"Normal zatürreler çok ciddi yükselen ateşler ciddi halsizlik, kırgınlık durumlarıyla ortaya çıkıyor. Buna bağlı hastalar yatağa mahkum duruma geliyorlar" diyerek konuya başlayan Prof. Dr. Akkoyunlu, yürüyen zatürre tablosunda semptomların biraz daha hafif yani biraz daha gribal bir enfeksiyon gibi veya biraz daha hırıltılı öksürükle giden ama hastayı yatağa düşürmeyen bir hali olduğunun altını çizdi.
Yürüyen zatürrenin normal zatürreden farkı olarak ayakta geçirildiğini söyleyen Prof. Dr. Akkoyunlu, "Bu kesinlikle hastalığın hafif bir formu anlamına gelmesin. Şikayetlerin hafif olması ya da şikayetlerin hafif başlamış olması hastalığın hafif olduğu manasına gelmiyor, onu belirtmek gerekiyor" açıklamasında bulundu. Peki yürüyen zatürrenin özellikle çocuklarda daha sık görülmesini nasıl yorumlamalıyız?
Prof. Dr. Akkoyunlu bu soruya şu cümlelerle açıklık getirdi: "Özellikle Kovid-19 sonrasında geçtiğimiz 2 yıldan beri ciddi bir şekilde artan mikroplazma pinomonileri var. Bu mikroplazma pinomonileri erişkinlerde, genç çocuklarda görülebilmekle beraber daha küçük yaştaki çocuklarda biraz daha fazla görülüyor. Onlar içerisinde biraz daha fazla salgın yapıyor ve küçük yaştaki çocukları biraz daha fazla seçiyor diyebiliriz.
Bu bakteri salgınının oluşturduğu zatürre enfeksiyonu özellikle ABD, Japonya gibi bölgelerde çok daha yoğun şekilde ortaya çıktı. İskandinavya'da ve İngiltere'de de artmaya başladığını, bir salgın haline gelmeye başladığını söyleyebiliriz.
Tabii bazı hastalıklar çocukları, bazı hastalıklar erişkinleri etkileyebiliyor. Ancak şunu söyleyebiliriz ki genel olarak tedavi edilebiliyor olması ve hastalığın semptomdan hafif olması yüz güldürücü bir şey. Ancak özellikle savunma sistemi zayıf olan çok küçük yaştaki çocuklarda, savunma sistemi zafiyeti, ek hastalığı ve bakım eksikliği olan çocuklarda veya ileri yaşlı olup da ek hastalığı ve bağışıklığı güçsüz olan kişilerde bu bakteri ve enfeksiyon ölümcül olabiliyor. Bazen beyin ödemine kadar gidebilen bir tabloya neden olabiliyor."