RAKAMLAR ÜRKÜTÜCÜ
Prof. Dr. Yiğit, "Bugün pek çok kişinin işitme kaybı yaşadığını veya risk altında olduğunu biliyoruz. Bu sayı gün geçtikçe artıyor. Dünya nüfusu yaşlanıyor. Ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verileri 2050 yılına gelindiğinde yaklaşık 2,5 milyar insanın işitme kaybı yaşayabileceğini öngörüyor. Halk sağlığını destekleyen uygulama ve bilinçlendirme çalışmalarını devreye almak, işitme sağlını korumak ve erken müdahaleyi destekleyerek işitme kaybına bağlı artabilecek fiziksel, sosyal ve bilişsel problemlerin, risklerin önüne geçebilecek bir bilinç yaratmak adına bu projeyi önemsiyoruz" diye konuştu.
ERKEN TEŞHİS ÇOK ÖNEMLİ
"BAKIŞ açınızı, sağlığınıza iyi gelmeyen alışkanlıklarınızı ve işitme ile ilgili yanlış bilgilerinizi bırakarak işitme sağlığınızda büyük bir fark yaratabilirsiniz" diyen Prof. Dr. Yiğit, şunları söyledi: "Bu yüzden bireyleri işitme sağlığını önemsemeye, işitme sağlığını koruma ve işitme kaybı durumunda erken teşhis ve müdahalenin önemi konusunda bilinçlenmeye davet ediyoruz.
İŞİTME CİHAZI KULLANMAK GÖZLÜK KADAR NORMAL
PROF. Dr. Yiğit, her bin doğumdan 3'ünün işitme kaybı ile dünyaya geldiğini belirterek "İlköğretim çağında bu oran yükseliyor. Ayrıca dünya nüfusu yaşlanıyor. 60 yaşında işitme kaybı yüzde 10'lardaysa, 70 yaşında yüzde 20'lerde, 80'lere gelindiğinde yüzde 30'lara çıkıyor. Yaşam ömrü de uzadığı için 2050 yıllarına gelindiğinde işitme kaybı çok önemli hale gelecek. İşitme kaybına yönelik yardımcı cihazlar kullanılması çok önemli. Göz problemlerinde nasıl gözlük kullanılıyorsa, işitme kayıplarında işitme cihazları kullanılmalı" dedi.
YALNIZLAŞTIRIYOR
PROF. Dr. Yiğit, işitme kaybı olduğu halde işitme cihazlarının kullanılmamasının zamanla duymayı çok daha fazla azalttığına dikkat çekerek "Çocuklarda sağır dilsiz olma durumları artıyor. Yaşlılarda sosyal izolasyon hatta demansı tetikleyici unsurların oluşmasına neden olabiliyor. Kişiler, işitemedikleri için, iyi iletişim kuramadıkları için yalnızlaşıyor" dedi.