Ameliyatı gerçekleştiren Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Yaşar Bozkurt, "Böbrek tümörleri oluşum sebeplerinin bilimsel olarak olarak tespit edilmiş 3 sebebi var. Bunlar; sigara, obezite ve hipertansiyon. Bu 3 sebep, risk faktörünü arttıran ana sebeplerdir. Onun dışında toksik madde, çalışılan ortam, yaş, ilerleyen bazı hastalıklar, kullanılan ilaçlar, radyasyon gibi faktörler de var. Böbrek kanseri toplumda az görünür, tüm kanserlerin içinde yüzde 2-3'ünü oluşturuyor. İnsidans de yüz binde yüzde 17 civarındadır. Klasik bulgu yani yan ağrı olarak ele gelen kitle, idrarda kanama olarak ilerlemiş hastalarda görünüyor. Bizim hastamızda da olduğu gibi insidans olarak erken yakalanıyor. Yani başka bir sebepten check-up'ta tümör tespit ediliyor. Kitlenin erken tespit edilmesiyle hastamızda da olduğu gibi böbreği hiç almadan sadece tümörü alıp yüzde 99 başarıyla tedavi edebiliyoruz" ifadelerini kullandı.
"Kapalı yöntemle tümörü temizledik"
Amerika'da yapılan çalışmaya yönelik bilgi veren Bozkurt, "Amerika'da da yapılan çalışmada ameliyatlarda alınmaması gereken böbreklerin neredeyse yüzde 60'ı alındığı tespit edilmiş. Tümörün yeri, boyutu uygunsa böbreği almaya gerek yok. Yeri, şekli, boyutu uygunsa korunabiliyor. Ama bizim hastamızda da olduğu gibi böbreğin tamamen ortasında, damarlara yakın olan kitlelerde genelde yüzde doksan üzerinde bütün böbrek alınıyor. Ama biraz bilgi, beceri, deneyim ve ekip çalışmasıyla zor olan tümörlerde bile böbreği koruyup alabilirsek ne ala. Zaten bunun üzerinde özellikle o yoğunlaşıyoruz. Hastamızın böbreğini hiç almadık. Kapalı yöntemle tümörü temizledik" dedi.