hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Çocuk gelinler...

    Çocuk gelinler...
    expand

    Türkiyenin yaygın sorunlarından biri çocuk yaştaki evlilikler... 12-13 yaşında evlenen çocuklar neler hissettiler? Çocuk yaşta çocuk doğurmanın ve çocukları ile birlikte büyümenin zorlukları nelerdi? Bu utanç nasıl son bulacak? Bu önemli soruna dikkat çekmek için Sultan Arınır çocuk yaşta evlenenlerle konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Artık 20'lerinde, aslında arkadaşlarım yaşında kadınlar onlar... Ama kendi hayatımla onların hayatını bir kaç saniye bile olsa yanyana koymaya, kıyaslamaya utandım. Bana bakışlarından utandım. Onların kucağında çocukları, parçalanmış hayatları, hiç yaşanmamış çocuklukları, sevgisiz geçip giden hayatları vardı ve tabii çok daha fazlası... Dert ettiğim şeylerden, küçük şikayetlerimden, memnuniyetsizliklerimden utandım.

    Okumuş, çalışan, ayakları üzerinde durabilen ve "evlenmeye ihtiyacı olmayan" bir kadındım onların gözünde. O imrenen bakışlarının nedeni buydu. Ve "Nasıl olsa çalışıyorsun, kimseye ihtiyacın yok. Sakın evlenme" deyişlerinin nedeni de... Aşk nedir bilmeyen "çocuk gelinler" için evliliğin tanımı da başka tabii. Tutsaklık, şiddet, korkuyla eşdeğer evlilik onlar için. 13'ünde evlenen F.A.'nın 2.evliliğini anlatırken kurduğu şu cümle zaten evliliğe bakışlarını anlatıyor; "2. kez evlenmek zorunda kaldım. Babam beni eve almamıştı. Ama 2. evliliğim güzeldi. Çünkü o vurmazdı bana... " Yalnızca şiddet görmemek evliliğin güzel olduğuna işaretti.

    İşte çocukken önce gelin, sonra anne olanların hikayeleri...

    "12 yaşında evlendim. 13 yaşında da çocuğum oldu. Abim verdi beni. 6 milyon verip beni aldılar. Hiç sevgi görmedim. Hiç bir zaman... Eşim olacak adam hiç yanımızda olmadı. Çocuğumu yanıma koyduklarında onun ne olduğunu anlamadım. Sonra baktım, çok tatlıydı. Zaten ikimiz birlikte büyüdük."

    "Nikah memuru geldi. "Bu cocuk"dedi.. Kıymadı. Gitti. Sonra benim büyük abim var. Onunla beni ikiz gösterdiler. Yaşımı büyüttüler. Nikahı o zaman kıydılar."

    "12 yaşında çocuğum oldu. Çok küçüktüm, bakmayı bilmiyordum. Hiç bir iş yapmayı bilmiyordum. Çocuklara nasıl bakacağım? Nasıl kaldıracağım? İş nasıl yapacağım? Yemek nasıl yapacağım? Bilmiyordum. Hep ağlıyordum. Bana bir şey yapacak diye korkuyordum."

    "13 yaşında evlendim. Evleneceğimi bilmiyordum. Bir gün abim geldi "Seni vermişiz" dedi. Abim evlenecekti beni başlık parası için kurban etti. Kendi düğününü yapabilmek için. Kaçarım diye düşündüm. Sonra hastalandım, hamile kalmışım. Çocuk zor doğdu. Artık anne olmuştum, bir kaç gün bakmadım ona. Sonra ağlarken acıdım."

    "Kendime nasıl bakacağım, bana kızını vermez misin?"

    "Babamın çok yakın arkadaşının eşi hastaydı, ölecek dediler. Adam da babama "Kendime nasıl bakacağım, bana kızını vermez misin?" demiş. Babam da verdi. Büyük, yaşlı adamla birlikte kalk, otur, odasına git.  Vallahi de billahi de utanıyordum. Korkuyordum, utanıyordum, istemiyordum. Evin kerpiçleri altından da olsa hiç bir şeyin değeri yoktu gözümde."

    "Gelinlik giydirdiler, "Seni götüreceğiz." dediler. Ben "Gitmem. Annemi bırakmam." dedim. Babam "Evlenmezsen öldürürüm" dedi. Evlenmek zorunda kaldım. Hiç sevmedim, sevemedim. Zaten çok şiddet gördüm. Dövüyordu beni. Bir keresinde bıçakladı."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow