Hormonlu domatesler sahiplerini arıyor
Lambdaistanbul LGBTT Derneği bu yıl yedinci kez istemeye istemeye Hormonlu Domates Homofobi/Transfobi Ödüllerini dağıtıyor.
Zira Türkiye’de artık kimse lezbiyen, gey, biseksüel ve translara yönelik ayrımcı açıklamalar yapmasın, uygulamalarda bulunmasın diyerek dağıtılmaya başlanan ödüller için adaylar eksik olmuyor.
Lambdaİstanbul'un bu ödülü vermekteki asıl homofobiye ve transfobiye dikkat çekmek.
Ödüller için kategoriler ve adaylar belli oldu.
Kullanıcılar 3 hafta içinde Lambdaİstanbul'un web sitesindeki ankette oy kullanabilecek.
Kazananlar Haziran ayının son haftasında İstanbul’da gerçekleşecek olan LGBT Onur Haftası’nda düzenlenecek törenle açıklanacak.
İşte bu yılın adaylarından bazıları
Yazar-Basın:
FATİH ALTAYLI: 26 Şubat 2011 tarihli Habertürk gazetesindeki “Bastırılmış eşcinsellik mi?” adlı yazısında eşcinselliği bir başka grubu aşağılamak için kullandığı, "kadınlara yönelik taciz ve tecavüzün haklı gösterilmesini 'gizli eşcinsellige' bağladığı" için. Altaylı yıllar önce avukat Eren Keskin'i gördügü yerde taciz edeceğini yazmıştı...
SERDAR ARSEVEN: Defne Joy Foster'ın ölümü ile ilgili Yeni Akit gazetesindeki yazısında, Foster'ın alkollü olduğu ve ölümü hakettiğine ilişkin kadın düşmanı ve homofobik ifadeler içeren yazısı için.
SÜLEYMAN ATEŞ: Vatan gazetesinde yazdığı köşelerde sık sık kadın ve erkek eşcinselliğinin günahkarlık olduğunu ve toplum tarafından cezalandırılması gerektiğini söyleyerek toplumda nefret, kendisini okuyan dindar LGBT bireylerde ise” kendinden nefret etme” duyguları uyandırdığı için…
HELİN AVŞAR: Vatan gazetesindeki “Hangi cinsle aldatılmak daha zor” başlıklı yazısında “Bu tarz bir durumla karşılaşmamak için artık doktor raporu isteyeceğiz herhalde, gay mi, biseksüel mi, erkek mi diye! Allah’tan evlendikten sonra böyle bir şey gelmemiş başına. Kocasını erkekle basan kadınlar var. Allah düşmanımın başına vermesin, tabii ki bir erkekle aldatılmak çok daha kötü” sözleriyle eşcinsel ve biseksüel erkeklere yönelik homofobiden dolayı…
ESRA ELÖNÜ: Dipnot.tv'de yayımlanan iyi niyetlilik adı altında eşcinsellere karşı nefreti katmerleyen yazısında "Eşcinselliğin hastalık olduğunu düşünenlerdenim", "Müslüman gibi görünüp münafık gibi yaşamanın adı eşdinsellikse ben eşcinselleri bu tip adamlardan daha çok seviyorum" cümlesiyle; kendi inancına göre ucubeleştirdiği insanlarla (münafık) eşcinselleri karşılaştırıp, eşcinselleri sıradan bir insan statüsünde görmeyip aşağıladığı ve "Ayrıca camiler topluma insan kazandıran faizsiz bankacılığa oynayacaksa önce eşcinsellerden başlamalı tabii bana göre" cümlesiyle eşcinsellerin camiler aracılığıyla topluma kazandırılması gerektiği yönündeki ayrımcı tezi için…
MURAT KAPKINER: 3 Ağustos 2010 tarihli Taraf gazetesindeki “Eşcinsellik günahtan daha fazla bir şeydir” başlıklı yazısının birçok yerinde eşcinselliği bir “günah, anomali, sapıklık ve tercih” olarak açıkladığı, eşcinselliği insanların işlediği tüm “suçlardan” daha aşağı bir yerde gördüğü, dindar eşcinsel, biseksüel ve trans bireyleri varoluşlarından dolayı aşağıladığı, bu ve benzeri yazılarıyla bireyleri dindar veya eşcinsel olmak arasında ikilemde bıraktığı, bir seçime zorladığı için...
ÖNCEL ÖZİÇER: Sabah'taki köşesinde Cemil İpekçi'nin partneri, çocuğu ve çocuğun annesi ile çektirdiği fotoğraf üzerine, heteroseksüel aileler dışındaki eşcinsel birlikteliklerde çocuğun travma yaşayacağını yazarak, toplumdaki homofobi yerine, eşcinselleri eleştirdiği için...
AYŞE ÖZYILMAZEL: Hülya Avşar'ın programında kendisine yönelik lezbiyen imasına çok sinirlenerek yazdığı yazıda, lezbiyen kelimesinin imlediği şeyin “korkunç bir şey” olduğu genel yargısını kendisini okuyanların aklına çiviyle çaktığı için…