolayısıyla bu ürünün etkinliğinin uzun süreli olduğunu da ortaya koymuş olduk. İlaç geliştirme, özellikle antiviral ilaçların geliştirilmesi çalışmalarının artık stratejik alan olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla yerli ilaç sanayinin bu alanda çalışmalar yapması yerli ve özgün formülasyonları değerlendirmesi ve ürüne dönüştürmesi son derece önemli görünüyor” dedi.