Bu tatil köyü tam 500 yıllık!
İçinde hayat olan nadir kalelerden biri… Hem de ne harikulade bir hayat! Dünya deli gibi bir hızla dönerken yavaşlamayı öğütleyen "Cittaslow" Seferihisar'ın Sığacık Kalesi'nde yaşam 500 yıldır devam ediyor. Kaleiçi'ndeki tarihi evler restore edildi. 284 haneli Kaleiçi'nde her evin bir odası artık misafirlerini ağırlamaya, yavaş ve güzellikle akan hayatı bize de anlatmaya hazır...
Duygu Demirdağ, Cnnturk.com için Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer ile konuştu. GDO'lu tohuma "hayır" diyen, üreten, çoğaltan misafirlerini müdavimlerine dönüştüren seferihisar'ı ve yeni başlayanlar için yavaş hayatın sırlarını sordu.
Kaleiçi restorasyon projesi aynı zamanda Sığacık'ın özgünlüğünü anlatan bir proje olacak. Kaç yıllık bir mahalle kapılarını açıyor bize?
Sığacık Kaleiçi, Kanuni Sultan Süleyman döneminde Rodos seferine hazırlık olarak yaptırılmış. 500 yıldır içerisinde yaşamın devam ettiği çok özel bir yer. İçerisinde kale surları üzerine kurulmuş olan 284 ev var. Sığacık Kalesini kendine özgü yapısıyla birlikte yenilemeye karar verdik.
Kaleiçi'nde yaşayanlar da dahil oluyor projeye. Her evin bir odası misafir ağırlayacak. 5 asırlık bir tatil köyü gibi..
Ben her zaman Seferihisar'ı istiridye kabuğu içerisinde bir inciye benzettim. Uzun yıllar kendi içerisinde yaşamış, kabuğunu kırıp dünyaya açılamamış. Biz bu kabuğu kıracağız diyerek yola çıktık. Seferihisar'ın kendi farklılıklarıyla ön plana çıkmasını istedik. Çünkü bir yere benzemeye çalışmak bizi istediğimiz yere taşımazdı. Farklı bir turizm modeli öngördük ve dünyaya her geçen gün yayılan Cittaslow (Sakin Şehir) ağına başvurduk. 2009 Kasım ayında da Türkiye'nin ilk Sakin Şehri olmayı başardık.
Şimdi de restorasyon projesiyle 284 oda ve 600 yataklı bu projemizi hayata geçireceğiz. Düşünsenize 500 yıllık bir evin içerisinde uyandığınız bir tatil. Tamamen organik ürünlerle hazırlanmış kahvaltı. Tarih kokan sokaklar. Her evin 1 odasını turizme açmayı hedefliyoruz. Ev sahiplerine istenen konfor standartlarına ulaşılması için yapacakları yatırımda rehberlik yapacağız, turizm hizmeti ile ilgili eğitim programları uygulayacağız.
2009'dan bu yana "sakin şehir" olma yolunda nasıl mesafe kat edildi. Burada yaşayan insanların hayatında neler değişti?
Seferihisarlı çocuklar artık çocuk belediyesine katılıp fikirlerini ifade edebiliyorlar, oyun parklarının nereye yapılacağına ve içeriklerine karar verebiliyorlar. Okullarda kurduğumuz okul bahçelerinde toprakla, üretimle tanışıyorlar. Kadınlarımız artık üretiyor. Evde kendilerine yaptıkları salçayı, böreği, oklavadan sıyırmayı, Seferihisar mantısını üretici pazarlarında satabiliyorlar. Sadece kadınlarımız değil bütün halkımız daha çok üretiyor. Destek verdiğimiz kooperatiflerde gerçekleştirilen projelerle mandalina suyu, enginar konservesi, mandalina reçeli gibi ürünler üretiliyor. Mandalina üreticileri mandalinaları düşük fiyatlarla ve dezavantajlı anlaşmalar satmak zorunda değil. Üretici pazarlarımızda 300'den fazla Seferihisarlı para kazanıyor. Artık Seferihisar'da yerli tohumlar koruma altında. Can Yücel Tohum Merkezinde tohum takaslarıyla elde ettiğimiz tohumlar korunuyor, üreticinin talebi doğrulusunda fidelendiriliyor.
Citta slow bütüncül bir kavram. Kendisine benzemek, yerel üretimi mümkün kılmak, ya da mesela GDO'lu tohumlara hayır diyebilmek de Seferihisar'ın önceliği artık…
Yerel üretimi desteklemek denilince bunun tohumdan sofraya kadar olan süreçte düşünmek lazım. GDO'lu tohumlara hayır demek yerli tohumları kullanmak lazım. Seferihisar'da oluşturduğumuz sistemde yerli tohumlar takas şenlikleriyle koruma altına alınıyor. Tohum merkezimizde tohumlar tasnif ediliyor, Seferihisar şartlarına en uygun tohumlar tespit ediliyor ve üreticilerin talepleri doğrultusundafidelendirilerek, bedelsiz dağıtılıyor. Tohumdan sonra sıra üretimde. Çiftçinin iyi tarım uygulamalarına geçmesi için sertifika almalarını karşılıyoruz, organik üretimi desteklemek için organik pazar kuruyoruz. Üretimden sonra pazarlama ve satış var. Seferihisar mandalinasının, zeytinyağının, enginarının satılması için şenlikler düzenliyoruz. Artık Seferihisar'daki ürünlerin markası var.
Seferihisar'ın "cittaslow" olarak dünyadaki ve Türkiye'deki örneklerinden farkı ne?
Seferihisar'ın en büyük farkı halkın desteği ve ortaya çıkan sinerji diyebiliriz. İlk başlarda belediyenin liderliğini yaptığı bu süreçte şu an en büyük sürükleyici güç halkımız. Bir yanlış yaptığımızda veya iyileştirebileceğimiz bir konu olduğunda halkımızın uyarısıyla karşılaşıyoruz. Zihinlerde bir dönüşüm yaşandı diyebiliriz. Türkiye'de merkezileşme çok kuvvetli olduğu için birçok konuda belediye olarak yetkimiz yok. Yurtiçinden ve yurtdışından bulduğumuz hibelerle birçok proje gerçekleştiriyoruz ancak bütçe, insan kaynağı, yetki alanı ve benzeri kısıtlar nedeniyle yapamadığımız birçok konu var. Seferihisar'da çok güzel bir dönüşüm yaşadık ancak sistem bizim hızımıza yetişemedi diyebiliriz.