“Kaygı bozukluğu, kadınlarda erkeklere göre 10 kat daha fazla görülüyor”
Kadınlarda, erkeklere oranla 10 kata kadar daha fazla kaygı bozukluğunun oluştuğunu belirten Uzman Dr. Sonkurt, “Hem Türkiye'de hem de dünyada kadınlarda erkeklere göre çok daha fazla görüldüğünü söylemek mümkün. Bunun pek çok çeşitli sebepleri var. Genelde hormonal sebeplerden ya da yaşantısal sıkıntılardan olabiliyor. Kadınların maruz kaldığı, psikolojik açıdan zorlayıcı olaylar, erkeklere kıyasla pek çok toplumda daha fazla olduğunu söylemek mümkün. Bu sebeplerden dolayı kadınlarla erkekler arasında yaklaşık 10 kat bir farklılık olduğunu söyleyebiliriz. Kişinin gündelik aktivitelerini bu yaşadığı kaygısı etkiler nitelikte olursa, yani uyku kalitesi bozulur veya gün içerisinde yapması gereken aktiviteleri bu sebepten dolayı yapamaz, aksatır, işine gücüne engel olur böyle bir durum yaşarsa kişiler ve bunlar geçmezse uzun süreli en azından birkaç hafta boyunca devam ederse bir ruh sağlığı uzmanına görünmelerinde fayda olduğunu söyleyebilirim. Bu rahatsızlık çok fazla kendi kendine geçebilen bir durum değildir. Yaşantıdaki genelde bir takım sıkıntılarla ilişkili olduğu için kişinin bunun çözüm yollarını araştırması ve bunu farkındalığını sağlayabilmesi için bir uzmanla görüşmesi gerekiyor. Güncel belirtilerin azaltılması da çok faydalı olan şeylerdir. Eğer kendi haline bırakırsa bu yaşantıda ki ciddi sıkıntılara yol açabilir. Kişinin işlevselliğini düşürebilir, aile yaşantısını, kişiler arası ilişkilerini etkileyebilir” diye konuştu.
“Kaygı bozukluğu tedavi edilmezse, alkol ve madde bağımlılığına neden olabilir”
Kaygı bozukluğu yaşayan kişilerin rahatlama amacıyla kullanabildiği alkol ve uyuşturucu maddelerin zaman içerisinde bağımlılığa neden olabileceğini söyleyen Özel Eskişehir Anadolu Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Olcay Sonkurt, şu ifadeleri kullandı:“Aynı zamanda bazen insanlar, kaygı bozukluğunu ortadan kaldırmak için alkol veya madde kullanımı gibi yollara başvurabiliyorlar. Kaygı giderici etkileri olabilmesi geçici olarak nedeniyle ve bu daha sonrasında birtakım bağımlılıklarla karşımıza çıkabiliyor maalesef. Kısacası eğer tedavi edilmezse, kişinin yaşantısında gerçekten önemli etkilere sebep olan bir durum olabilir. Çocuklarda da bazen kaygı bozukluğunun belirtileri görülebiliyor. Bunlar biraz daha erişkinlerden farklı. Çocukların bunu bedensel eleştirme oranları biraz daha fazla. Bazen karın ağrısı, uykusuzluk gibi belirtilerle giden şekillerde kaygı bozukluğu çocuklarda karşımıza çıkabiliyor. Daha küçük yaştaki çocuklarda da altını ıslatma gibi durumlarda karşımıza çıkabiliyor.”