Diri diri mezara gömüldü! ‘Cihan Pehlivanı’ Kara Ahmed’in trajik öyküsü…

Karşısında durmaya hiç kimse cesaret edemiyordu. Ünü tüm dünyaya yayılmış, Avrupalı rakiplerini de bir bir devirince adı ‘Cihan Pehlivanı’ olmuştu. Ancak hayatı çok trajik sona erdi: Diri diri mezara gömüldü! İşte pehlivanlar pehlivanı Kara Ahmed’in efsanevi hayatı…

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Kara Ahmed, 1871 yılında Bulgaristan’ın Rusçuk ilinin Razgrad ilçesine bağlı Umurköy’de doğdu. Uzun Ali Ağa’nın oğlu olan Ahmed, güreşe çocuk yaşlarda başladı ve yirmi yaşına gelmeden Razgrad yöresinde başa çıktı. İlk ustasının Torlaklı Hâfız Pehlivan olduğu düşünülüyor.

1892’de İstanbul’a gelen Kara Ahmed, Tahtakale’deki Leblebici Hanı’na yerleşti ve Ezelceli Hergeleci İbrahim Pehlivan’a çırak olarak Mısırlı Prens Abbas Halim Paşa’nın himayesine girdi. Bu dönemde "Paşa’nın Pehlivanı" olarak anılmaya başladı. İlk önemli güreşini 23 Ağustos 1894’te Gelibolu’da Kazandereli Memiş’e karşı kazandı.

Kara Ahmed, 1896’da İstanbul’a döndü ve burada Adalı Halil ile karşılaştı. Ancak ikili yenişemedi. Aynı yılın sonunda Rusya’da güreşirken, bir Rus güreşçinin sert hareketi üzerine dişlerini kırdı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

'CİHAN PEHLİVANI' OLUŞU...

Kara Ahmed, 1.80 boyunda, 100-105 kilo ağırlığında, kısa ve kalın kollu bir pehlivandı. Güreşleri cesur, sert ve hırçındı. Yağlı güreşte çağının baş pehlivanları arasına katılamasa da, grekoromen güreşte başarılıydı. İstanbul’da bulunduğu süre boyunca jimnastik dersleri aldı ve grekoromen güreşi öğrendi.

1899’da Paris’e giden Kara Ahmed, burada Avrupalı rakiplerini bir bir devirerek birçok güreşte galip geldi ve 'Cihan Pehlivanı' ilan edildi. 23 Aralık 1899’da Paul Pons ile berabere kaldı, ancak 10 Ocak 1900’deki rövanşta Pons’u mağlup etti. Ünlü Rus güreşçi Pytlasinski’yi de 53 saniyede yenerek onun Paris’i terk etmesine neden oldu.

SAĞLIK SORUNLARI BAŞLADI

Avrupa’nın birçok şehrinde güreşen Kara Ahmed, sağlık sorunları yaşamaya başladı ve 1900’de İstanbul’a döndü. 1902’de Paris’e giderek güreşmeye devam etti; ancak tekrar hastalanınca güreşi bırakmak zorunda kaldı ve bu onun son güreşi oldu. 

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

ÖLDÜ SANILDI, DİRİ DİRİ GÖMÜDÜ

İstanbul'a dönen Kara Ahmed artık eşi Ayşe ile birlikte sakin bir hayat yaşıyordu. Ancak yeniden hastalandı. 25 Mayıs 1902’de Aksaray’da fenalaşarak yere düştü. Kalp krizi geçiriyordu. Kalbinin durduğu anlaşılınca defnedildi.

Ancak korkunç hikaye tam da burada başlıyordu. Çünkü Kara Ahmed aslında ölmemiş, sadece baygınlık geçirmişti! Mezarından tüm gece iniltiler yükseldi; çünkü Pehlivan Ahmed dri diri gömüldüğü toprakan çıkmak için çırpınıyor, sesini duyurmaya çalışıyordu. Ne yazık ki onun yaşadığını anlayan olmadı ve Kara Ahmed'in efsanevi hayatı sadece 32 yaşındayken trajik bir şekilde son buldu.

MEZARI BAŞINDAKİ ŞİİR...

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Kara Ahmed'in mezarı Eyüp Sultan Mezarlığı'nda bulunuyor. Mezarını ziyaret edenleri, kabrinin başında yazılı olan şu şiir karşılıyor;

"Bahadırlıkda meşhur-ı cihândır

Kara Ahmed cihânın pehlivanı

Azimet itdi bütün semti Avrupa’ya

Zebun itdi bütün zorâverânı

Denildi ittifakı âlem üzre

Anın şanında dünyâ pehlivânı

Nice yıllarla ervahı havadis

Cihâne fahr ile neşretdi ânı

Gelince Avrupa’dan şânı galib

Sürura gark ederdi cümle ihvânı

Zemine arkası hiç gelmemişken

Felek yıkdı yere ol kahramanı

Livâyı Rusçuk’un Razgrad kazası

Umurköy’dür anın asıl mekânı

Oku bir fatiha geç öyle zair

Ki kalmaz kimseye bu dehri fâni

Sukûtî penç ile kaydoldu tarih

Cihân arslanı terk etdi cihânı."