Kanser, felç, kabızlık, kalp, öksürük, grip, soğuk algınlığı... Kışın hastalıklarla savaşan en güçlü besinler!

Kış mevsimi, dayanıklı sebze ve meyvelerin yetiştiği dönemdir. Vücut direncimizi artıran ve hastalıklarla savaşan tüm maddeler ise bu güçlü besinlerde bulunur. Her zaman söylediğim gibi sağlığın şifresi, mevsimsel beslenmede gizlidir. Peki, sofralarımızın baş tacı olmayı hak eden o besinler neler mi? Kağıt ve kaleminiz hazırsa başlayalım. İşte size mini bir liste Buğra Adil Buyrukçu yazdı...Bağışıklık sistemini güçlendiren besinler denildiği zaman akla ilk gelen turunçgiller, aslında sadece C vitamini depoları değildir. Aynı zamanda B vitaminleri, kalsiyum, potasyum, fosfor, magnezyum, demir ve bakır gibi bileşenlere de sahiptirler. Bu nedenle turunçgiller grubunda yer alan mandalina, portakal, greyfurt ve limonu beslenme listenize ekleyin. Soğuk algınlığından korunmada, kemik sağlığını desteklemede ve cildinizin daha genç görünmesinde de etkileri vardır. Ayrıca metabolizmayı hızlandırırlar ve enerji verirler. Antioksidan ve flavanoid açısından zengin olan turunçgiller, zayıflamaya da yardımcı besinlerdir. Küçük bir hatırlatma; turunçgillerden faydalanırken, iç bölümlerinde yer alan beyaz kısımlarını da tüketin. Çünkü turunçgillerin içinde saklı daha birçok şifa bulunur. Kış mucizeleri listesinde ilk sıralarda yer almayı hak eden diğer bir meyve ise kesinlikle nardır. Güçlü bir antioksidan olmasının yanı sıra, antienflamatuar ve antikanserojen özelliklere de sahiptir. Narın içeriğinde potasyum, kalsiyum ve demir mineralleri ile A, C, K, B vitaminleri ile folik asit de bulunur. Narı günde 1 kase şeklinde tüketmek ise bağışıklığımız için çok faydalıdır. Göz sağlığını ve görme yetisini koruyan meyveler arasında yer alır. Kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskini azaltır. Enfeksiyon hastalıklarına karşı direncinizi artırır ve hafızayı güçlendirmeye katkı sağlar. Cilt sağlığı için de oldukça faydalıdır. Kısacası nar, şifa deposu bir eczane gibidir. İçeriği zengin ve besleyici olan havuç, beta karoten, lif, K1 vitamini, antioksidan ve potasyum içermektedir. Tek kelimeyle göz sağlığımızın bekçisidir. İçeriğinde bolca bulunan betakaroten, gece görüşünü destekler ve kanserden korunmada etkilidir. Bilimsel çalışmalar, betakaroten bakımından zengin beslenmenin felç geçirme riskini büyük oranda azalttığını göstermiştir. Ayrıca cilt dostu bir besin olan havuç, saçların uzamasına da yardımcı olur. Geleneksel mutfağımızın vazgeçilmezi olan lahananın yemeğini, salatasını, çorbasını ve turşusunu tüketmek için çokça nedenimiz var. Kalsiyum, magnezyum, potasyum ve diyet lifi açısından zengin bir besindir. Ayrıca tiamin, folat, C ve K vitamini deposudur. Kanserden koruyucu faydalarını kanıtlayan bilimsel çalışmalar vardır. Kabızlığa iyi gelir ve kan şekerinin dengelenmesini sağlayarak, sindirim sağlığını korur. Kalsiyum ve K vitamini bakımından zengin olması kemik sağlığını korumada oldukça fayda sağlar. Kalp hastalıkları riskini azaltan polifenoller de içeren lahana, kötü kolesterol seviyesini dengelemede etkilidir. Sağlık koruyucu besinler listesine girmeyi kesinlikle hak eden diğer bir sebze ise karnabahardır. İyi bir antioksidan kaynağı olan karnabahar, A, C, K vitaminleri, folik asit, kalsiyum, magnezyum, fosfor ve demir içeren kış sebzeleri arasında yer alır. Bu özelliğiyle tam bir hastalık savardır. Enfeksiyonlarla savaşarak, bağışıklık sistemini güçlendirmeye destek olur. Birçok kanser türüne karşı koruyucu özellik gösterir. Bağırsak ve kalp sağlığını destekleyerek, kemik sağlığını korur. Tokluk süresini uzatarak, daha iyi bir iştah kontrolü sağlayabilir. Kan şekerini dengelemeye yardımcı olan yüksek lif içeriğine de sahiptir. İçerdiği bileşikler ile genel sağlığın iyileştirilmesine katkı sağlayan ideal besinlerden biri olan brokoli, sofralardan asla eksik edilmemelidir. A, C, E, K vitaminleri ile potasyum ve kalsiyum zengini olan brokolinin antioksidan kapasitesi de yüksektir. Zararlı serbest radikallerle savaşan bileşiklere sahip olan brokoli, kanserli hücre oluşumunu önlemeye yardımcı olan sebzelerin başında gelir. Kalp ve damar hastalıkları riskini azaltabilir ve bağışıklık sistemini güçlendirmeye katkıda bulunur. Demir minerali denildiği zaman akla ilk gelen besin elbette ki, ıspanak oluyor. Ancak ıspanağın hakkını yememek lazım. Çünkü içeriğinde bulunan K, C, B vitaminleri, folik asit, kalsiyum ve antioksidanlar, onu tam bir hastalık savar yapıyor. Bağırsak dostu olan ıspanağın, bağışıklık sistemimizi güçlendirmeden, vücuttaki inflamasyonu azaltmaya, kanser koruyucu özelliğinden kalp sağlığını desteklemeye kadar birçok faydası bulunuyor. Soğan sağlığımıza olan faydalarıyla mutfaklarımızdan asla eksik etmememiz gereken besinlerin başında gelir. Özellikle A, C ve B vitaminleri açısından önemli bir kaynaktır. Kükürt, iyot, kalsiyum, demir, folat, magnezyum, fosfor, potasyum ve antioksidanlar açısından da zengindir. Kuru ve beyaz soğana göre kırmızı soğanda antioksidan maddeler çok daha fazla bulunur. Bu özellikleriyle bağışıklık sistemini güçlendirir ve grip, soğuk algınlığı gibi hastalıklara karşı koruma sağlar. Bronşları temizler ve öksürük giderici özelliği vardır. Yapılan birçok çalışma, soğan gibi allium sebzelerini düzenli olarak tüketenlerde kolorektal kanser riskinin yüzde 79 daha düşük olduğunu göstermiştir. Kırmızı soğan aynı zamanda zengin bir probiyotik kaynağıdır. Kemik sağlığına da çok iyi gelir. İçeriğinde bulunan kükürtün hipertansiyon başlangıcını geciktirme ve azaltmaya yardımcı olduğu da araştırmalarla kanıtlanmıştır.