Kalp krizi geçiren hastalarda, özellikle perkütan koroner girişim (Koroner arterlerin daralma ve tıkanmalarının ameliyatsız olarak damardan girilerek açılması işlemi)ya da bypass geçirmiş hastalarımızda kalp yetersizliği ilerleyen dönemlerde görebiliyoruz. Bunun dışında genetik birtakım faktörler, ailevî hastalıklar söz konusu olabilir. Dilate kardiyomiyopati dediğimiz çok çeşitli sebepleri olan, damar hastalığı olmaksızın kalp yetersizliğiyle tek başına seyredebilen birtakım durumlar da olabilir, hepsi en sık gördüğümüz nedenler. Erkeklerde sigaraya bağlı damarsal problemleri daha çok gördüğümüz için erkeklerde o tür kalp yetersizliğini daha fazla görebiliyoruz. Dolayısıyla yaşam tarzı ile ilişkili ya da bizim değiştirebileceğimiz hipertansiyon, diyabet, obezite, sigarayla ilgili birtakım faktörler kalp yetersizliği gelişmesini artırmakta. Türkiye'ye bakarsak 68 yaş civarı kalp yetersizliğini en fazla gördüğümüz yaş oluyor. Ama erkekler daha erken yaşlarda kalp yetersizliğine yakalanıyorlar” dedi.
“Kalp yetersizliği konusunda Türkiye'nin çok ciddi bir yükü var"
Kalp rahatsızlıklarına karşı dikkat edilmesi gereken durumlar hakkında bilgi veren Prof. Dr. Yıldırımtürk, vatandaşların doktor tavsiyelerine uyması gerektiğini söyledi. Kontrollerin aksatılmamasının önemine vurgu yapan Yıldırımtürk, sözlerine şöyle devam etti: "Öncelikle kişisel sağlığımıza dikkat edeceğiz. Düzenli egzersiz yapacağız, sigaradan kesinlikle uzak duracağız, genel beslenme kuralları içinde kilomuza dikkat edeceğiz. Her şeyi olabildiğince normal sınırlarda tutmamız çok önemli. Kalp yetersizliği konusunda Türkiye'nin çok ciddi bir yükü var. En azından hasta ve hasta yakınların farkındalığının yüksek olması lazım. Türkiye artık kalp naklinin yapılabildiği, yapay kalp cihazların takılabildiği, her şeyin yapılabildiği bir ülke. Hastaların ilaçlarını düzgün kullanmaları lazım, düzenli takiplerine mutlaka devam etmeleri gerekiyor. Koroner arter hastalığını ne kadar engelleyebilirsek kalp yetersizliğine de o kadar engelleyebiliriz. Dolayısıyla kolesterolümüz, kilomuz düşük olsun, sigara hiç içmeyelim. İlaçları kullanmama yönünde bir eğilim olabiliyor. En önemli parametremiz o aslında doktorunuz ne ilaç vermişse onu çok düzenli bir şekilde kullanmaları lazım.