Böbrek hastalıklarının ya da ilerlemesinin önlenebileceğini ve “son dönem böbrek yetmezliği” haline dönüşmesinin önüne geçilebileceğini vurgulayan Dr. Gençten, aksi takdirde son dönem böbrek yetmezliğinde uygulanabilecek tedavi yönteminin diyaliz veya böbrek nakli olduğunu dile getirdi. Uzun süreli diyaliz işlemlerinin hastaları fiziksel ve psikososyal açıdan olumsuz etkilediğini, diğer taraftan böbrek nakli konusunda yeterli toplumsal desteğin sağlanamaması nedeniyle durumun oldukça ciddi olduğunu sözlerine ekledi. Bu nedenle böbreklerin korunmasına yönelik alınacak olan bireysel önlemlerin çok kıymetli olduğuna işaret eden Dr. Gençten “Sağlıklı beslenin, kilo almayın. Tansiyon ve şekerinizi kontrol altında tutun. Hareketli ve aktif olun, spor yapmaya çalışın. Yeterli su için, sigara içmeyin. Bilinçsiz ilaç ve bitkisel ürün kullanmayın. Böbreklerinizi kontrol ettirin” dedi.
"Dünyada 10 kişiden birinde kronik böbrek hastalığı görülüyor"
Kronik böbrek hastalığı teşhisi ve tedavisinin, özellikle böbrek hastalığının ileri aşamalarında, hasta ve yakınlarının günlük hayatlarında ve sosyal ilişkilerini etkileyebilecek çok sayıda soruna yol açabildiğini ifade eden Dr. Gençten, son yıllardaki gelişmelerle gerek hastalıkları önlemeye gerekse komplikasyonları azaltmaya yönelik çalışmalar sayesinde kronik böbrek hastalığı ile yaşayan insanların yaşam kalitesinde artış sağlandığını anlattı. Dünya Böbrek gününün bu yılki sloganının “Herkes İçin Böbrek Sağlığı” olduğunu belirten Dr. Gençten, bu yeni tedavilerin her ülkede ve her ortamda tüm hastalar için evrensel olarak erişilebilir olmasının önemine değindi.