"Dolgu uygulamaları, medikal estetik alanında en çok kullanılan yöntemlerden biridir ve burada dolgu maddesi olarak en çok hyalüronik asit kullanılır. Cildimiz yaşlandıkça kollajen ve elastin dokunun yanı sıra, hyalüronik asit miktarında azalmalar yaşanıyor. Dolgu uygulamalarında ise azalan hyalüronik asit, küçük iğneler yardımıyla cilt altındaki problemli yerlere enjekte ediliyor. Jel kıvamındaki hyalüronik asit, cildin su tutma kapasitesini artırarak yoğunluk sağlıyor" diyen uzman isim, açıklamalarına şöyle devam etti:
“Dolgu tekniği ile dudak kontürü dolgunlaştırılabiliyor. Yanaklar, çene, göz çevresi ve şakaklara hacim verilebiliyor. Akne ya da diğer nedenlerle oluşan derin izler ortadan kaldırılabiliyor. Böylece zamana meydan okuyanlar, yaşlarından çok daha genç ve hayal ettikleri gibi görünebiliyor. Bu yöntem en çok kaş arası, dudak üstü ve nazolabial bölgelerde kullanılıyor"
“Zamanla bireylerin yüzlerinde mutsuz ve yorgun bir ifade oluşabiliyor, bu da yaşlı bir görünüme yol açabiliyor. Nazolabial dolgu ise bu çizgilerin ortadan kaldırılmasına yardımcı oluyor. Buradaki hücrelerin içine su çekip dokuların çok daha dolgun ve canlı bir görünüme sahip olmasını sağlıyor. Birkaç seans şeklinde uygulanan işlemde dolgu iyice yedirilerek yapılıyor. Uygulamanın ardından, kişiler normal hayatlarına kaldıkları yerden devam edebiliyor" diyen Dr. Ulusal, kadınların yüz hatlarına yakıştırmadıkları dudak yapılarının ise estetik yöntemlerle doldurulabildiğini vurguladı: