Klon inekler, anne oldu...
TÜBİTAK-MAM, Uludağ Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi'nin ortaklaşa yürüttüğü, "Anadolu Yerli Sığır Irklarının Klonlanması" projesi kapsamında 2 yıl önce dünyaya gelen Nilüfer ve Kiraz isimli klon inekler, anne oldu.
Yerli gen kaynaklarımızın korunması kapsamında kısa adıyla TÜRKHAYGEN-I adıyla üç kurumun işbirliğiyle yürütülen proje, Türkiye'nin yerli ırklarının genlerini gen bankasında sağlıklı olarak korunmasının mümkün olup olmadığını belirlemeyi amaçlıyordu.
2 yıl önce Uludağ Üniversitesi'nde dünyaya gelen Nilüfer ve Kiraz isimli klon boz buzağılar gelişimlerini tamamlayarak anne oldu.
Nilüfer'in yavrusuna Kardelen ve Kiraz'ınkine de Karakız adı verildi. Kardelen ve Karakız, Türkiye'de klon inekten doğan ilk buzağılar oldu.
Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nde Prof. Dr. Hakan Sağırkaya ve Prof. Dr. Yavuz Nak, ikinci kuşak klon buzağı elde ederek projenin bir çeşit sağlamasını başardılar.
Böylece, proje kapsamında kurulan bankanın sağlaması yapılmış ve kurulmuş olan bankadaki mevcut hücre ve spermalar ile ülkemizde tek bir boz sığır kalmasa bile tekrar boz sığırların elde edilebileceği kanıtlanmış oldu.
Boz ırk önemli gen kaynaklarından
TÜRKHAYGEN-I olarak bilinen ve sonuç raporunun değerlendirme aşamasında olan proje kapsamında hücre, sperma ve embriyoları dondurularak korumaya alınan boz ırk, ülkemizin nesli tükenmekte olan önemli gen kaynaklarından.
Proje kapsamında kurulan bankada muhafaza edilen hücrelerden klonlama yöntemi ile üretilen Nilüfer yine bankada muhafaza edilen ve Efe isimli klon boğanın orijinali olan boğanın sperması kullanılarak suni tohumlama yöntemi ile tohumlanıp gebe bırakıldı.
Böylece proje kapsamında kurulan bankanın sağlaması yapılmış ve kurulmuş olan bankadaki mevcut hücre ve spermalar ile ülkemizde tek bir boz sığır kalmasa bile tekrar boz sığırların ülkemize kazandırılabileceği gösterildi. Kiraz ise boz X holstein melez yavru dünyaya getirdi.
Bu buzağı ile de dayanırlıkları ve hastalıklara dirençleri ile öne çıkan boz ırkın diğer ırkların gelecekte dayanırlıklarının ve hastalıklara dirençlerinin arttırılması amacıyla kullanılabileceği ortaya konmuş oldu.