Türkiye Endokrinoloji Ve Metabolizma Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Melek Eda Ertörer, endokrin bozucu ajanlar ve insan sağlığı üzerindeki etkisini aktardı. Prof. Dr. Ertörer, endokrin bozucu ajanları, endüstrileşmenin kaçınılmaz sonucu olarak yaşama dahil olan, üreme ve gelişimsel süreçleri olumsuz etkileyen dış ajanlar olarak tanımladı. Ertörer, "Endüstride kullanılan plastikler, polyester, epoksi reçine, teflon gibi ajanlar, doğada bulunan ve gıdalarla alınan soya, DDT gibi tarımda kullanılan bazı maddeler, kozmetiklerde ve deterjanlarda kullanılabilen fitalatlar “Endokrin Bozucular”a örnek olarak gösterilebilir. Endüstriyel atıklarla besin zincirine katıldıktan sonra çoğu doğada yüzyıllarca yok olmayan ve yayılan bu maddeler, solunum yolu, cilt yolu, ağız yolu gibi yollardan organizmaya girerler. Yağ dokuda birikerek, ağırlıkla östrojen duyargalarına bağlanır ve etki ederler. Olumsuz etkilerinin ortaya çıkması için bazen on yıllar geçmesi gerekebilir. Özellikle anne karnında ve/veya yaşamın ilk yıllarında bu maddelere maruz kalmak, ilerleyen yaşlarda ciddi sorunlara yol açabilmektedir. Kısırlık, tekrarlayan düşükler gibi olumsuz etkilerinin yanı sıra, düşük zeka, dikkat eksikliği, bağışıklık sistemi sorunları, astım, diyabet, obezite, hormon duyarlı kanserler (örneğin; meme ve prostat kanseri) gibi pek çok hastalığa yatkınlık oluşturabilir" ifadelerine yer verdi.Basın toplantısında; TEMD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Cesur, TEMD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Kubat Üzüm, TEMD Genel Sekreteri Prof. Dr. Melek Eda Ertörer, TEMD Yönetim Kurulu Üyeleri Prof. Dr. İbrahim Şahin, Prof. Dr. Erman Çakal, Prof. Dr. Mine Adaş ve Prof. Dr. Zeynep Cantürk kongrede öne çıkan bilimsel ve güncel konulardan; Diyabet ve Komplikasyonları, Obezite Nedenleri, Osteoporoz Risk Faktörleri, Endokrin Bozucular ve Sağlığımız, Kardiyovasküler Risk Faktörü Olarak Dislipidemi, Endokrin Hipertansiyon, Tiroid Nodülleri gibi başlıklarda önemli bilgiler aktardı.