Genellikle mevsim geçişlerinde daha çok rüzgarlı, lodoslu havalarda ortaya çıkmasını bekliyoruz. Nadir de olsa kulak ve tükürük bezi tümörlerinde ortaya çıkabiliyor. Son dönemde hava durumundaki ani düşüşler, rüzgar etkisiyle hastaların başvurularında bir artış söz konusu. Yüz felcini daha çok 15-45 yaş arası bekliyoruz, gelen hastalar daha çok genç, erişkin hastalar. Etkilenen taraftaki göz kapağı hareket edemediği için göz kapatamama, ağız kenarında bir çekilme bekliyoruz. Bu kişiler ağzını tam oynatamadığı için sıvı gıdalarda dışarıya akma söz konusu olabiliyor. Tat değişiklikleri, yutma problemleri de beklediğimiz durumlar. Böyle bir kliniği olan hastaların en kısa zamanda doktora başvurması iyi olur" dedi.
"Tıkanıklık durumunda kulak ağrısı, işitme kaybı veya kulak çınlaması gibi belirtiler ortaya çıkabilir"
Erken tanının önemi ve yüz felci durumlarında tedaviye yönelik bilgi veren Uzm. Dr. Oktar, sözlerine şöyle devam etti:"Ne kadar erken tanı konup tedaviye başlanırsa düzelme oranı da o kadar yüksek oluyor. Bu tip hastaların muayenesinin iyi bir şekilde yapılması mutlaka gerekli, altta yatan bir enfeksiyon var mı bunun araştırılması lazım çünkü bunlar tedavi seçeneklerini etkileyen durumlar. Tedavide kortizonlu ilaçlar veriyoruz ama altta yatan bir enfeksiyon varsa mutlaka tedavi edilmesi lazım. Çok rüzgarlı havalarda belki kulak, ağız, burun çevresine atkı, bere olur, bu tip örtülerle kapatmak iyi olabilir. Soğuk havalarda çok rüzgarda kalmamaya özen göstermek gerekebilir. Kortizonlu ilaçlar ilk tedavi seçeneğimiz, bu ilaçları kullanırken göz kapatamadığı için hastalar göz kapama pedleriyle gözünü koruması lazım yoksa kuru göz, gözde batma, yanma gibi şikayetler ortaya çıkabiliyor. Yine kortizonlu tedavi alırken hastaların diyetine dikkat etmesi gerekiyor.