El bileği ağrısının karakterinin altta yatan sorunu belirlemede önemli bir ipucu sağladığını söyleyen Op. Dr. Yonga, “Keskin-ani başlangıç gösteren ağrılar kırık burkulma bağ yaralanması veya akut travma ile oluşabilirken, düzgün ve yavaş başlayan ağrılar kronik aşırı kullanıma tendinitlere bağlı görülebilir. Ağrının gece uykudan uyandırması, hastanın ellerini sallama ihtiyacı hissetmesi, elinden bardak tabak gibi nesneleri güç kaybına bağlı sık düşürmeye başlaması bize karpal tünel sendromunu düşündürmektedir. Ağrıya eşlik eden şişlik oluşumu ise ganglion veya diğer yumuşak doku kitlelerinde karşımıza çıkabilmektedir. Bu karakteristik özellikler, bir sağlık profesyoneli için klinik değerlendirme ve tanı koyma sürecinde önemlidir. Ayrıca, ağrının başlama süreci, şiddeti, sıklığı ve başka faktörlere duyarlılık gibi detaylar da değerlendirmeye alınmalıdır. Unutulmamalıdır ki, herkesin ağrı algısı farklıdır ve aynı tip ağrı farklı nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir” diye konuştu.
BİLEĞİ İNCE OLANLAR DAHA FAZLA DİKKAT ETMELİ
Kişinin bileğinin ince veya kalın yapıda olması da el bileğinde yaşanabilecek sorunlar açısından risk oluşturabileceğini söyleyen Op. Dr. Yonga, “İnce bir bilek genellikle daha az yumuşak dokuya sahiptir, bu da kemiklerin ve diğer yapıların dış etkenlere karşı daha zayıf olmasına yol açabilir. İnce bileklerde tendonlar ve bağlar daha belirgin olabilir ve bu da bu yapıların dış etmenlere karşı daha hassas hale gelmesine neden olabilir. İnce bileklere sahip bireyler, aynı kuvvetlere maruz kaldıklarında, bu kuvvetin bireyin bileği üzerinde daha fazla hissedilmesine ve dolayısıyla yaralanma riskinin artmasına neden olabilir. Unutulmamalıdır ki, bilek yapısı sadece bir bilek sorunlarının tek belirleyeni değildir. Aktivite seviyeleri, yaş, genel sağlık durumu, egzersiz alışkanlıkları ve iş koşulları gibi bir dizi faktör de etkili olabilir” ifadelerini kullandı.