Doç. Dr. Coşkun, gece terlemesinin en yaygın görülen belirtilerinin aniden basan ateş, öksürük, ciltte kızarma ve hızlı kalp atışı olduğunu söyledi. Gece terlemesinin altında yatan sebebin ortadan kaldırılmasının yanı sıra gündelik hayatta bazı yaşam değişiklikleriyle de gece terlemesinin azaltılabileceğini ifade eden Doç. Dr. Coşkun, bunları şöyle sıraladı:
“Gün boyu susuz kalmamak, yatakta ince kıyafetler giymek; ince, havayı geçirgen, doğal maddelerden yapılmış pijama ve yatak örtüsü kullanmak; gece yatak odasını serin tutmak ve havalandırmak, baharatlı yiyecekleri azaltmak; kafein, sigara ve alkol gibi potansiyel tetikleyicilerden kaçınmak, uykudan 2-3 saat öncesinde gıda tüketimine son vermek, uyku saatine çok yakın olmamak kaydıyla düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı bir vücut ağırlığına sahip olmak.”
“Lenfoma ve tiroit hastalıklarının habercisi olabilir”
Gece terlemesinin altta yatan bazı hastalıkların habercisi olabileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Coşkun, “Gece terlemeleri, özellikle lenfoma kanseri gibi kanser türlerinin başlıca belirtileri arasında ani kilo kaybı ve ateş ile birlikte yer alır. Bunun dışında obezite, şeker hastalığı, gebelik, tiroit hastalıkları, inflamatuar veya otoimmün hastalıklar, uyku bozuklukları ve anksiyete bozuklukları, idiopatik hiperhidroz, otonomik bozukluklar, tüberküloz, HIV/AIDS, feokromasitoma gibi böbrek üstü bezi kaynaklı hastalıklarda da gece terlemesi görülebilir. Ayrıca bu problemlerin tedavisi amacıyla kullanılan bazı ilaçların da gece terlemesine neden olabileceği unutulmamalıdır” dedi.