Karbonhidratları azaltmak gerektiğine değinen Doç. Dr. Kemal Atasayan, “Özellikle PCOS'lu kişiler için genellikle kalorilerin yüzde 45'inden daha azının karbonhidratlardan geldiği düşük karbonhidratlı bir beslenme planının takip edilmesi önerilir.
Örneğin, günde yaklaşık 1.800 kalori alıyorsanız, bu yaklaşık 200 gram karbonhidrat anlamına gelir. Çeşitli çalışmalar, karbonhidrat alımını sınırlandırmanın PCOS'un üzerinde faydalı etkiler sağladığını göstermektedir. Sadece aşırıya kaçmayın. Çok az karbonhidrat yemek veya hiç yememek de sağlık sorunlarına yol açabilir” dedi. Rafine karbonhidratların en aza indirilmesine dikkat çeken Doç. Dr. Kemal Atasayan, “Sadece karbonhidrat miktarı değil, türü de etkilidir.
Rafine karbonhidratlara özellikle dikkat etmelisiniz. Bunlar şekerli yiyecek ve içeceklerin yanı sıra beyaz makarna, ekmek ve pirinç gibi işlenmiş tahıllarda bulunur. Vücut bu karbonhidratları çok hızlı bir şekilde emerek kan şekeri ve insülin seviyelerinde ani artışlara neden olur.
Rafine karbonhidratlar ayrıca yüksek glisemik indekse (GI) sahiptir.
GI, karbonhidrat yoğun bir gıdanın kan şekerinizi önemli ölçüde yükseltip yükseltmeyeceğini gösterir. İnsülin, yumurtaların olgunlaşmasına yardımcı olan yumurtalık hormonlarına kimyasal olarak benzer. Sürekli olarak yükselen insülin, vücudun daha az üreme hormonu üretmesine neden olabilir çünkü buna ihtiyacı olmadığını düşünür.
Bu da yumurta olgunlaşması ve yumurtlama eksikliğine neden olabilir” diye konuştu. Lifli gıdalara önem vermek gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Kemal Atasayan, “Yapılan araştırmalar, lif oranı daha yüksek ve ilave şeker oranı daha düşük bir diyetin kadın doğurganlığını artırabileceğini gösteriyor. Tam tahıllar, meyveler, sebzeler, fasulyeler. Mümkünse, önerilen günlük 25 gram lif alımını sağlamaktır” açıklamasında bulundu.