Belirtiler ve şikayetler nelerdir
Omurga kırığı hastalarının şikayetlerini de sıralayan Pehlivanoğlu semptomları şöyle sıraladı: “Bu hastaların öncelikle sırt ve bel bölgesinde ağrı şikayetleri mevcuttur. Bu ağrı genelde yürüme ve hareket ile artmakta, istirahatte azalmaktadır. Hastaların kırıklarının omurgada meydana getirdiği çökme ilerledikçe, kambur hale gelebilmekte ve şiddetli ağrı nedeniyle yürüyememektedirler. Yine kırıktaki çökme ilerledikçe, gelişecek omurilik basısına bağlı olarak da, bacaklarda kuvvet kaybı, şiddetli ağrı, idrar ve büyük tuvaleti tutmada güçlükler ortaya çıkabilmektedir. Bu durum da hayat kalitelerini günden güne ciddi anlamda düşürüp, onları eve ve yatağa bağımlı hale getirebilmektedir” şeklinde konuştu.
Osteoporotik omurga kırığı tanısı nasıl konur ve tedavileri nelerdir
Pehlivanoğlu bu kırıkların tanısının nasıl yapıldığından da bahsederek ayrıca tedavi hakkında da bilgilendirmelerde bulundu. Pehlivanoğlu sözlerini şöyle sonlandırdı:“Hastanın ortopedi uzmanınca muayene edilip, omurga kırığı ön tanısı konduktan sonra istenecek, röntgen, tomografi (BT) ve MR gibi görüntüleme yöntemleri ile tanının doğrulanması ile konur. Tedavisi ise kırığın şekline, omurgadaki tahribata ve hastanın özelliklerine göre değişir. Korse ile 6-8 hafta yatak istirahati tedavi seçeneklerinden ilkidir. Ancak hastaların yaşı ve ek hastalıkları da göz önüne alındığında, uzun süre yatmaya bağlı gelişebilecek pıhtı atması (emboli) ya da yatak yaraları gibi komplikasyonlar bu yöntemi geri plana itmiştir. Günümüzde perkütan vertebroplasti ve perkütan balon kifoplasti ameliyatları gibi kısa sürede uygulan, kapalı ameliyat yöntemleri kullanılarak, kırığa kemik çimentosu enjekte ve kırık bölge kapalı olarak yerleştirilen bir balon ile şişirilerek omurganın yükseklik kaybı giderilmektedir. Bu sayede hem kemik sağlamlaştırılmakta, hem çökme engellenmekte, hem de çöken omur olabildiğince eski yüksekliğine getirilerek, hastanın kamburluğu düzeltilmektedir. Hastaların ameliyat sonrası ağrıları tama yakın olarak geçmekte ve ameliyattan birkaç saat sonra ayağa kaldırılıp, yürütülmektedirler. Hastalar, genelde ertesi gün yürüyerek taburcu edilmektedir. Bu sayede hastalar, uzun dönem yatmaya bağlı gelişebilecek komplikasyonlardan da korunmuş olmaktadır.”