Viral enfeksiyonlarla ilgili konuşan Gür, “Belli dönemlerde oluşan enfeksiyon türleri var. Bunlar hem viral hem bakteriyel enfeksiyon türleri. Özellikle viral enfeksiyon türleri ve kış döneminde özellikle on, on birinci, on ikinci ve birinci ay döneminde özellikle influenza ve kovidi eskisi kadar ağır görmesek de o da artık biraz influenza gibi mevsimsel enfeksiyon döngüsüne ulaştı. Burun akıntısı, ateş, soğuk algınlığı bulguları, öksürük, kas, eklem ağrısı, baş ağrısı gibi semptomlarla beraber seyrediyor. Bunlar daha çok üst solunum yolları enfeksiyonları, bunlarla beraber oluşabilecek bronşitler, pnömoni etkenleri görüyoruz. Kış döneminin bitirip bahar döneminin başlamasıyla beraber bunlardan biraz daha hafif formlu, çok yoğun ateş yapmayan, daha çok burun akıntısı, boğaz ağrısı, öksürük, kırgınlık, kas, eklem ağrısıyla beraber gidebilecek mevsimsel viral etmen enfeksiyon formları var. Bunun yanında gastroenteritler var. Mesela son ikinci ay, üçüncü ay, dördüncü ay, beşinci ay dönemlerinde gördüğümüz viral gastroenterit etmenleridir. Bunlar tabi alt başlık altında hangi viral etmenin olduğu bakılabiliyor. Yaş dönemi burada önemli. Çocukluk yaş grubu, yetişkin yaş döneminde benzer bulgularla seyretse de enfeksiyonun ağırlığına göre tedavi şekillerinde kısmi değişiklikler olabiliyor. Bunlar bulantı, kusma, ishal, ateş, kas, eklem ağrıları şeklinde seyredebiliyor. Eğer hastada oral alım bozukluğu yani bulantı kusmaya bağlı sıvı alım yetersizliği gibi şikayetler arz ediyorsa bunlara hospitalize edip hastanede biraz takip etmek gerekebiliyor. Ama çoğunlukla hayati risk arz eden etmenleri değil” diye konuştu.