Evcil hayvana sosyetik kuaför, swarovski taşlı tasma
Evcil Hayvancılık İş Adamları Derneği Başkanı Selçuk Çetin, evcil hayvanın, sahibi için bir çocuktan öte farkı olmadığını belirterek, "İçinde balık beslemek için 200 bin liralık, tesisatı kurulmuş deniz akvaryumları yaptırıyorlar. Köpekle ilgili çok özel sosyetik kuaför hizmetlerinden, yurtdışından henüz Türkiye'ye girmemiş çok pahalı mamalara, swarovski taşlı tasmalara kadar birçok şeyi insanlar arıyor, talep ediyor" dedi.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Çetin, pet sektörünün ilk defa 1980 yılında analiz edilebildiğini hatırlatarak, o dönemlerde bin kilogram civarında bir kedi, köpek maması satışı yapıldığını, gelinen noktada Türkiye'de 220 bin ton mama satıldığını, sektörün her yıl büyümeye devam ettiğini ve yıllık yüzde 17-18 arasında büyüdüğünü söyledi.
Dünyanın en güçlü iş kadınları belirlendi
Çetin, son yıllarda kurulan mama fabrikalarıyla iç pazarın yurtdışına açıldığını belirterek, "Dünya pazarlarına artık mama satan bir sektör haline geldi. Hatta ülkemizde bentonit yataklarının yüksek rezervlerinden dolayı kedi kumu pazarı da ciddi oranda büyüdü. Yabancı yatırımcılarla beraber Türkiye'deki yerli sermaye de buradan kum yapıp iç ve dış piyasaya kum vermeye başladı. Her geçen gün de büyüyor. 1 milyar dolara yaklaşan bir hacme ulaştı" şeklinde konuştu.
Sektörün büyüklüğü 1 milyar dolar
3 yıl öncesine kadar ithal mamaların pazardaki ağırlığının fazla olduğuna işaret eden Çetin, son yıllarda İzmir, Ankara ve Manisa'da mama firmaları kurulduğunu anlattı.
Çetin, "O firmalarda yapılan fason imalat mamalarla, yani yeni jenerasyon, biraz formülü değiştirilmiş marka firmaların yaptırdığı ürünlerde yerli sermaye mama ürünleri hem yenilebilirliğiyle hem de satış ağıyla ithal markaları ya da global markaları yakalamış durumda. Birçok yerde de pazar lideri halindeler" ifadelerini kullandı.
Sektörün 1 milyar dolarlık büyüklüğü içerisinde pet otelleri, pet kuaförleri ve veterinerlik hizmetlerinin de bulunduğunu ifade eden Çetin, özellikle kaçak olarak kedi, köpek satışı yapanlar, internet üzerinden satış yapanlarla kayıt altına alınamayan gezdirme ve bakım hizmetleri bulunduğunu da kaydetti.
Çetin, "Bunlar da sektörün kanayan yarası. Bu hizmetleri de koyduğumuzda sektörün büyüklüğü nereden baksanız 1,2 milyar dolara kadar ulaşabilir" dedi.
"76 milyon sadece köpek besleyen var"
Evcil hayvanlar açısından Türkiye'nin emekleme dönemini geçtiğini, şu anda yürümeyi öğrendiğini, Avrupa'nın ise çok koştuğunu, çok yorulduğunu ve şu anda durduğunu kaydeden Çetin, sözlerini şöyle sürdürdü
"Yüzde 1-1,2-1,3 seviyesini hiç görmediler daha. Yüzde 2 büyüme hızını gören çok az ülke var. Bir tek Amerika çok hızlı gidiyor. Orada da nereden baksanız 76 milyon sadece köpek besleyen var. Rusya çok hızlı büyüyor.
Diğerlerine baktığımızda, Avrupa pazarına kıyasladığımızda biz onlardan çok daha iyi durumdayız. Gelişmişlik açısından Avrupa bazı şeyleri daha önce test etti, daha önce bunları gerçekleştirdi. Haliyle de onlar ürün olsun, bir canlının nasıl besleneceği ya da nasıl bakılacağı olsun, bu tarz konularda daha ilerideler."
Bir ev parasına akvaryum
Selçuk Çetin, insanların evcil hayvanları için çok farklı şeyler yapabildiğine dikkati çekerken 200 bin liraya akvaryum yaptıranından 100 bin lira verip yarışlarda birincilik almış kuşları satın alanına kadar çok sayıda hayvansever bulunduğunu söyledi.
Bir papağanın 20-25 bin liraya satılabildiğini belirten Çetin, şöyle devam etti:
"Bu, insanların biraz daha mutlu olma çabası aslında... Evcil hayvanın onun sahibi olan kişiye verdiği duyguyla alakalı... Onun için bir çocuktan öte farkı yok. Evcil hayvan sahipleri, ne gerekiyorsa yapabilir durumdalar zaten.
İçinde balık beslemek için 200 bin liralık, tesisatı kurulmuş deniz akvaryumları yaptırıyorlar. Bunlar da normal bir durum değil, bir ev parası yani. Köpekle ilgili baktığımızda çok özel sosyetik kuaför hizmetlerinden tutun da yurtdışından henüz Türkiye'ye girmemiş çok pahalı mamalara kadar, swarovski taşlı tasmalara kadar birçok şeyi insanlar arıyor, talep ediyor."
Tüketicilerin bulunduğu apartman dairesi ya da siteyi çok iyi analiz etmesi, evcil hayvan sahibi olmadan önce neler yaşayacağını iyi bilmesi gerektiğini vurgulayan Çetin, şunları söyledi:
"Sibirya dediğimiz Husky cinsi kurdu sırf renkli gözlerinden dolayı 35-40 metrekarelik bir dairede yaşamaya mahkum etmek, bir evcil hayvan sahibinin 'ben çok seviyorum ama' deyip ona sığınacağı bir cümle değil.
O hayvanın belli bir doğası var, geniş bir alana ihtiyacı var. Onlar çok soğuk havalarda çok uzun mesafeler katedebilen çok enerjik hayvanlardır. Husky, yediği mamayla, protein oranı yüksek gıdalarla beslenen bir ırktır. Ama burada, sırf sokakta dolaştırırken 'ne güzelmiş' dedirtecek şekilde bir yapısı olduğu için insanlar onu almak istiyorlar."