Anesteziye bile gerek olmayan bir çözüm var
Ellerdeki damarlar koldaki ana (derin) venlerden olmadıkları için, ortadan kaldırılmaları bir dolaşım ve sağlık sorununa yol açmaz. Önemli olan, bu damarların varlığından ‘görsel rahatsızlık’ duyan hastaların doğru kararı vermesidir. Tedaviye başlamadan önce işlemin olumlu ve olumsuz yönleri ile kişinin beklentileri değerlendirilmelidir. Eldeki istenmeyen venlerin yok edilmesinde en sık kullanılan tedavi, bacaklardaki kılcal varislerde de kullanılan yüzeyel köpük skleroterapi yöntemidir. Bu işlem sırasında, ilgili damara çok ince bir iğne ile girilir. Damarı büzücü ilaç, karbondioksit ve oksijenin karıştırılması ile elde edilen köpüklü karışım, damar içine verilir. Hiçbir anestezi gerekmez. Sadece iğnenin girişi hissedilir. İlaç verildiğinde damar hattı önce beyazlaşır, ardından da kademeli olarak incelip kaybolur. Bu kaybolma süresi damarın çapına göre 2-6 hafta arasında değişir. İşlem sonunda ele giydirilen özel bir basınçlı eldiven veya sarılan bir elastik bandaj ile, damarın yeniden açılmasının önüne geçilir. Müdahale edilecek damar sayısına göre köpük skleroterapi işlemi 15-60 dakika sürer.
İşlem sonrası günlük yaşantıya dönülebiliyor
Tedavi bitiminde normal yaşantıya dönülebilir, araba kullanılabilir, ağırlık kaldırmaktan 48 saat kaçınmak kaydıyla spor yapılabilir. Arzu edilen hedefe ulaşmak için birden fazla seans gerekebilir. Seans aralıkları en az 7-10 gün olmalıdır. El, bacak, yüz ve vücudun farklı yerlerindeki damarlara uygulanan köpük skleroterapi yöntemi, FDA vb. denetleme kurumları tarafından onaylanmış, uzun süredir kullanılmakta olan bir yöntemdir. Farklı çalışmalarda, ele yapılan köpük skleroterapi ile %97.8 başarı oranı bildirilmektedir. Damar büzücü ilacın saf olarak verilmesine kıyasla, karbondioksit ve oksijen ile karıştırılıp köpürtülerek verilmesi, yöntemin etkinliğini arttırır. ‘Köpük sklerozan’ adı verilen madde, damar duvarı ile daha uzun süre temas etmekte, ilaç sulandırıldığı için yan etki azaltılmaktadır.