Halit Refiğ'i kaybettik
Yönetmen Halit Refiğ, bir süredir tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.
Memorial Hastanesi'nde "safra kanalında tümör" teşhisiyle 28 Ağustos'ta tedavi altına alınan Halit Refiğ, dün yoğun bakıma alındı.Halit Refiğ, doktorların bütün müdahalelerine rağmen, saat 08.20 sıralarında hayatını kaybetti.
Bir süre önce kendisi için organize edilen "Ustalara Saygı" gecesinde yaptığı konuşmada, 1960'lı yıllardan bu yana emek verdiği Türk sinemasının hayatında çok önemli bir yere sahip olduğunu belirten Refiğ, hayatındaki her şeyi sinemaya borçlu olduğunu anlatarak, Türk sineması adına daha yapılacak çok şey olduğunu dile getirmişti.
Halit Refiğ kimdir?
1934’te İzmir’de dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini Şişli Terakki Lisesi'nde tamamladı. Robert Kolej Mühendislik Bölümü'nde okudu. Okul bittikten sonra askerliğini yedek subay olarak Kore'de yaptı. Bu sırada amatörce 8mm filmler çekti.
1956'da, Nijat Özön ile birlikte yayınladıkları "Sinema", "Kim" isimli dergilerde, "Yeni Sabah" ve "Akşam" gazetelerinde sinema eleştirileri yazdı. Atıf Yılmaz’ın "Yaşamak Hakkımdır" isimli filmin asistanlığını yaparak sinema alanındaki ilk çalışmasını gerçekleştirdi.
1960’ta ilk film olan “Yasak Aşk”ı çekti. 1963’te Şehirdeki Yabancı, 1964’te Gurbet Kuşları, Haremde Dört Kadın, Bir Türk'e Gönül Verdim filmlerini çekti ve bu filmlerle Moskova, Yeni Delhi ve Sorrento Film Festivallerinde çeşitli ödüller kazandı. 1964 yılında Gurbet Kuşları ile Antalya Altın Portakal Film Festivalinde En İyi Yönetmen Ödülünü aldı.
70’li yıllarda Türk sinemasının bunalıma girmesiyle Televizyon filmlerine yöneldi. 1974'de Türkiye'de ilk defa İDGSA Film Arşivi tarafından başlatılan eğitim çalışmalarına katıldı ve Sinema Kursları'nda öğretmen olarak görev aldı. 1975'den itibaren İDGSA Sinema-TV Enstitüsü'nde Öğretim Görevlisi olarak çalışmaya başladı.
1975’te TRT Kurumu adına çektiği "Aşk-ı Memnu" ile TV dizilerine öncü oldu ve dikkatleri üzerine çekti. TRT'de danışman kurulunda görev aldı. TRT Kurumu adına 1981 yılında gerçekleştirdiği Kemal Tahir'in aynı adlı romanından uyarladığı "Yorgun Savaşçı" adlı filmin yakıldığı ilan edildi. Bu film, 1993'te televizyonlarda gösterildi.
1976 ‘da ABD'de Wisconsin Üniversitesi'nde, 1984 yılında Ohio Denison Üniversitesi'nde eğitim çalışmalarına katıldı. Öğrencileri ile birlikte "The Intercessors", "In the Wilderness" adlı filmleri gerçekleştirdi.
Olgunluk döneminde daha çok düşünsel yanı ağır basan ürünler verdi. "Teyzem", "Hanım", Karılar Koğuşu, "İki Yabancı", "Köpekler Adası" gibi filmleriyle yurt içinde ve dışında birçok ödül kazandı. Yurt dışındaki festivallerde filmleri için özel bölümler ayrıldı, çeşitli konferans, seminer v.b. toplantılara konuşmacı olarak katıldı. Yaşamı ve filmleri üzerine detaylı söyleşilerin yer aldığı "Düşlerden Düşüncelere adlı bir kitap vardır.
Sinemacı olmaya lise yıllarında karar vermiş
Halit Refiğ, sinemacı olmaya henüz lise yıllarında karar verdiğini, bu kararını gerçeğe dönüştürmek için büyük çaba gösterdiğini belirtmişti.
Bir süre önce AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Refiğ, 1960'lı yıllarda ilk filmini çektiği Yeşilçam'a en parlak döneminde katıldığını ve Türk sinemasında 50 yılı aşan zaman içinde çok büyük değişimler meydana geldiğini kaydetmişti.
Refiğ, sinemaya girişinde "şansının ve tesadüflerin" kendisine çok yardım ettiğini ve o yıllarda Türkiye'de sinema üzerine akademik eğitim imkanı bulunmadığı için İngiltere'ye giderek sinema üzerine kurs gördüğünü, ardından yedek subay olarak gittiği Kore'de de ABD'lilerin uygun fiyatlı pazarlarından kamera gibi ilk sinema malzemeleri satın aldığını belirtmişti.
Türkiye'ye döndükten sonra yine şans eseri, bir arkadaşının tavsiyesi üzerine dönemin önemli dergilerinden "Akis"den sinema yazıları yazması için teklif aldığını ifade eden Refiğ, sinemaya giriş serüvenini şöyle anlatmıştı:
"O dönemde tanıştığım Lütfi Akad, Memduh Ün ve Atıf Yılmaz gibi isimler bana ağabeylik yaptı. Atıf Yılmaz'ın asistanı olarak 1957 yılında sinemaya girdim. Sinema benim dönemimde bugün de kabul edilen altın çağlarını yaşamaktaydı. Türk sinemasının en parlak döneminde sinemaya katıldım. Sinemacı olmaya henüz lise yıllarında karar vermişti. Bu kararımı gerçeğe dönüştürmek için de kendi imkanlarımla büyük çaba gösterdim."
Özel televizyonların etkisi
Haltif Refiğ, 1990'lı yıllarda özel televizyonların yayına başlamasıyla klasik Türk sinemasının ortadan kalktığını ifade ederek, şu tespitlerde bulunmuştu:
"1990 yılında özel televizyon yayını başladığında sinema salonu sayısı 3 binin üzerindeyken, 1995 yılına gelindiğinde Türk filmi gösteren sinema salonu sayısı 300'ün altına düşmüştü. Dolayısıyla Türkiye'de 1950'lerde kurulan 1960-70'lerde en parlak dönemini yaşayan sinema sistemi 1990'lı yılların ilk yarısında ortadan kalktı. Buna karşılık özel televizyon yayıncılığı Türkiye'de klasik sinema düzenini ortadan kaldırdı ama zaman içinde kendi içinde sinema çıkışları ortaya çıkardı. Ancak yeni Türk filmleri, 'Türk sineması' denilebilecek genel bir özellikler taşımıyor.
Bugün sinema, Türkiye'de bir sektör değil, bireysel girişimlerden oluşuyor. Türk sineması dediğimiz zaman bir ortak değerler üstüne kurulu bir sistem. Türkiye'de sinema var, yapılan filmler var. Ama ben şahsen, bugün Türkiye'de var olan sinema olaylarını, gösterilen filmleri bütün bir Türk sineması başlığı altına toplamıyorum. Ortak özelliği yok, ortak bir sistem içinde meydana getirilen filmler değil. Her birisi bireysel bir teşebbüs. Bir endüstri yok."
TEPKİLER
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Halit Refiğ, usta yönetmenliği ile olduğu kadar, öncülük ettiği Ulusal Sinema akımıyla, bir sinema kuramcısı ve düşünce adamı olarak da kültür ve sanatımızda kalıcı izler bırakmış, sinemamızın gelişmesine önemli katkılarda bulunmuştur" dedi.
Erdoğan, yönetmen ve düşünce adamı Halit Refiğ'in vefatı nedeniyle başsağlığı mesajı yayımladı. Başbakan Erdoğan, mesajında şunları kaydetti:
"Türk Sinemasının önemli yönetmenlerinden, 'Ulusal Sinema' akımının öncüsü değerli yönetmen ve düşünce adamı Halit Refiğ'in vefatını teessürle öğrenmiş bulunuyorum. Halit Refiğ, usta yönetmenliği ile olduğu kadar, öncülük ettiği Ulusal Sinema akımıyla, bir sinema kuramcısı ve düşünce adamı olarak da kültür ve sanatımızda kalıcı izler bırakmış, sinemamızın gelişmesine önemli katkılarda bulunmuştur.
TRT için edebiyatımızdan yaptığı başarılı uyarlamaları 'Aşk-ı Memnu' ve 'Yorgun Savaşçı' dizi filmleri de televizyon tarihimizin unutulmazları arasında yerini almıştır. Uzun çalışma hayatı boyunca birçok başarıya imza atan, sinema dünyamızın hiçbir zaman unutamayacağı büyük usta, değerli yönetmen ve düşünce adamı Halit Refiğ'i, daima saygıyla ve takdirle hatırlayacağız. Merhuma Cenab-ı Allah'tan rahmet, ailesine, yakınlarına, sanatçı dostlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum."
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Unutulmaz filmleriyle yurt içinde ve yurt dışında birçok ödül kazanan Halit Refiğ, başarılı çalışmaları, düşünceleri ve makaleleriyle sinemaya gönül verenlere yol göstermeye devam edecektir" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Gül, yönetmen Halit Refiğ'in vefatı dolayısıyla başsağlığı mesajı yayımladı. Cumhurbaşkanı Gül, mesajında şunları kaydetti:
"Türk sinemasının unutulmaz isimlerinden usta yönetmen Halit Refiğ'in vefatından derin üzüntü duydum. Ulusal sinema akımının öncülerinden olan ve oluşturduğu etkili anlatım diliyle Türk sinemasının geniş kitlelere ulaşmasına değerli katkılarda bulunan Halit Refiğ, milletimizin gönlünde özel bir yer edinmiştir. Halit Refiğ, Türk sinemasının halktan kopmadan, kendi kimliği ve gerçeğiyle, özgün yerini oluşturması konusunda önemli düşünceler ortaya koymuştur. Unutulmaz filmleriyle yurt içinde ve yurt dışında birçok ödül kazanan Halit Refiğ, başarılı çalışmaları, düşünceleri ve makaleleriyle sinemaya gönül verenlere yol göstermeye devam edecektir. Ülkemiz için büyük bir kayıp olan Halit Refiğ, her zaman sevgi ve saygıyla hatırlanacaktır. Kendisine Allah'tan rahmet, ailesine, sanat dünyamıza ve sevenlerine başsağlığı diliyorum."
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, yönetmen Halit Refiğ'in vefat ettiği hastaneye geldi. Memorial Hastanesi'ne gelişinde açıklama yapan Günay, millete, sinema dünyasına ve sinemaseverlere başsağlığı diledi. Refiğ'in Türk sinemasının çok büyük yönetmenlerinden olduğunu söyleyen Günay, "Önemli, unutulmaz filmlere imza atmıştı. Tarih bilinci olan, geçmişle bugün arasında sağlıklı bağlar kurmaya çalışan, aynı zamanda bir düşünce insanıydı. Ulusal sinemaya çok eski yıllardan bu yana fikir üretmiş, kafa yormuş bir yazardı" dedi.
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, yaşamını yitiren ünlü yönetmen Halit Refiğ'in, Türk sinemasında kendisinden sonra gelecek kuşaklara yol gösterip, ilham kaynağı olacağından kuşku duymadığını bildirdi.
Sıradaki Haber