Fotokopi için alıp imha ettiler
Halil Gündoğan, 1988'de Metris'ten 28 kişiyle birlikte firar ederek Türkiye'yi sarsan 12 Eylül tutuklularından.Yakalandıktan sonra anılarını kaleme aldı. Kitabının 6 yıl sonra Sincan'da yazdığı ikinci cildi ise, fotokopi çektirmek için cezaevi idaresince alındı ve "yok et kararı" verildi.
Yazdığı kitabının fotokopisini almak için hükümlü olduğu Sincan F Tipi Cezaevi idaresine başvuran Halil Gündoğan'a, "Biz çekemeyiz, ziyaretçine veririz onlar çeksin" yanıtı verildi. Ancak idare teslim aldığı kitap taslağını ne ziyaretçilerine ne de Gündoğan'ın kendisine iade etti. Gündoğan bu durumun farkına vardığında ise eline "Disiplin Kurulu Kararı" tutuşturuldu. Üstelik itiraz süresi de geçmişti.
Türkiye'yi sarsan firarilerdendi
Halil Gündoğan 12 Eylül mağdurlarından. Darbe döneminde siyasi faaliyetleri nedeniyle tutuklandı, yüzlerce insan gibi idamla yargılandı. Metris askeri cezaevine konulan Gündoğan, 1988 yılında 28 arkadaşıyla birlikte tünel kazarak firar etti. Bir süre Avrupa'da kaldıktan sonra Türkiye'ye döndü ve 1995'te yeniden cezaevine girdi. Gündoğan, yaşandığı yıllarda gündemi sarsan firar olayını ve anılarını 2005'te "Metris'ten Munzur'a Bir Firarinin Öyküsü" adıyla kitaplaştırdı.
Fotokopi çektirmek için aldılar geri vermediler
Halil Gündoğan, bir yıl içinde ikinci baskısını yapan ilk kitabının ikinci cildini, hükümlü olarak kaldığı Sincan F Tipi Cezaevi'nde yazmaya koyuldu. Gündoğan, 200 sayfasının yazımını tamamladığı kitabının fotokopisini çektirmek üzere kitabı 15 Temmuz'da cezaevi idaresine teslim etti. Ancak kendisine, "Biz çekemeyiz, 20 Temmuz'da gelecek ziyaretçilerine veririz onlar çeksin" yanıtı verildi.
Gündoğan'ın beklediği gibi 20 Temmuz'da teyzesi ziyaretine geldi. Dosyayı fotokopi çektirmek için cezaevi idaresinden almak için epeyce çaba sarf eden teyzesi Naime Öztürk'e, "incelemeden veremeyiz" yanıtı verildi. Bu kez 27 Temmuz'da Gündoğan'ın ziyaretine gelen dayısı dosyayı almak isteyince onun aldığı karşılık da "inceleme daha bitmedi" olur.
"Mektubu Yok Et" kararı
Halil Gündoğan bütün bu olanları, idarenin "26 Temmuz'da Komisyonumuza gelen…" diye başlayan belgesinden öğrenir. Çok geçmeden 5 Ağustos'ta da "Disiplin Kurulu Kararı" kendisine tebliğ edilir. Gündoğan'ın kitabı "suçu ve suçluyu övdüğü" iddiasıyla "sakıncalı" bulunur. Kitap hakkında, "Mektubu Yok Et" kararına varılır.
Kararın altında da Sincan F Tipi Cezaevi Müdürü Celalettin Konca, İdare Memuru Çiğdem Demir, Öğretmen Alev Birisbek, Psikolog Essin Ahmed, Sosyal Çalışmacı İlyas Erdinç Yılmaz ve İnfaz Koruma Sorumlusu Zeynel Çolak'ın imzası bulunmaktadır.
Oysa, Gündoğan'ın şimdi "sakıncalı" bulunan kitabının ilk cildi böyle bir uygulama ile karşılaşmamış ve kitapçılarda serbestçe satılmakta. Gündoğan'ın kardeşi Kazım Gündoğan, ağabeyinin ilk kitabı "Metris'ten Munzur'a Bir Firarinin Öyküsü"nde de aynı şeylerin anlatıldığını ifade ediyor. Kitabın ilk cildi hakkında tek bir soruşturma ve inceleme başlatılmamışken bu uygulama ile karşılaşmalarının cezaevi idaresinin keyfi bir uygulaması olduğunu ifade eden Gündoğan, "İdare bir uygulamayla 'Mektubu Yok et' kararı alabiliyor. Bu yasakçı ve keyfi uygulamayı demokratik kamuoyunun ve yetkililerin dikkatine sunuyorum" dedi.