'Kaçırılacağımı ya da beni öldürüleceklerini biliyorum'
Turki'nin kayboluşu sonrası Fas gazetesinde ismi geçen bir haber yer aldı. Bu habere göre muhalif prens, Fas'tan Paris'e dönmeye hazırlanırken bu üllkede yakalanıp hapse atılmıştı. Ardından Suudi Arabistan'dan gelen talep sonrası, çıkarıldığı Fas mahkemesinin de onayıyla sınırdışı edildi.Turki bin Bandar'a tam olarak ne olduğu bilinmiyor ancak kayboluşundan önce bir arkadaşına verdiği ve kendi yazdığı kitabın kopyasındaki bir not böyle bir sonu beklediğini düşündürüyor:"Sevgili Wael, bu yazdıklarım ancak kaybolmam ya da suikaste uğramam halinde paylaşılabilir. Kaçırılacağımı ya da beni öldürüleceklerini biliyorum. Benim ve Suudi halkının haklarını nasıl sömürdüklerinin de farkındayım"
'Ulusumuza baskı çağrısı yapıyorum'
Prens Turki'nin ortadan kaybolduğu tarihlerde, Avrupa'daki kumarhanelere ve pahalı otellere düşkün olan bir başka Suudi prens, Suud bin Saif al-Nasr da benzer bir sonu paylaştı.2014 yılında Suud bin Saif, Twitter hesabı üzerinden krallığı eleştiren paylaşımlar yapmaya başladı.Saif, Mısır Devlet Başkanı Muhammed Mursi'nin devrilmesini destekleyen Suudi yetkililerin yargılanması gerektiği çağrısını da yapmıştı.2015 Eylül ayında bin Saif biraz daha ileri gitti.İsmini açıklamayan bir Suudi prensin, Suudi Arabistan Kralı Salman'ın darbe ile devrilmesi çağrısı için iki mektup kaleme alması sonrası bu çağrıya açık olarak destek veren tek kraliyet ailesi mensubu oydu.Suud bin Saif şöyle bir tweet attı ve sonra Twitter hesabı sustu:"Ulusumuza bu mektupların içeriğini baskı aracına dönüştürme çağrısı yapıyorum"