Hipertansiyonun nedenleri! Bu belirtilere dikkat edilmeli
Doç. Dr. Alper Serçelik, hipertansiyonun her yaşta görülebildiğini belirterek, “Çok yaygın görülen hipertansiyon, kalıcı sakatlık ve ölüm risklerine yol açabilen en önemli sağlık sorunlarından biridir ve erişkinlerin yüzde 20-25‘inde görülür” dedi.



Hipertansif hastalarının yüzde 90-95’inde herhangi bir neden belirlenemediğinin altını çizen Doç. Dr. Serçelik, şöyle devam etti:
“Bu grup hipertansiyona, ‘Primer’ veya ‘Esansiyel hipertansiyon’ (Kan basıncının belirli bir neden olmadan yükselmesi) denir. Hipertansiyon hastalarının yüzde 5-10’unda ise tespit edilen farklı bir hastalığa bağlı olan ‘Sekonder hipertansiyon’ (İkincil (sekonder) hipertansiyon kavramı kişideki yüksek kan basıncının belirli bir sağlık sorununun bir sonucu olarak ortaya çıktığını ifade eder. Birincil hipertansiyondan farklı olarak, bir neden sonucunda sekonder olarak gelişen yüksek kan basıncı, ani olarak yükselir) görülür. Çeşitli böbrek hastalıkları, beyinle ilgili bazı hastalıklar, hormonal hastalıklar, bazı tümörler, bazı doğumsal hastalıklar ve bir takım ilaç kullanımları da neden olabilir.”

Hipertansiyonda kalıtımın rolüne de değinen Doç. Dr. Serçelik, özellikle 55 yaşından önce, yakınlarında hipertansiyon görülenlerde, bu hastalığın gelişme riskinin daha fazla olduğunu, kalıtımsal geçiş yolu tam olarak bilinmemekle birlikte, birden çok genetik faktörün rol oynadığının kabul edildiğini bildirdi. Hastanın yakınmaları olduğunda kan basıncının ölçülmesinin önem taşıdığını anlatan Doç. Dr. Serçelik, “Kan basıncı günün herhangi bir saatinde ölçülebilir. Her gün, değişik saatlerde ölçüm yapılması daha uygundur. Yemeklerden en az yarım saat, fiziki aktiviteden 5-10 dakika sonra ölçüm yapılmalıdır” uyarısını yaptı.
Hipertansiyon tedavisi
Doç. Dr. Serçelik, “Hipertansiyon tedavisinde temel gaye hedef organ hasarını önleyerek sakatlık ve ölümleri azaltmaktır. Sekonder hipertansiyonu olanlarda yani hipertansiyonu başka bir hastalığa bağlı olanlarda, hipertansiyona neden olan hastalık tedavi edilmelidir” ifadelerini kullandı. İlaçsız tedaviyle yeterli kan basıncı kontrolü sağlanamadığı takdirde, ilaçlı tedaviye geçilmesi gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Serçelik, sözlerini şöyle tamamladı: “İlaç tedavisinde bireyselleştirilmiş tedavi dediğimiz hipertansiyona eşlik eden hastalıklar ve ilaçların yan etkileri göz önünde bulundurularak, o hastaya en uygun ilaç seçilir. Tek ilaçla kontrol sağlanamayan hastalarda birden fazla ilacın bir arada uygulandığı kombine tedaviye geçilir.”