Prof. Dr. Emel Alphan, kurubaklagillerin daha ucuz bir alternatif olarak et yerine tercih edilebileceğini belirterek, “Baklagiller yüksek fiyatlı et yerine uygun bir seçenek olarak haftada en az üç porsiyon hatta her gün tüketilebilir.
Yine baklagil-tahıl-sebze-yoğurt karışımı şeklinde tüketilmelidir” tavsiyesinde bulundu.
Prof. Dr. Emel Alphan, yapılan araştırmalarda baklagillerde bulunan proteaz inhibitörlerinin kanser önleyici etkileri olduğunun ortaya konulduğunu ifade etti.
Kan şekerini düzenlemede etkili olabilir
Diyabetli bireylerin baklagil tüketimine değinen Prof. Dr. Emel Alphan, “Yetişkinlikte ortaya çıkan ve şişmanlıkla birlikte seyreden Tip 2 diyabet ve genellikle çocukluk ve gençlik döneminde ortaya çıkan Tip 1 diyabet denilen şeker hastalığında baklagillerin kullanılmasıyla kan şekeri düzeyi kontrol edilebilmektedir.
Bu durum, baklagillerin glisemik indeksinin (yiyeceklerin kan şekerini yükseltme hızı) düşük olmasından kaynaklanır.
Bu nedenle şeker hastalarının beslenmesinde baklagil yemeklerinin kullanılması özellikle tercih edilmelidir” diye konuştu.
Bağırsak hareketlerinin artmasını sağlıyor
Gelişmiş toplumlarda kalın bağırsak hastalıklarının da önemli sağlık sorunları arasında yer aldığını belirten Prof. Dr. Emel Alphan, “Genellikle bitkisel besinlerle beslenerek posayı çok tüketen toplumlarda kalın bağırsak hastalıkları ender görülmektedir.
Baklagillerin posa içeriklerinin yüksek olması bağırsak hareketlerinin artmasını sağlar, dolayısıyla kabızlık, kanser ve diğer hastalıkların önlenmesinde yardımcı olur” dedi.
Prof. Dr. Emel Alphan, baklagillerin içerdikleri yüksek protein nedeniyle acıkma hızını azalttığını ve tokluk hissi sağladığını, bu nedenle zayıflamak isteyen kişilerin de baklagil yemeklerini rahatlıkla tüketebileceğini sözlerine ekledi.