Nedir bu Stockholm Sendromu?

Siyasi gündemde polemik doğuran "Stockholm Sendromu" rehinenin kendisini rehin alan kişiye duygusal anlamda bağlanması olarak tanımlanıyor. 1973'te Stockholm'deki bir banka soygunuyla başlayan süreç, bu sendromun kurbanı olarak gösterilen Patty Hearst'ün kişiliğinde popülerleşti.

Haberin Devamı

/

Fidye olarak 2 milyon doların yoksullara 70 dolarlık yiyecek paketleri halinde dağıtılmasının istendi.

Haberin Devamı

/

Hearst, 2 ay kadar sonra örgüt üyeleriyle birlikte bir banka soygununa katıldı.

/

Haberin Devamı

/

Bu olaydan sonra ise dünya, bir başka Stockholm Sendromu'na tanık oldu.

Haberin Devamı

/

Hearst'ün örgüte sempati duymasına yol açan etkenlerden biri, yoksullara yemek dağıtım talebi olarak görülüyor.

/

1974'te ünlü medya devi Hearst Yayıncılık'ın sahibi Hearst ailesinin kızı Patricia Hearst, 1974'de Symbionese Liberation Army tarafindan Berkeley'deki evinden kaçırıldı.

Haberin Devamı

/

Electro-clash grubu Stereo Total'ın da Patty Hearst adlı bir şarkısı bulunuyor.

/

Hearst bu süreçte, pek çok derginin kapağında yer aldı.

Haberin Devamı

/

Bilinen adıyla Patty Hearst 1976'da yakalandı, 1979'a kadar hapiste kaldı.

/

O yıl, Başkan Carter'in affıyla hapisten çıktı ve normal bir hayat kurdu.

Haberin Devamı

/

İngiliz alternatif rock grubu Muse'un da Stockholm Syndrome adlı bir parçası var.

Haberin Devamı

/

1988 yılında Patty Hearst adıyla olayı anlatan bir film çekildi.

/

Hearst ile ikonlaşan Stockholm Sendromu, popüler kültürde de kendine yer buldu.

Haberin Devamı

/

CHP lideri Kemal KIlıçdaroğlu, AK Parti'nin seçimden yüzde 50 oy oranıyla çıkmasını "Stockholm Sendromu"yla açıkladı. Bu vesileyle Stockholm Sendromu nereden çıkmış bir göz atalım.(Derleyen: Cnnturk.com)

/

Stockholm Sendromu tanımlamasını doğuran süreç, 23 Ağustos 1973 günü Jan Erik Olsson Stockholm’un Normalmstorg semtinde bir banka şubesini soymasıyla başladı. Müşterilerin ve bu arada bazı memurların dışarıya kaçmasına göz yuman soyguncu üç banka memuresini esir aldı.

Haberin Devamı

/

Bu süre zarfında rehineler, soygunculara duygusal bir yakınlık hissetmeye başladı. İddiaya göre rehinelerden biri nişanlısını terk ederek Olsson'un hapisten çıkmasını bile bekledi. Bu soygun girişimi sırasında polise yardımcı olan kriminolojist ve psikiyatrist Nils Bejerot, rehinelerin bu psikolojisini, 'Stockholm sendromu' olarak kavramlaştırdı.