Gazeteciler Çıldır Gölü'nde buluştu

CNN TÜRK ve Kanal D Ankara bürosu kameramanları Ertan Ezen, Bayram Şahin, Melih Baytürk ve muhabir Murat Pazarbaşının da aralarında bulunduğu gazeteciler farklı bir kamp deneyimi yaşadı. 15 gazeteci, mesleğin soğuk, uykusuzluk, yorgunluk, açlık gibi zor yanlarını doğa şartlarında bir arada deneyimlemek amacıyla Çıldırın Akçakale Köyünde kamp yaptı.Ertan Ezen bu etkinliğin amacını Ankarada görev yapan gazeteciler olarak hem yaptığımız mesleğin zorluğuna dikkat çekmek hem de doğa ile iç içe olmak, gittiğimiz yerdeki çocukları sevindirmek için Ankaradan yola çıktık. sözleriyle anlattı. Daha önce Ağrı Dağında buluşan ekip, bu yıl Çıldır Gölünde gerçekleşen etkinliklerinin hazırlık aşamasını şöyle anlattı; İlk olarak kamp için gerekli malzemeleri temin ettik. Çadırı olmayana çadır, uyku tulumu olmayana uyku tulumu, bot, mont bularak herkesin ekipmanlarını tamamladık. Ardından gerekli planlamaları yaptık ve köydeki çocuklar için neler yapabiliriz araştırmaya başladık. Gelen talep üzerine kışlık kıyafet yardımı için çeşitli belediye ve sendikalarla temasa geçtik. Yenimahalle Belediyesi çağrımıza kulak verdi köydeki tüm çocuklara mont kışlık bot eldiven ve atkı gibi kıyafetleri temin etti. Köy okulunda bizi bekleyen heyecanları gözlerinden okunan kızarmış yanakları ile bizleri bekleyen hepsi birbirinden zeki çocuklarla buluştuk. Tek tek kendilerine getirdiğimiz paketleri hediye ettik. Bizleri oraya çeken uzun süredir hayalini kurduğumuz Çıldır Gölünün buz tutan karlar altında kalan sularının üzerine attık kendimizi. Uzunca bir süre yürüdük. Ta ki kocaman beyazlığın içinde bir nokta gibi duran balıkçıların açtığı o deliği görene kadar. Zor şartlara rağmen tamamen buz tutan gölde ekmeğini kazanmaya çalışan balıkçılarla birlikte sazan tuttuk. Ardından köylülerin yaşadıkları şartlara göre eğittikleri atların gölün üzerinde çektiği kızaklara bindik. Güneşi turuncuya dönen gökyüzünün altında soğuğu unutturacak kadar büyülü buzun üzerinde batırdık. Elektriği olmayan gölün kenarındaki balıkçı barınağında kafa lambalarımızın aydınlattığı sofrada gündüz tuttuğumuz balığı yedik. Sobanın etrafında bir yandan Ankaradaki görev anılarını paylaştık bir yandan gündüz yaşadıklarımızın muhasebesini yaptık.