'FİGÜRLERDE İŞLEME, RÖTUŞ YOK'
Ağaç gövdelerinde fotoğrafladığı figürlerle ilk sergisini açtığını belirten Kara, şöyle devam etti:“Samandağ ilçesine bağlı Kapısuyu Mahallesi’ndeki dağ evimde bir sergi açtım. Sergi yerli ve yabancı turistlerin dikkatini çekti. Bu sergiden sonra çeşitli figürler görmeye başladım küçük küçük parçalar, özellikle deniz kenarında nehir kıyılarında dağlarda, ormanda, bu sefer dedim ki bunlardan da bir şey çıkar sadece fotoğraflamaya değil aynı zamanda küçük objeleri de bir araya getirdim. Bu sefer de 3, 5, 10 derken yine 100'e yakın eser sayısı ortaya çıktı. Bu eserlerin hiçbirinde işleme yok, bu doğa ile ortak bir projemiz. Doğa şekillendiriyor, biraz güneş, biraz toprak, biraz deniz dalgaları ortaya muhteşem şekiller çıkıyor ama bu şekilleri bulmak hiç öyle kolay değil. Binlerce, on binlerce obje arasından potansiyeli olanları inceliyorsunuz her açıdan bakıyorsunuz ortaya bir figür çıktığı zaman eksik parçasını da başka bir şeyle tamamlıyorsunuz. Yani burada işleme yok, burada rötuş yok, burada yaptığımız tek şey ya birleştirme ya ayrıştırma. Kimine de hiç dokunmuyoruz olduğu gibi koruyoruz. Bu eserleri de Samandağ’ında adımı taşıyan vakıfta ilk sergimizi açtık, akabinde Almanya'da iki sergi açtık oldukça ilgi duyuldu.”
'KOLEKSİYONUMUZ ZENGİNLEŞTİ'
Fotoğraf ve ahşaptan sonra taşları da incelediğini, benzer objeler aramaya başladığını kaydeden Kara, "Oradan da enteresan figürler ortaya çıktı, an itibariyle de 50'ye yakın figür sadece taşlardan tek parça şeklinde ortaya çıktı. Koleksiyonumuz zenginleşti 100 adet fotoğraf, tabii ağaç gövdeleri üzerinde çekilmiş onlar yerlerinde duruyor. Toplamış olduğum 100'e yakın obje, bir de 50 taş eser toplamda 250 eserimiz var” diye konuştu.